PİRHA- Demokratik Alevi Dernekleri Genel Merkezi, depremin birinci yılı nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, Hızır lokmalarının deprem mağdurlarıyla paylaşılması çağrısı yaptı.
6 Şubat 2023 Maraş-Elbistan ve Pazarcık merkezli gerçekleşen, büyük yıkım, ölüm ve acılar getiren depremlerin üzerinden bir yıl geçti.
Yazılı bir açıklama yapan Demokratik Alevi Dernekleri Genel Merkezi (DAD), depremde iktidarın tedbir almayarak milyonlarca insanın ölümüne yol açtığını kaydetti. Hızır ayında olunduğunu hatırlatan DAD, lokmaların deprem mağdurlarına ulaştırılması için çağrı yaptı.
Demokratik Alevi Dernekleri Genel Merkezi (DAD) açıklaması şöyle:
“Depremlerin ilk anından bu güne kadar geçen zaman ise hem depremzedeler, hem geride kalanlar ve halklarımız için tam bir zulüm süreci olarak yaşandı.
Bilim insanlarının adres göstererek geliyor dediği, bu uyarılarını ve tedbir taleplerini sürekli olarak yinelediği, gerçekleşmesi durumunda sonuçlarının ne kadar ağır olabileceğini ortaya koyduğu bir süreçte, iktidar hiçbir tedbir almayarak milyonlarca insanımızı adeta ölüme mahkum etti.
On bir ilimizi ilçe ve köyleriyle birlikte etkileyen bu depremlerin yol açtığı yıkımlarla pek çok yerleşim birimimiz adeta haritadan silindi. Sonrası da korkunçtu. Hayatta kalıpta kurtulan insanlarımızın enkaz başından, enkazların altında kalıpta yardım bekleyen insanlarımızın enkaz altından yükselen yardım çığlıkları karşılık bulamadı. Hayatta kalan aile bireyleri, akraba ve dostlar sevdiklerinin seslerinin bir bir kesilmesine çaresizce şahit oldular.
Bazı yerlerde haftalarca görülemeyen kurtarma ve yardım ekipleri ise yetersiz sayı ve ekipmanlarıyla ancak üçüncü günün sonunda görülebildiler. O saatten sonra yapılan şey ise artık gerçekte “enkaz kaldırma” çalışmalarıydı. Her şeylerini ve sevdiklerini kaybetmiş, aç-açıkta kalmış ve tüm yaşamları boyunca vergi ödemiş, dar günde hakkı olan yardımı bekleyen mazlumlara Kızılay çadırları dahi parayla satılmıştı.
“İLK YARDIMA KOŞANLAR YOKSUL HALKIMIZDI, DEPREMİ FELAKETE ÇEVİREN İKTİDAR”
İlk andan itibaren yardıma koşanlar, lokmasını paylaşanlar ise yoksul halklarımızdı. Yükümlülüklerini yerine getirmeyen, depremi felakete çeviren iktidar ise oluşturulan yardım merkezlerine ve yardım malzemelerine el koyarak toplumsal dayanışmayı olabildiğince engelledi.
Yüzbinlerce hanenin yıkıldığı, resmi rakamların çok üstünde olduğuna inanılan kayıpların yaşandığı, her boyutuyla felakete çevrilen bu depremler, etnik ve dinsel arındırma politikaları bağlamında Alevilerin, Kürtlerin ve Hatay’ın kadim halklarının bölgeden tasfiyesi ve rant fırsatına çevrildi.
“HALKTAN TOPLANAN VERGİLER SERMAYEDARLARA PEŞKEŞ ÇEKİLDİ”
Halktan toplanan fakat halktan esirgenen vergiler sermayedarlara peşkeş çekilirken, halk, yine halkın olanaklarının aktarılmasıyla semirtilen tarikatların pençesine itildi. Yine sayısını bilemediğimiz pek çok masum u pak ise hala kayıptır ve birçoğunun tarikatların eline teslim edildiği ortaya çıkmıştır. Tüm çağrılara rağmen akıbetleri hala açıklanmış değildir.
“İKTİDAR VE YEREL YÖNETİMLER SORUMLU”
Tüm bu sonuçlardan mevcut iktidar birinci derecede sorumlu olmakla beraber, gelmiş geçmiş tüm iktidarları ve yerel yönetimleri de sorumlu tutmaktayız. Üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen mağduriyetlerin giderilmesi, yaraların sarılması yönünde somut bir gelişme görülmemektedir. Depremzedelerin barınma, beslenme, sağlık hizmetlerine ulaşma gibi sorunları hala çözülmediği gibi, her şeyini yitirmiş durumda olan milyonlarca insanımız yoksulluğun pençesinde kıvranmakta ve göç yollarına düşürülmektedir.
Depremi felakete, rant ve demografik değişimin fırsatına çeviren zihniyet ve sorumlular hesap vermeli, yıkıma uğrayan yerleşim birimlerimiz tarihsel dokularına uygun biçimde kültürel ve demografik yapıları göz önünde bulundurularak yeniden inşa edilmeli, hak sahiplerine ücretsiz olarak teslim edilmeli, ekonomik yaşamın canlandırılması için gerekli tedbirler alınmalıdır.
“HIZIR LOKMALARIMIZ DEPREM MAĞDURU CANLARIMIZA ULŞATIRILMALIIDR”
Ve Hızır ayındayız. Mazlum ve çaresiz nice cana, masum u paka Hızır olmanın demidir. Başta Raa/Reya Heq-Alevi sürekleri olmak üzere tüm halklarımız Hızır lokmalarını kolektif örgütlülükle ve ayrımsız biçimde deprem mağduru canlarımıza ulaştırmalıdır. Bu yıkımdan çıkan sonuçlardan biri ise yerel örgütlülük ve dayanışmanın önemidir. Yaşanan süreçlerden çıkarılacak derslerle her yerelin özgün koşulları üzerinden gerçekleştireceğimiz kalıcı dayanışma birliklerini inşa etmemiz benzer süreçlerin felakete dönüşmesini engelleyebilecektir.
Birinci yıldönümü vesilesiyle yitirdiğimiz tüm canlarımızın huzurunda dara duruyoruz.. Zaman sahipsiz, mekân rızasız, mazlum çaresiz değildir.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.