Alevi Haber Ajansi

‘Haberin Ardındakiler’ belgesel gösteriminde gazetecilerin sorunları konuşuldu- VİDEO

PİRHA- 19. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali’nde Yönetmen ve gazeteci Diren Keser’in “Haberin Ardındakiler” belgeseli izlenip söyleşi düzenlendi. Keser, söyleşide gazetecilerin sorunları üzerinde durarak, “Şiddet her yerde gazeteciyi buluyor” dedi.

19. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali kapsamında “Şiddet sarmalında gazetecilik” üzerine gazeteci ve yönetmen Diren Keser ile Haçova Kültür Derneği’nde söyleşi düzenlendi.

Söyleşiden önce saat 18.30’da bir araya gelenler Diren Keser’in “Haberin Ardındakiler” isimli belgeselini izledi.
Gazeteci Diren Keser’in yönetmenliğini yaptığı belgeselin gösterimi; gazeteci Fatoş Sarıkaya’nın moderatörlüğünü yaptığı, Diren Keser ile belgeselin sanat yönetmeni Atilla Güney’in konuk olduğu söyleşiyle devam etti. Sarıkaya, söyleşi öncesinde gazetecilerin yaşadığı sorunlara dikkat çeken kısa bir aktarımda bulundu.

“GAZETECİLERE AYNA TUTAN BİR BELGESEL”

Söyleşide ilk olarak söz alan Keser, Haberin Ardındakiler belgeseliyle gazeteciliğe ayna tutmaya çalıştıklarını belirtti. Hakikatin peşinden koşan gazetecilerin bu ülkenin aydınlık yüzü olduğunu söyleyen Keser, “Bir avuç gazeteci yel değirmenlerine karşı mücadele ediyor. Bu belgeselde gördüğünüz gazeteciler ve daha birçoğu bu süreçleri yaşıyor. Şiddet her yerde gazeteciyi buluyor. Bir eylem takip ettiğiniz anda ilk olarak gazeteciye müdahale ediliyor çünkü oradaki şiddetin görünmesinin engellenmesi gerekiyor. Gazeteciler popüler değilse tek başına mücadele ediyor. Bazen birkaç gün cezaevine giren gazeteciler için canlı yayınlar açılıyor ama yıllardır cezaevinde olan gazeteciler için bir şey yapılmıyor” diye konuştu.

“BELGESELE SANSÜR UYGULAMAMIZ İSTENDİ”

Ardından söz alan Atilla Güney, belgeselin çekim sürecinde beraber çalıştıkları Ulfiye Özcan’ın da gözaltına alınarak tutuklandığını anımsatarak sözlerine başladı. Çektikleri 2 projenin ardından yeni projeler için yatırımcı bulamadıklarını söyleyen Güney, 3’üncü olarak sağlıkçılara yönelik bir belgesel yapmayı düşündüklerini, henüz bunu karşılayacak bir kurumun bulunamadığına da işaret etti. Güney, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizim Kürt gazetecilerin korkunç bir teknoloji kullanımı var. Yokluk mücadeleyi doğurur derler ya. Nerdeyse yoktan yaratmışlar. İnterneti, yazılım sistemlerini, habercilik alanında kullanılan dijital her şeyi çok iyi kullanıyorlar. Sürekli sokaktalar. Halkla iç içeler. İşte benim kafamdaki gazetecilik böyle bir şey.”

Yerel haber kurumlarında ve gazetecilere yemek ve ulaşım desteği verilmediğini söyleyen Güney, genelde ise muhabirine bir asgari ücreti vermekten imtina eden patronların olduğunu söyledi. Yerellerdeki gazeteci cemiyetlerinin devletin merkezi yönetiminin taşra teşkilatlarına dönüştüğüne şahitlik ettiğine dikkat çeken Güney, Barış Akademisyeni olarak imza attığında kendisini hedef gösteren bir haber kurumunun şimdilerde gazeteciler cemiyetinin başına geçtiğine de işaret etti. Güney, “Taşraya doğru gittikçe kadın gazeteci göremiyorsunuz. Birkaç tane direngen kent dışında birçok kentte kadın gazeteci yok” dedi.

Söyleşi, Fatoş Sarıkaya’nın İFF adına Diren Keser’e plaket takdim etmesiyle sona erdi.

PİRHA/ MERSİN

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak