PİRHA- Metin Göktepe’nin katledilişinin 29. yılında DEM Parti tarafından yapılan yazılı açıklamada, gazetecilerin gerçekleri halka ulaştırmak adına katledilmeyi, tutuklanmayı göze aldıkları belirtildi. Açıklamada, “Tüm bu saldırılara rağmen özgür basın geleneği ve bu geleneğin mirasçısı olan gazeteciler, bedeli ağır olsa da Metin gibi, Apê Musa gibi gerçekleri halka ulaştırmaktan geri durmuyor, kalemlerini özgürlük ve insanlık için kullanmaya devam ediyor” denildi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Metin Göktepe’nin katledilmesinin 29. yılında yazılı açıklama yaptı. DEM Parti Basın Yayın ve Propaganda Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel imzasıyla yapılan açıklama, “Metin Göktepe, Gurbetelli Ersöz, Hrant Dink, Apê Musa, Nagehan Akarsel, Nazım ve Cihan başta olmak üzere gerçekleri halka ulaştırmak için yaşamını feda eden özgür basın şehitlerini bir kez daha anıyoruz” denildi.
Metin ve onlarca gazetecinin bu topraklarda gazetecilik yaptığı, özgür basın ilkelerine bağlı kaldığı ve hakikatleri halka ulaştırdığı için katledildiği vurgulanan açıklamada, Cumhuriyet tarihi boyunca iktidarların toplumu denetim altına almak ve suçlarını örtbas etmek için her zaman gazetecileri hedef aldığına işaret edilerek, SİHA saldırısında katledilen gazetecilerin cenazelerinin getirilmesine izin verildiği hatırlatıldı.
“ÖZLEMLE VE SAYGIYLA ANIYORUZ”
DEM Parti tarafından yapılan yazılı açıklama şöyle:
“Gözaltında işkenceyle katledilen Gazeteci Metin Göktepe’yi ölümünün 29’uncu yıldönümünde özlemle ve sevgiyle anıyoruz. Bu topraklarda katledilen her gazeteci, yürütülen amansız hakikat mücadelesinin unutulmaz birer neferi olarak mücadelemizde yaşıyor.
Göktepe, cezaevinde katledilen iki tutuklunun cenazelerini takip ederken 8 Ocak 1996’da yüzlerce kişiyle birlikte gözaltına alındı. İşkenceyle katledilen Göktepe için dönemin İçişleri Bakanı “duvardan düşerek hayatını kaybetti” yalanını uydurdu. 1999’da görülen duruşmada 11 devlet yetkilisi Göktepe’nin katledilmesi nedeniyle suçlu bulundu. Ancak suçları sabit olmasına rağmen sanıklar kısa süreli cezalarla adeta ödüllendirildi.
“KATLELDİLEN GAZETECİLERİN CENAZESİNİN GETİRİLMESİNE İZİN VERİLMİYOR”
Göktepe cinayeti ne ilkti ne de son oldu. Cumhuriyet tarihi boyunca iktidarlar toplumu denetim altına almak ve suçlarını örtbas etmek için her zaman gazetecileri hedef aldı. Çiller hükümetinin iş başında olduğu 90’lı yılların karanlığında saldırıların hedefinde ilk önce Kürt gazeteciler yer aldı. 90’lardan bugüne ise Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü alanında durum daha vahim hale geldi. Bugün de gazeteciler katlediliyor, tutuklanıyor, sürgüne gönderiliyor, ev hapsine mahkum ediliyor. Nazım Daştan ve Cihan Bilgin hakikati yazdıkları için kısa süre önce SİHA saldırılarıyla katledildi. Cenazelerinin getirilmesine izin bile verilmiyor.
“HAKİKATTE ISRAR EDEN BASIN EMEKÇİLERİNİ SELAMLIYORUZ”
Tüm bu saldırılara rağmen Türkiye’deki özgür basın geleneği ve bu geleneğin mirasçısı olan gazeteciler, bedeli ağır olsa da Metin gibi, Apê Musa gibi gerçekleri halka ulaştırmaktan geri durmuyor, kalemlerini özgürlük ve insanlık için kullanmaya devam ediyor.
Metin Göktepe, Gurbetelli Ersöz, Hrant Dink, Apê Musa, Nagehan Akarsel, Nazım ve Cihan başta olmak üzere gerçekleri halka ulaştırmak için yaşamını feda eden özgür basın şehitlerini bir kez daha anıyoruz. Onların bıraktığı mirası devralarak gazetecilikte ve hakikatte ısrar eden bütün özgür basın emekçilerini selamlıyoruz.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.