PİRHA – PSAKD MYK üyesi Önder Günaltay, okullara imam atama kararını eleştirdi. 16 Eylül’de İzmir’de yapılacak mitinge katılım çağrısı yapan Günaltay, “Projenin detaylarını incelediğimizde neler yapacakları, öğrencileri gezi adı altında nerelere götürecekleri belli değil. Merdiven altı Kuran kurslarını yaygınlaştıracaklar” uyarısında bulundu.
AKP’nin eğitim alanındaki dinci politikalarının en sonuncusu ÇEDES protokolü oldu. İzmir ve Eskişehir’deki okullara “manevi danışmanlık” adı altında imamlar atanmaya başlandı. Alevi toplumu başta olmak üzere birçok kesimden bu uygulamaya tepki gecikmedi.
Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan söz konusu protokolün iptali için 16 Eylül’de İzmir’de bölgesel miting yapılacak.
Eğitim-Sen, veli dernekleri ve Alevi örgütlerinin birlikte organize ettiği mitinge dair Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) MYK üyesi Önder Günaltay ile konuştuk.
“MERDİVEN ALTI KUR’AN KURSLARINI YASALLAŞTIRACAKLAR”
Önder Günaltay, okullara imam atama projesinin ne gibi tehlikeler barındırdığını anlattı.
AKP’nin çevre politikalarının doğaya zarar vermekten öte gitmediğini ifade eden Günaltay, şunları kaydetti:
“ÇEDES’in açılımı ‘Çevreme duyarlıyım değerlerime sahip çıkıyorum’ şeklinde. Ancak hükümete baktığımızda ne çevre ne de değer politikası inandırıcı değil. Şu 20 yıldaki yönetimde orman yangınları ve çevre politikalarındaki yanlışlıklar, inandırıcı olmadıklarını gösteriyor. Değerlerine sahip çıktıklarını belirtiyorlar! Peki öğretmenler bu ülkenin bir değeri değil mi? Projenin altında paravan şeylerin döndüğü belli. Çağdaş, bilime, ilime dayalı eğitim öncelik olması gerekirken Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri ile birlikte sanki imam hatip mezunlarına istihdam durumu yokmuş da bu çevreye böylesi bir yer açalım durumu oluşturmuşlar.
Atanacak olan imam hatip mezunları, hocalar, hacılar; artık kimler olursa, hedefleri bu zamana kadar merdiven altı olan Kur’an kurslarını yasallaştırmak olacak. Projenin detaylarını incelediğimizde neler yapacakları, öğrencileri gezi adı altında nerelere götürecekleri belli değil. Demek ki din kültürü derslerinin asimile etme durumu azaldı ki bu şekilde bir proje geliştirerek çocukları 1. sınıftan 12. sınıfa kadar daha farklı asimile etmeye çalışacaklar. Bu projenin İzmir ve Eskişehir’den sonra tüm Türkiye’ye yayılması çok tehlikeli.”
“HERKESİN SES ÇIKARTMASI GEREKİYOR”
Okullara İmam atama projesine karşı toplumun tüm kesiminden itiraz yükselmesi gerektiğini söyleyen Günaltay, “Çocukların geleceği için, bilime dayalı, çağdaş eğitim alma isteği olan bütün gençlerin, velilerin, buna itiraz etmesi gerekir. Şu anda üniversite mezunları yurt dışına iltica etmek istiyor. Eğitim sistemi tamamen özelleştirilmiş durumda. Oluşturulmaya çalışılan alan sadece din kültürü üzerine. Hatta eskiden ‘Din kültürü ve ahlak bilgisi’ şeklinde adlandırılıyordu şu anda ahlak olmadığı için sadece din üzerine… Çağdaş, laik, eğitim isteyen herkesin 16 Eylül’de yapılacak mitingde hep birlikte ses çıkartması gerekiyor” diye konuştu.
“İZMİR’DE İNSAN SELİ OLUŞTURULMASI GEREKİYOR”
Önder Günaltay, PSAKD olarak mitinge dair yaptıkları çalışmaları da şöyle özetledi:
“Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Alevi kurumları, bölgesel olarak sivil toplum örgütleri ve demokrasi güçleri ile birlikte toplantılar gerçekleştiriyor. İzmir mitingi bölgesel bir miting olacak. Muğla, Denizli, Eskişehir, Balıkesir gibi illerde genel başkan yardımcılarımız bu mitinge destek veren kurumların yöneticileri ile birlikte toplantılar gerçekleştiriyor. Mitingin nasıl olacağını, işleyişini, dövizlerin neler olacağını bütün detayları ile çalışmaları sürdürüyorlar. Bunun yanında sosyal medya çalışmaları; yani videolar çekilip paylaşımları yapılıyor. Bunlardan daha da önemlisi çağdaş, laik ve demokratik eğitim isteyen herkesin, İzmir’e gelmesi ve bir insan seli oluşturması gerekiyor.”
Eren GÜVEN/ANKARA
Yoruma kapalı.