Alevi Haber Ajansi

Madımak Katliamı için araştırma önergesi: ‘Bu yüzleşme, toplumu kutuplaştırmak için değil!’

PİRHA – DEM Parti, Sivas Katliamı’nın Meclis çatısı altında tüm yönleriyle araştırılmasını talep etti. Demokratik bir toplumun inşası için Sivas Katliamı ile yüzleşilmesi gerektiği vurgusunu yapan DEM Parti, “Bu yüzleşme, toplumu kutuplaştırmak için değil; ortak bir hafıza inşa ederek geleceği daha sağlam temeller üzerine kurmak için gereklidir” diye belirtti.

DEM Parti Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ile Sezai Temelli, Madımak Katliamı’nın tüm yönleriyle araştırılması, gerekli toplumsal yüzleşmenin sağlanması ve toplumsal barışa katkı sunulması amacıyla TBMM Başkanlığına Meclis Araştırma Komisyonu kurulması için başvuruda bulundu.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan başvuruda, toplumsal barışa katkı sunulması için 2 Temmuz Katliamı’nın tüm yönleri ile araştırılması gerektiği ifade edildi.

“BENZER ACILARIN TEKRARLANMAMASI İÇİN”

Katliamın üzerinden 32 yıl geçmesine rağmen dosyanın aydınlatılamadığına dikkat çeken DEM Parti Grup Başkanvekilleri, şu ifadelere yer verdi:

“Bu katliam, toplumun hafızasında silinmez bir iz bırakmış; özellikle farklı inanç grupları arasında karşılıklı güvenin yeniden inşası açısından hâlâ çözüm bekleyen bir yara olarak varlığını sürdürmektedir. Sivas Katliamı’nın hem bireysel hem de toplumsal düzeyde doğurduğu sonuçların kapsamlı şekilde değerlendirilmesi, benzer acıların tekrarlanmaması için hayati önemdedir. Bu çerçevede, olayın tüm yönleriyle araştırılması, gerekli toplumsal yüzleşmenin sağlanması ve toplumsal barışa katkı sunulması amacıyla Anayasa’nın 98’inci, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 104 ve 105’inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını arz ve teklif ederiz.”

“MADIMAK ‘UTANÇ MÜZESİ’ OLSUN!”

DEM Parti’nin, Sivas Katliamı konusunda araştırma önergesinin gerekçe bölümünde ise şu açıklamaya yer verildi:

“Canlı yayında saatlerce alevler içinde kalan otelin görüntüleriyle hafızalara kazınan bu katliam, Türkiye’nin toplumsal yapısında derin etkiler yaratmış; farklı inanç ve düşünce çevrelerinde silinmeyen bir kırılma noktası olmuştur. Olayın gerçekleştiği dönemde yaşanan gelişmeler, kamuoyunda geniş yankı uyandırmış; uzun yıllara yayılan yargı süreçleri, bir insanlık suçu niteliğinde olan Sivas Katliamı’nın yalnızca bireysel bir suç değil, aynı zamanda toplumsal bir yüzleşme ihtiyacını da beraberinde getirdiğini ortaya koymuştur.

Katliamın ardından açılan davalar, zaman içinde uzun ve karmaşık bir sürece evrilmiştir. Mahkeme süreçlerinin arkasındaki karanlık güçlerin ortaya çıkarılmaması, faillerinin birçoğuna ulaşılmaması ve bir insanlık suçu olmasına karşın davanın zaman aşımına uğraması gibi sebeplerle kamuoyunda tartışmalara neden olmuş, mağdur yakınlarının adalet beklentisi aradan geçen uzun yıllara rağmen karşılanamamıştır. Bu nedenle, katliamın tüm boyutlarıyla ele alınması, yaşanan acıların anlaşılması ve kamuoyunda oluşan soru işaretlerinin giderilmesi büyük önem taşımaktadır.

Madımak Oteli’nin geleceğine dair yapılan tartışmalar da bu bağlamda dikkate değerdir. Otelin bir utanç müzesine dönüştürülerek bir ‘anma mekânı’ olarak değerlendirilmesine dair öneriler, özellikle katliamda hayatını kaybedenlerin yakınlarının ve Alevi kurumlarının taleplerini içermektedir. Bu taleplerin değerlendirilmesi ve kamuoyunun bu konuda bilgilendirilmesi, toplumsal yaraların onarılmasına yönelik bir adım olacaktır. Sivas Katliamı’nın, Türkiye’deki toplumsal barış ve ortak yaşam kültürünün gelişimi açısından kapsamlı şekilde incelenmesi, benzer acıların bir daha yaşanmaması için önleyici politikalar oluşturulmasına katkı sağlayacaktır.

Yine aynı şekilde, bu katliam yalnızca bireysel suçlarla sınırlı görülmemeli, aynı zamanda bu tür toplumsal olayların hangi koşullarda ortaya çıktığı, hangi toplumsal dinamiklerden beslendiği, hangi önlemlerin alınmasının benzeri acıların yaşanmasını engelleyebileceği yönünde kapsamlı değerlendirmeler yapılmalıdır. Meclis tarafından yürütülecek şeffaf ve çok yönlü bir araştırma, hem geçmişle yüzleşmeye katkı sunacak hem de geleceğe dönük iyileştirici önerilerin ortaya konmasını sağlayacaktır. Toplumsal barışın kalıcı hale gelmesi, ancak geçmişte yaşanan travmalarla sağlıklı bir şekilde yüzleşilmesiyle mümkündür. Bu yüzleşme, toplumu kutuplaştırmak için değil; ortak bir hafıza inşa ederek geleceği daha sağlam temeller üzerine kurmak için gereklidir.

Bu nedenle; Sivas Katliamı’nın oluşum süreci, olayın gerçekleştiği gün yaşananlar, sonrasında yürütülen adli-idari işlemler ve bu olayın toplumsal etkileri, siyasi ve hukuki sorumluluklar dahil olmak üzere çok yönlü biçimde değerlendirilmelidir.”

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.