PİRHA- Suriye’de an itibariyle yaşanan savaşın cephelerde veya meydanlarda değil kadınların bedenleri, inançları üzerinden soykırıma uğratılarak yürütüldüğünü belirten PSAKD Antalya Şube yöneticisi Hatice Demir Aksoy, “Hiçbir din, mezhep, inanç, siyasal görüş ayrımı gözetmeksizin kadın kimliği üzerinden ortaklaşarak bütün savaşlara karşı olmak zorundayız” dedi.
Suriye’nin kuzeybatısında bulunan Lazkiye, Dera, Humus ve Tartus’ta HTŞ’ye bağlı gruplar, IŞİD ve Türkiye’nin desteklediği SMO’nun, Alevileri hedef aldığı saldırılarda 3000’e yakın sivil katledildi. Onbinlerce yurttaş yerlerinden edilirken, çok sayıda kadın ve çocuk ise kaçırılıyor, istimara uğrayıp, katlediliyor.
Türkiye’de bir araya gelen 150’nin üzerinden kadın örgütü de, Suriye’deki Alevi katliamına ve kadınların kaçırılmasına ve katledilmesine karşı 24 Nisan’da Samandağ’da bir araya gelerek eylem yapacak.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Antalya Şube Yönetim Kurulu Üyesi Hatice Aksoy, Suriye’de Alevilere özelde de kadınlara uygulanan kırıma dair konuştu.
HTŞ’nin yaptıkları eylemliklerin ve katliamlarından dolayı bir terör örgütü olarak nitelendirildiğinin altını çizen Aksoy, “Daha sonra bunlar meşruiyet kazanarak sanki herkesi kucaklayan bir politika sunacaklarmış gibi toplumlara, dünyaya lanse edilmeye başlandı” dedi.
Suriye’de an itibariyle yaşanan savaşın cephelerde veya meydanlarda değil kadınların bedenler üzerinde yürütüldüğünü belirten Aksoy, “Özellikle Alevi kadınlar ve laİk kadınlar üzerinden yapılıyor. Çünkü kadınları metalaştıran ötekileştiren yok sayan bir ataerkil zihniyeti var. Özellikle savaşlarda ilk önce kadınlar yok ediliyor, kadınlar üzerinden politika, kadınlar üzerinden savaş yapılıyor” diye belirtti.
SURİYEDE KADINLAR HEM ALEVİ KİMLİKLERİNDEN HEM DE KADIN KİMLİKLERİNDEN DOLAYI İKİ TÜRLÜ KATLİAM YAŞIYORLAR”
Suriye’de özellikle Alevi kadınlar hem Alevi kimliklerinden hem de kadın kimliklerinden kaynaklı olarak iki türlü katliamla karşı karşıya kaldıklarını vurgulayan Aksoy, “Kadınların özgürlüklerini yok etmek için özel baskılarla yürütülen savaş tamamen kadın üzerinden ciddi bir kıyım ve soykırıma dönüşüyor” diye konuştu.
“SURİEYDE BUGÜN ALEVİLER DÖNÜK YAŞANAN SOYKIRIM DAHA ÖNCESİNDEN ÖNGÖRÜLMÜŞTÜ”
Suriye’de bütün bu yaşananların aslında önceden öngörülen tahmin edilebilen gelişmeler olduğunu belirten Aksoy, Suriye’de yaşananların patriyarka (toplumda ve yönetimde erkeklerin güç sahibi olduğunu savunan anlayış) şiddet ortamının nasıl bir silaha dönüştürdüğünün görülmesi bakımından oldukça önemli olduğunu söyledi.
Aksoy, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Aslında patriyarka şiddete her yerde var, ülkemizde de var. Ama savaş dönemlerinde patriyaka şiddeti silaha dönüşüyor. Patriyaka şiddeti ne yapıyor? Kadınlar kaçırıyor. Ne yapıyor? Kadınlara tecavüz ediyor. Ne yapıyorlar? Kadınlar katlediyorlar eşlerini kadınların gözü önünde yok ediyorlar çocuklarını gözlerinin önünde yok ediyorlar. Aslında bütün savaşları patriyaka ve erkek egemen anlayışları çıkarıyor.”
Dünyanın her yerinde olduğu gibi Suriye’de de savaşın bütün bedellerini özellikle kadınlar ödüyor. Bedenleriyle, ruhlarıyla, tecavüze uğrayarak, katledilerek 2 kez 3 kez hatta 4 kez ödüyorlar.
PATRİYAKANIN MEZHEPÇİ VE NİEFRET DİLİNE KARŞI ÇIKMALIYIZ
Adeta Suriye’de patriyarkanın mezhepçi ve nefret söyleminin iç içe geçtiği bir durumun yaşanıyor. Örgütlü bir kadın düşmanlığı örgütlü bir kadın kırımı var. Mezhepçi bakış açısıyla gerici ve ilkel yaklaşımlarıyla kadınları yok sayan köleleştiren anlayışı Suriye’de yerleştirmeye çalışıyorlar.”
Laikliğin kadınlar için vazgeçilmez bir yaşam biçimi olduğunu belirten Aksoy, “Türkiye’de Alevilerin ve kadınların en büyük korkusu bu. Laiklik biz kadınlar için en temel yaşam garantilerimizden birisi. Maalesef bunu kaybettiğimizde Suriye’de yaşananları dünyanın pek çok yerinde ve biz kendi ülkemizde her dönem yaşayabiliriz” dedi.
“DİL, DİN, İNANÇ FARKI GÖZETMEDEN BÜTÜN KADINLAR BİRLEŞMELİYİZ”
Bu yaşananlara karşı kadınların ne yapılabileceğine ilişkin önermelerde de bulunan Aksoy, “Dünyanın bütün kadınlar örgütlenmek, her an yan yana, kol kol olmak zorundalar. Hiçbir siyasal anlayış, din, dil ve mezhep ayrımı gözetmeden kadın kimliği üzerinden ortaklaşmak ve bütün savaşlara karşı olmak zorunda” şeklinde ifade etti.
“BÜTÜN KADINLARI SAMANDAĞ’A BEKLİYORUZ”
Suriye’de Alevilere özellikle kadınlara yönelik yaşanan katliam ve Soykırıma karşı miting yapmasının çok önemli olduğuna dikkat çeken Aksoy, “Türkiye’nin ve dünyanın her yerinden insanların katılacağı miting bu anlamda çok kıymetli ve önemli. Biz kadınlar sesimizi duyurmak zorundayız ve bütün kadınları Samandağı’na bekliyoruz” çağrısında bulundu.
Cebrail ARSLAN/ANTALYA
Yoruma kapalı.