PİRHA-87 yıl önce Elazığ Buğday Meydanı’nda idam edilen Wusênê Seydi’nin torunu Suna Arslan, 15 Kasım tarihi geldiğinde hüzünlendiklerini belirterek, “87 yıldır dedemin bir mezarı yok. Dedem neden idam edildi, suçu neydi? Devlet bize dedemin mezar yerini söylesin” diye konuştu.
Bundan tam 87 yıl önce Dersim’in önde gelenleri, seyitleri, Seyd Rıza, Wusênê Seydi, Aliye Mirzê Sili, Hesen Ağa, Findik Ağa, Resik Uşen ve Hesenê Ivraimê, Ankara’dan özel görevle gönderilen İhsan Sabri Çağlayangil’in denetiminde yapılan yasadışı bir mahkeme neticesinde Elazığ Buğday Meydanı’nda idam edildiler.
Wusênê Seydi’nin torunu Suna Arslan, PİRHA’ya konuştu.
“ASKERLER KÖYE GELDİĞİNDE NENEM BİZİ ARKASINA SAKLARDI”
Wusênê Seydi’nin herkes tarafından çok değerli bir insan olarak anlatıldığını ifade eden Suna Arslan, “Dedemiz olduğunu biliyorduk ama kendisini anlattıklarında çok merak ederdik. İnsanlar onun adına yemin ederlermiş, iyilik sever birisiymiş ve zeki bir insanmış. Nenem dedemi anlatıp hep ağlardı. Dedem idam edildikten ve Dersim Katliamı yaşandıktan sonra nenem ve kardeşi Eskişehir’e sürgün edilmişler. Nenemin kardeşi sürgünde ölmüştü ve onun için de sürekli ağlardı. Biz köydeyken asker köye geldiğinde nenem hep bizi arkasına saklardı, ‘Kızım biz gördük siz görmeyin’ diyordu bize” diye belirtti.
“DEVLET BİZE DEDEMİN MEZAR YERİNİ SÖYLESİN”
15 Kasım tarihi geldiğinde hüzünlendiklerini belirten Arslan, “87 yıldır dedemin bir mezarı yok. Dedem neden idam edildi, suçu neydi? Nenem sürekli üzülürdü keşke bir mezar yeri olsaydı ziyaret etseydim bir çıra yaksaydım ondan sonra ölseydim derdi. Devlet bize dedemin mezar yerini söylesin” diye çağrıda bulundu.
Cihan BERK/DERSİM
Yoruma kapalı.