Alevi Haber Ajansi

Kaplan: Görevden alınan Alevi muhtara destek için 9 Aralık’ta Damal’da olacağız-VİDEO

PİRHA- Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri Özgür Kaplan, Ardahan Burmadere (Sors) Köyü Muhtarı Şah İsmail Göyük’ün Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na karşı çıktığı için görevden alınmasına tepki gösterdi. Kaplan “Dindar ve kindar nesiller yetiştirmek isteyen kafa yapısı, politik olarak eleştiren insanlara karşı, siyasetlere karşı kayyum atıyor, belediyelere kayyum atıyor” diyerek 9 Aralık’ta Damal’a gideceklerini, 10 Aralık’ta da Şah İsmail Göyük’ün duruşmasına katılacaklarını söyledi.  

Ardahan’ın Damal ilçesine bağlı Burmadere (Sors) Köyü Muhtarı Şah İsmail Göyük, Alevi köy muhtarlarından köylerindeki cemevlerinin Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na bağlanmasını isteyen AKP hükümeti görevlilerine karşı çıkması sonrası gözaltına alınıp, hakkında soruşturma başlatılmıştı. İçişleri Bakanlığı’nın kararı doğrultusunda, İl Özel İdare Müdürü Yasin Zorlu muhtarlığa kayyım olarak atanmıştı. Basında yer alan tepkiler üzerine Ardahan Valiliği, muhtarlık görevini birinci aza Malik Gürkan’ın üstlendiğini duyurdu.

Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Sekreteri Özgür Kaplan, Burmadere Köyü Muhtarı Şah İsmail Göyük’ün başına gelenleri ve muhtarlığa kayyım atanmasını PİRHA’ya değerlendirdi.

“ALEVİLERİN HAYATINA KAYYUM ATANIYOR”

Devletin aklının Osmanlı’dan beri aynı işlediğini belirten Özgür Kaplan, “Hele ki bazı konularda hiç değiştirmeden devam ettiriyor bu aklını. Dindar ve kindar nesiller yetiştirmek isteyen kafa yapısı, o zihniyet, o görüş, politik olarak eleştiren insanlara karşı, siyasetlere karşı kayyum atıyor, belediyelere kayyum atıyor. Bunu çok sıkça görüyoruz. Son olarak Dersim’e ve Ovacık’a atanan kayyumlardan biliyoruz. Alevilerin de hayatına kayyum atanıyor. Yani bir taraftan bir toplumun sesini, Kürt halkının mümkün olduğu kadar kendi açılarından sesini kısmaya çalışırken, seçilmiş belediye başkanlarına kayyum atarken bir taraftan da Alevilerin hayatına toplamda kayyum atıyor” dedi.

“ALEVİLERİN GERÇEK DOSTLARI DEVRİMCİLERDİR”

Muhtar Göyük’ün görevine kayyım atanmasının gerekçelerine de değinen Kaplan, devrimcilerin Alevilerin gerçek dostları olduğunu vurguladı. Kaplan şu ifadelere yer verdi:

“Kültür Bakanlığına bağlı Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı zaten kuruluş amacı için biz genelde Şialaştırma çabası üzerinden bir şeyler ifade ediyoruz. Şia düşüncesine, Şia inancına karşı değiliz o başka bir inançtır ama bizim Şia inancıyla bir bağlantımız yoktur. Fakat burada Turancılaştırma, milliyetçileştirme ve tek tipleştirme çabası da var Cemevi Başkanlığı’nın. Dolayısıyla bu kurumu eleştiren, bu kuruma karşı duran ve irade gösteren tüm sesleri kısmaya çalışıyorlar. İşte Damal’daki Sors köyündeki en son örnek bu. Şah İsmail Göyük adlı muhtar, seçilmiş bir muhtardır ve Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nı/ Alevi Diyanet’ni, Alevilere karşı atanmış bir kayyum niteliğinde olduğuna yönelik eleştirileri gerekçe gösterilmiştir.

Deniz Gezmiş’i anmak da bir onurdur, Mahir Çayan’ı anmak da bir onurdur. Kaypakkaya’yı anmak da bir onurdur. Bu kuşağı, 68 kuşağının o devrimci gençliğini halkın ve Alevilerin gerçek dostları olarak görüyoruz biz. Alevilerin gerçek dostları devrimcilerdir, bunu biz yeni söylemiyoruz. Her zaman kurum olarak da, yöneticiler olarak da bunu her zaman ifade ediyoruz. Deniz Gezmiş’i anmak eğer gerçekten suçsa, ülkenin neredeyse üçte ikisini terörist ilan etmeleri lazım. Ya da devrimcileri anmak eğer bir suçsa biz bu suçu işlemeye devam ederiz. Bu anlamda da muhtarımızın ve fikirlerinin sonuna kadar yanındayız.”

“1800’LÜ YILLARDA DERGAHLARIMIZA ATANAN KAYYUMLAR NEYSE CEMEVİ BAŞKANLIĞI DA ODUR”

Alevilerin, 1800’lü yıllarda dergahlara atanan kayyumlar neyse Alevi Bektaşi Kültür ve CemeviBaşkanlığı’nı da aynı şekilde gördüğünün altını çizen Kaplan, Hacı Bektaş Dergahı’na atanan, Sersem Ali üzerine atanan kayyum neyse bugün Cemevi Başkanlığı denilen ucube kurum aynı şekilde bunu yapmak istiyor, devam ettirmek istiyor. Hacı Bektaş Veli anmalarında da bunu bu yıl gördük. Zafer kazanmış bir komutan edasıyla dergaha girdiler. Bazıları dergahın avlusunda rızalık almadan cem yürüttüler. Bizim ne yolumuza, ne içtihadımıza, ne geleneğimize uyan davranışlar yapmadılar. Nihayetinde basında da görüyoruz, kendi içlerinde bu daire başkanlığı aslında amacından saptırılmıştır gibi açıklamalar yapanları da görüyoruz” diye kaydetti.

“9 KASIM’DA DAMAL’DA OLACAĞIZ, MUHTAR GÖYÜK’E AÇIK DESTEK VERMEYE GİDİYORUZ”

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) ve Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) olarak yapılacak duruşmada Şah İsmail Göyük’e destek olmak için Damal’da olacaklarını belirten Kaplan, “Damal’a hemen gidecektik ama Dersim’e kayyumlar atanınca Damal’a gidemedik, Dersim’e gidildi. 9’unda Damal’da olacağız. 10 Aralık’taki duruşmada da orada olacağız. Muhtarımızın yanında olacağız, ona açık bir şekilde destek vermeye gidiyoruz” dedi.

“BOZKURT İŞARETİ ALEVİ TOPLUMU İÇİN KATLİAMLARIN SEMBOLÜDÜR”

Konuşmasında Suriye’de yaşanan gelişmeleri de değerlendiren Özgür Kaplan, “Nerede saldırıya uğradıysak hep Bozkurt işareti vardı. Dolayısıyla Suriye’de yapılan Bozkurt işaretini de bize karşı yapılmış bir işaret olarak algılıyoruz” diyerek şunları ekledi:

“Suriye’yi görüyoruz. Ne diyor oradaki cihatçılar? Diyor ki ‘biz aslında kimseyi katletmeyeceğiz ama Aleviler hariç’ yani ne demektir bu? Bir toplumu hedefe koymak, toplumu yok etmek, imha etmek, soykırıma uğratmak çabasıdır, çağrısıdır. Bozkurt işareti Alevi toplumu için katliamların sembolüdür. Maraş Katliamı’nda bozkurt işareti yaparak bizi katlettiler, Madımak Katliamı’nda bozkurt işareti yaparak bizi katlettiler. Çorum’da, Maraş’ta, Madımak’ta nerede saldırıya uğradıysak hep Bozkurt işareti vardı. Dolayısıyla Suriye’de yapılan Bozkurt işaretini de bize karşı yapılmış bir işaret olarak algılıyoruz. Bize bir tehdit olarak algılıyoruz, parmak sallama olarak algılıyoruz. Ama eğer onların dava arkadaşları varsa bizim de dava arkadaşlarımız var. Bizim dava arkadaşlarımız Pir Sultan Abdal’dır. Bizim dava arkadaşımız Şah Kalender Çelebi’lerdir, onların bıraktıkları mirastır ve sonuna kadar da sahip çıkmaya devam ediyoruz. Nerede bir haksızlık, nerede bir hak ihlali varsa Aleviler mutlaka onun karşısındadır.”

Buse Nehir DEMİR-Cebrail ARSLAN/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak