PİRHA- DEM Parti ile Alevi kurum başkanları Meclis’te bir araya gelerek sürece dair toplantı yapmıştı. Suriye’de yaşanan Alevi katliamı, barış süreci ve anayasa değişikliğine ilişkin görüşülen toplantıya dair konuşan PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe, diğer partilere de görüşme talebinde bulunacaklarını belirtti.
DEM Parti eş genel başkanları ile Alevi çatı örgütlerinin başkanları Meclis’te bir araya gelerek sürece ilişkin toplantı yapmıştı. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe, toplantıya dair konuştu.
Erçe, Suriye’de yaşanan Alevi Katliamı’na yönelik yapılacaklar, barış süreci ve anayasa değişikliğine ilişkin konuların konuşulduğu toplantının detaylarını PİRHA’ya anlattı.
“YAPTIĞIMIZ GÖRÜŞMELER İLE TALEPLERİMİZİ SIRALAMIŞTIK”
Suriye’de sürmekte olan Alevi soykırımına karşı geçtiğimiz aylarda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bulunan bütün partilerin grup başkan vekilleriyle görüştüklerini hatırlatan Cuma Erçe, şunları söyledi:
“Bunların içerisinde muhalefet partilerinin yanı sıra iktidar partileri de vardı. Ve o görüşmemizde Suriye’de yaşanan soykırımdan duyduğumuz rahatsızlığı ve öfkeyi ifade etmiş ve ardından da taleplerimizi sıralamıştık. Bu taleplerimizin öne çıkan iki başlığın birincisi Suriye’ye bir gözlemci heyeti göndermek istediğimiz ve bunun için Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Birleşmiş Milletler’in garantörlüğünü lazım olduğunu ifade etmiştik. İkinci talebimizde de insani yardım koridorunun açılması ve dolayısıyla deprem bölgesinde yaptığımız dayanışmanın bir benzerini Suriye’de soykırıma tabi tutulan Alevilerin olduğu bölgelere de yapmak istediğimizi ifade etmiştik. Bu iki talebimizin sonrasında da İçişleri Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’ndan yaklaşık üç kez randevu talep ettik. Ancak olumlu ya da olumsuz bir yanıt gelmemişti. Görüşmelerimiz bununla sınırlı değildi. Aynı zamanda Avrupa Birliği Delegasyonu’yla görüşmüştük. Almanya Büyükelçisi ile görüşmüştük ve aynı taleplerimizi onlara da iletmiştik.”
“PARTİLERLE GÖRÜŞME TRAFİĞİ BAŞLATMA NOKTASINDA ALEVİ KURUMLARI OLARAK KARAR ALDIK”
Suriye’de yaşanan katliamın hala devam ettiğini vurgulayan Cuma Erçe, partilerle bir görüşme trafiği başlatma noktasında Alevi kurumları olarak karar aldıklarını belirtti. Erçe, bu görüşmelerde anayasa değişikliğine ilişkin de konuşulduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Kadınlara zulmediliyor, çocuklara zulmediliyor. Taciz, tecavüz, kaçırma olaylarıyla ilgili çok sayıda bilgi elimize ulaşıyor. Özellikle gençleri hedef alan, genç erkekleri hedef alan ölümler gerçekleşiyor. Kadınları, genç kadınları kaçırma operasyonları gerçekleşiyor. Bütün bunların ışığında da yeniden partilerle bir görüşme trafiği başlatma noktasında Alevi kurumları olarak bir karar aldık. Bu görüşmemizde sadece Suriye meselesini değil aynı zamanda çok tartışılan fakat bu tartışmaların içerisinde kendimizi bulamadığımız anayasa değişikliği tartışmaları ve aynı zamanda da bir tarafın ‘terörsüz Türkiye’ diye adlandırdığı, diğer tarafın ‘barış süreci’ olarak adlandırdığı, adının tam olarak konmadığı süreçle ilgili de düşüncelerimizi paylaşmak için siyasi partiler ile görüşme kararı aldık.
Görüşme taleplerimizin ilkine DEM Parti’den yanıt geldi ve DEM Parti’nin sayın eş başkanları ve aynı zamanda İstanbul milletvekili, bizim de Alevi dedemiz olan Celal Fırat dede ile birlikte oluşan bir heyete Alevi kurum başkanları olarak ziyaret gerçekleştirdik. Oldukça verimli ve anlamlı bir görüşme oldu.”
“SURİYE’YE GİDECEK DEM PARTİ HEYETİNE TALEPLERİMİZİ İLETTİK”
DEM Parti ile yapılan görüşmede Suriye’deki Alevi soykırımına dair neler yapılabileceğine ilişkin konuşulduğunu belirten Cuma Erçe, barış sürecine ilişkin kaygılarını da dile getirdiklerinin altını çizdi. Erçe şunları söyledi:
“DEM Parti’nin bir milletvekili heyetini, bölgeye göndereceği bilgisini almıştık zaten. Bu heyetten beklentilerimizi ve taleplerimizi ilettik. Ardından sürmekte olan barış süreci meselesine dair de hem endişelerimizi, kaygılarımızı ilettik hem de karşılıklı bilgi alışverişinde bulunduk. Bu oldukça yararlı bir bilgi alışverişi oldu. Sürecin nasıl işlediği, neler konuşulduğu, hangi hususlarda bir anlaşmaya varıldığı, nerelerde bir tıkanıklık olduğu konusunda yeteri kadar bilgi sahibi olamayışımızın yarattığı sıkıntıyı ifade ettik.
TALEPLERİMİZİN BİZİM TARAFIMIZDAN İFADE EDİLMESİ ANLAMLI OLACAK
Aleviler adına dostlarımız da olsa hiçbir partinin, hiçbir kurumun söz söylememesi, söz kurmaması kurulacaksa bu sözleri Alevi kurumlarının kurması ve dolayısıyla da sürecin bizzat içinde, varsa bir müzakere masası o masada da mutlaka yer almak istediğimizi ifade ettik. Bununla ilgili de farklı düşünmediklerini, bizim gibi düşündüklerini gördük. Anayasa değişikliği meselesinde de aynı keza yine eğer demokratik bir anayasa olacaksa eşit yurttaşlığa dayalı, laik ve demokratik cumhuriyeti esas alan bir anayasa olacaksa herkesin inancından, dilinden, ırkından, milliyetinden, cinsiyetinden dolayı ötekileştirilmediği, öldürülmediği, katledilmediği, hor görülmediği, 2. sınıf vatandaş olarak görülmediği bir anayasa olacaksa bu anayasaya taraf olacağımızı ancak bizim taleplerimizi yine bizim tarafımızdan ifade edilmesi halinde anlamlı olacağını ifade ettik.”
“MECLİS’TE KOMİSYON KURULACAKSA TEMSİLCİLERİMİZDEN İÇİNDE OLMASI GEREKİYOR”
Meclis’te bulunan diğer partiler ile de görüşme talep edeceklerini belirten Cuma Erçe, Meclis’te bir komisyon kurulacaksa Alevilerin de taleplerini dile getirecek temsilcilerin komisyonda yer alması gerektiğini partiler ile yapacakları görüşmelerde dile getireceklerini söyledi. Erçe, şunları kaydetti:
“Meclis’te eğer bir komisyon kurulması düşünülüyorsa, o komisyonun içerisinde de temsilcilerimizin olması gerektiğini, bizim adımıza sadece bizim söz sahibi olabileceğimizi ifade edeceğiz.
Alevi kurumları olarak zaten anayasa komisyonlarımızı kurduk, anayasa çalışmalarını başlattık. Geçmişte yapmış olduğumuz çalışmaları güncelliyoruz ve bu anlamda ne istediğini bilen yerdeyiz. Eğer gerçekten ortada tartışılan haliyle bir anayasa değişikliği sadece AKP’nin ömrünü uzatmaya yönelik bir çabaysa bunun zaten karşısındayız. Buna asla izin vermeyiz.
Ama gerçekten onurlu bir barışı hedef alan laik ve demokratik bir cumhuriyet idaresini hedef alan bir değişiklik olacaksa biz de onun içinde sözümüzü söyleriz. Biz sadece ve sadece demokratik eşitlikçi bir anayasaya evet deriz. Bunun ötesinde zaten yokuz. Bizim de çabamız bu yöndedir.”
“ÜLKENİN YARARINAYSA ABDULLAH ÖCALAN’LA DA TAYYİP ERDOĞAN’LA DA GÖRÜŞÜRÜZ”
Halkların ve ülkenin yararına bir durum ise PKK Önderi Abdullah Öcalan’la da, Tayyip Erdoğan’la da görüşme gerçekleştireceklerini vurgulayan Cuma Erçe şunları ifade etti:
“Son görüşmelerde Ömer Öcalan’ın yaptığı görüşme sonrasında DEM Parti’nin parti sözcüsü bir açıklama yaptı. Abdullah Öcalan’ın siyasi figürlerle, siyaset dünyasıyla, demokrasi dünyasıyla, demokratik kamuoyu dünyasıyla görüşmeler yapmak istediğini biz de oradan duyduk. Belli isimler örnek olarak ifade edildi.
Barzani gibi, Talabani gibi, Mazlum Abdi ve benzeri isimler. Ama anlaşılan o ki siyaset dünyasından da, demokrasi mücadelesi yürüten kurumlar dünyasından da görüşmeler yapmak istediğine dair bir duyum var. Elbette ki biz bu tür meselelerde halkın, halkların tarafıyız.
Dolayısıyla ülkenin yararına, halkların yararına olacak her türlü olayda içinde yer alırız, almakta zorundayız. Asla ve asla önceden kurgulanmış önceden hesaplanmış, özellikle egemen güçlerin, özellikle AKP- MHP iktidarına yarayacak bir projenin içinde yer almayız. Ama gerçekten halkların yararına, ülkenin yararına bir durum ise elbette ki Abdullah Öcalan’la da görüşürüz. Elbette ki Tayyip Erdoğan’la da görüşürüz.
ALEVİ KURUMLARI MEMLEKET MESELELERİNDEN ASLA KENDİNİ SOYUTLAMAMIŞTIR
Bu açıdan biz zaten görüşmelerden hiç kaçmadık. Sadece görüşmelerde ne istiyorsak onu aleni bir şekilde söyleriz. Asla ve asla hedeflerimizden ya da ilkelerimizden bir gram geri durmayız. Programımızdan bir gram geri durmayız.
Dünyaya nasıl bakıyorsak, meseleye nasıl bakıyorsak, durduğumuz yerden kendimizi ifade ederiz. İmralı Adası da olsa bunu böyle yaparız, saray da olsa bunu böyle yaparız. Dolayısıyla Alevi kurumları bugüne kadar olduğu gibi memleket meselelerinden asla kendini soyutlamamıştır. Dışında kendini tutmamıştır, görmemiştir.
HÜKÜMETİN BARIŞ MESELESİNDE SAMİMİ OLMADIKLARINI DÜŞÜNÜYORUZ
Ama biz hükümetin barış meselesinde samimi olmadığını düşünüyoruz. Kürtler kadar samimi olmadıklarını düşünüyoruz. Kürtlerin bu konuda daha vefakâr, daha cefakâr bir tutum içerisinde olduklarını, daha samimi durduklarını izliyoruz, gözlemliyoruz. Hükümet tarafının böyle davranmadığını nereden biliyoruz?
1514’teki o büyük katliamın mimarı olan Yavuz Sultan Selim’e kahramanlık destanları yazarak bize sundukları ifadelerden biliyoruz. İdris-i Bitlisi’ye duydukları sempatiden biliyoruz. Ve bütün bunların ışığında aslında barış dilinden uzak bir hükümetin yaptıklarından da endişe duyuyoruz.”
Buse Nehir DEMİR/ANKARA
İLGİLİ HABERLER:
DEM Parti ile Alevi kurum yöneticileri arasında önemli toplantı!
Yoruma kapalı.