PİRHA – İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, Suriye’de devam eden Alevi katliamını protesto etti. Yapılan açıklamada “Korku, duyarsızlık ve şovenizmle bezeli sessizliği örgütlemelerine izin vermeyeceğiz” denildi.
HTŞ tarafından Suriye’de yapılan Alevi katliamlarına tepkiler sürüyor. İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, Kadıköy İlçesinde yaptıkları eylem ile katliama dikkat çekti.
“HTŞ Suriye’de Alevileri katlediyor; seyretme, geçit verme!” pankartının açıldığı eylemde “Katil HTŞ, işbirlikçi AKP. Katil ABD, Ortadoğu’dan defol. Bijî biratîya gelan” sloganları da atıldı. Demokrasi güçleri adına ortak basın açıklamasını Kutay Soybir okudu.
“YÜZLERCE İNSAN ÇETELER TARAFINDAN KATLEDİLMİŞTİR”
Katliama sessiz kalınmaması gerektiğini vurgulayan Kutay Soybir, şu açıklamayı yaptı:
“Suriye’deki Alevi halkı yalnız değildir! Susmayacağız, katliama seyirci kalmayacağız! Suriye, tarih boyunca farklı etnik grupların, inançların ve kültürlerin bir arada yaşadığı, zengin bir mozaik oluşturan bir ülkedir. Araplar, Kürtler, Türkmenler, Çerkesler, Ermeniler, Asuriler, Süryaniler, Dürziler, Yahudiler ve dinsel aidiyetleriyle Alevisi, Êzîdîsi, Sunnîsi ve Hristıyanı bu mozaiğin önemli parçalarıdır.
Suriye’de 8 Aralık’ta ABD-İngiltere-İsrail-Türkiye güdümündeki HTŞ’nin öncülük ettiği cihatçı çetelerin Şam’ın yönetimini ele geçirmesiyle Ortadoğu’da yeni bir süreç başlamıştır.
ÖSO, IŞİD, NUSRA gibi cihatçı çetelerin artıklarıyla toplanan ve adlarına HTŞ (Heyet Tahrir El Şam) ve SMO (Suriye Milli Ordusu) diyen çeteler, bölgede yönetimlerinin tesisi bahanesiyle Suriye halklarına yönelik saldırılar ve infazlar gerçekleştirmektedir. Geçtiğimiz günlerde ise Dürziler’in yaşadığı Süveyda kentine silahlı konvoylarla girmeye çalışan, Dürziler’in karşılık vermesi sonrası kaçan HTŞ çeteleri, halklara yönelik katliam girişimlerini sürdürmektedir. Dürziler’e saldırının hemen ardından İdlib camiilerinden yapılan ‘Haydi Cihad’a’ çağrılarıyla beraber Lazkiye, Ceble, Kardaha ve Tartus başta olmak üzere Arap Alevi halkının yoğun yaşadığı yerlere saldırılmış, buralarda yaşayan yüzlerce insan bu çeteler tarafından katledilmiştir.”
“GEÇTİĞİMİZ AY KATİL COLANİ, SARAY’DA MİSAFİR EDİLMİŞTİ”
Emperyalist ve siyonistlerin, Ortadoğu’da hüküm sürmek için 37 ülkeden ihraç ettikleri cihatçı çetelerle, Suriye’de çatışmaların mezhepçilik gibi gösterilmesine ses çıkarmadıklarını belirten Soybir, “Suriye’nin en az 29 farklı yerinde yüzlerce Alevi’nin katledildiği bu saldırılar, HTŞ’lilerin cihad çağrılarıyla ve kurşunlarıyla, IŞİD’den kalma yöntem olan videolarla halka korku salmaya çalışmakla, Şam’da toplanan katliama ses çıkartanları silah zoruyla dağıtarak sürerken ülkemizde de bu katliamın işbirlikçiliği tam gaz devam etmektedir. Yeni Şafak yazarı müsvedde karakter İsmail Kılıçarslan bu katliamı sevinç içinde duyurmuş katledilen Aleviler için “telef edilip, gebertildiler” ifadesini kullanmıştır. Şişli Kaymakamlığı Alevi örgütlerinin Suriye Başkonsolosluğu önüne siyah çelenk bırakarak gerçekleştireceği basın açıklamasını “marjinal grupların toplumun huzurunu bozmak istemesi” olarak hedef göstermiş ilçede eylemleri 3 gün boyunca yasaklamıştır. Geçtiğimiz ay katil çeteci Colani Saray’da misafir edilmiştir” dedi.
“SESSİZ KALARAK KATLİAMI DURDURAMAYIZ”
HTŞ’nin katliamlarının AKP iktidarı tarafından ‘dış güçlerin provokasyonu’ olarak lanse edilmeye çalışıldığını vurgulayan Soybir, konuşmasının devamında şunları dile getirdi:
“Buradan tekrarlıyoruz; Suriye’de ‘dış güçlerin’ maşaları, ABD’nin, NATO’nun ‘yeşil kuşak’ projesinden beri yetiştirdiği, kılıktan kılığa soktuğu cihatçı çetelerdir. Çetelerin varlıkları provokasyondur! Yani bir tarafta NATO, ABD, AB, tetikçi bölge devletleri ve onların beslemesi katil çeteler bir tarafta yok sayılan, katledilen, sömürgeleştirilen Ortadoğu halkları bulunmaktadır. Biz İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri olarak Suriye’de Alevi halkının katledilmesine de bu katliama işbirlikçilik edilmesine de sessiz kalmayacağız. Halkların üzerine katliam yağdıranlardan hesap soracağız. Yanı başımızda halkların emperyalistler ve işbirlikçileri eliyle katliamına sessiz kalarak bu katliamları durduramayız. Korku, duyarsızlık ve şovenizmle bezeli sessizliği örgütlemelerine izin vermeyeceğiz. Bugün burada çıkardığımız her ses Suriye’de ve bilcümle dünyanın dört bir yanında kurtarılan bir insan canı demektir. Bu sesi hep beraber yükselteceğiz. Tüm katliam tehditlerine, aşağılanmaya, yok sayılmaya karşı yan yana geleceğiz. Bölge halklarının birlikte mücadelesi bölgemizde kardeşliği sağlayacak tek yoldur. Susma haykır, katliama hayır!”
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.