Alevi Haber Ajansi

Eğitim Sen’den Yusuf Tekin’e karne: Eğitimde sorunlar artarak devam ediyor-VİDEO

PİRHA- Eğitim Sen, 2024-2025 eğitim öğretim döneminin son ermesi dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı önünde yaptığı açıklamada Bakan Yusuf Tekin’e “karne” verdi. Açıklamada eğitimde yaşanan sorunların artmaya devam ettiği vurgulandı.

video eklenecek…

2024-2025 eğitim-öğretim yılı sona erdi. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası da (Eğitim Sen) Milli Eğitim Bakanlığı önünde yaptığı açıklama ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın karnesini verdi.

Yapılan basın açıklamasında eğitimde yaşanan yapısal sorunların artarak devam etmekte olduğuna dikkat çekildi. Basın metnini Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak okudu.

EĞİTİM SİSTEMİ VE ÇOK KATMANLI BİR KRİZLE KARŞI KARŞIYADIR.

2024- 2025 Eğitim Öğretim yılında çocukların; bilim dışı anlayışla, açlığa, çocuk işçiliğine, cemaat ve tarikat düzenine mahkum edildiğini belirten Kemal Irmak, şunları kaydetti:

“ Türkiye’de eğitim sistemi, yıllardır sürdürülen piyasacı, rekabete dayalı ve sınav odaklı politikalar nedeniyle uzun süredir derin ve çok katmanlı bir krizle karşı karşıyadır. 2024/’25 eğitim öğretim yılında okul öncesinden yükseköğretime kadar eğitimin tüm kademelerinde yaşanan sorunlar, sistemin temel işlevlerini yerine getiremez hale geldiğini bir kez daha göstermiştir. Bu yapısal tıkanıklık, eğitimin niteliğinde ciddi bir gerilemeyi beraberinde getirmiştir.
Okulların fiziki altyapı eksiklikleri, donanımsızlık, kalabalık sınıflar ve ikili öğretim uygulamaları gibi temel problemler bu eğitim yılında da çözüme kavuşturulamamıştır. Özellikle kırsal bölgelerde sürdürülen taşımalı eğitim modeli, eğitime erişimi kolaylaştırmaktan çok çocukların sosyal, fiziksel ve pedagojik gelişimlerini olumsuz etkilemektedir.”

“MESLEKİ SAYGINLIĞI ZEDELEMİŞ VE EĞİTİMDE NİTELİĞİ OLUMSUZ ETKİLEMİŞTİR”

Öğretmen açığı sorunun bu yıl da giderilemediğine dikkat çeken Irmak, “Nitelikli, güvenceli öğretmen istihdamı yerine, sözleşmeli, ücretli ve mülakata dayalı atama uygulamaları devam etmiştir. Bu politikalar, öğretmenler arasında adaletsizliği derinleştirmiş, mesleki saygınlığı zedelemiş ve eğitimde niteliği olumsuz etkilemiştir” dedi.

“ÇOCUKLARIN HAKLARI VE GELECEKLERİ TEHDİT ALTINDADIR”

Irmak, çocukların haklarının ve geleceklerinin tehdit altında olduğunu vurgulayarak şunları ekledi:

“MEB’in açıkladığı ve 2024-2025 itibarıyla kademeli olarak uygulamaya koyduğu yeni müfredat, bilimsel içerikten uzaklaşmış, eleştirel düşünceyi baskılayan, dini referanslı bir yapıdadır. Laiklik, eleştirel düşünce, bilimsel yöntem gibi temel ilkeler müfredatta giderek daha az yer bulmakta; yerini dogmatik, tekçi ve ideolojik ögelere bırakmaktadır.

Çocuk yaşta evliliklerin önüne geçecek, çocuk istismarını önleyecek politikaların hayata geçirilmemesi, toplumsal eşitsizliklerin eğitim yoluyla yeniden üretildiğini açıkça göstermektedir. Özellikle emekçi ailelerin çocukları, kız çocukları ve kırsal bölgelerde yaşayan öğrenciler açısından eğitime erişim, bu yıl da ciddi sorun alanlarından biri olmuştur. Çocukların hakları ve gelecekleri tehdit altındadır.”

“EĞİTİM SİSTEMİ İÇİNDE FARKLI ETNİK, DİLSEL VE KÜLTÜREL KİMLİKLERE YÖNELİK DIŞLAYICI UYGULAMALAR SÜRMEKTEDİR”

Kemal Irmak, eğitim sistemi içinde farklı etnik, dilsel ve kültürel kimliklere yönelik dışlayıcı uygulamaların sürdüğünü belirterek, “2024-2025 eğitim öğretim yılı, Türkiye’de eğitim sisteminin eşitlikçi, kapsayıcı ve kamusal karakterinden uzaklaştığı bir dönemi daha gözler önüne sermiştir. Bölgesel, sınıfsal, etnik, cinsiyet temelli ve fiziksel engellilik gibi toplumsal farklılıkların eğitim sisteminde yarattığı eşitsizlikler derinleşerek devam etmektedir.
Eğitim sistemi içinde farklı etnik, dilsel ve kültürel kimliklere yönelik dışlayıcı uygulamalar sürmektedir. Anadilinde eğitim hakkı tanınmadığı için çok sayıda çocuk sistematik bir eğitim dışına itilme riskiyle karşı karşıyadır. Engelli çocuklar için okullarda yeterli fiziki altyapı, uzman öğretmen ve özel destek hizmetleri sağlanmamaktadır. Kamusal eğitim hakkı linç ediliyor. MEB proje okullarında büyük bir tasfiyenin peşindedir . Milli Eğitim Akademisi mesleki özerkliğe yönelik siyasal bir müdahale olmuştur. Taşımalı eğitimin kısmen kaldırılması eğitim hakkının gaspı demektir” dedi.

“EĞİTİM HAKKINA ERİŞİMİN ÖNÜNDEKİ TÜM ENGELLER KALDIRILMALIDIR”

“2024-2025 eğitim öğretim yılı, eğitim hakkına erişim konusunda yaşanan çok yönlü engellerin derinleştiği bir dönem olmuştur” diyen Kemal Irmak, “Eşit, parasız ve nitelikli eğitimin temel koşulları sağlanmalıdır. Her öğrenciye ücretsiz bir öğün yemek sağlanmalıdır. Eğitim bütçesi acilen artırılmalıdır. Kamusal eğitim güçlendirilmeli, piyasalaşmaya son verilmelidir. Eğitim hakkının önündeki fiziksel ve yasal engeller kaldırılmalıdır. Her çocuğun eşit, parasız, nitelikli, laik, bilimsel, cinsiyet eşitlikçi ve anadilinde eğitime erişimi güvence altına alınmalıdır. Müfredat kapsayıcı, çoğulcu ve cinsiyet eşitliğini gözeten bir biçimde yeniden yapılandırılmalıdır. Kamusal eğitim anayasal güvence altına alınmalı, özel okul teşvikleri kaldırılmalıdır.
Tüm öğrenciler için eşit, parasız, nitelikli eğitim olanakları sağlamak devletin ve özelde Millî Eğitim Bakanlığı’nın sorumluluğundadır” diye ekledi.

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.