PİRHA-Tutuklu bulunduğu cezaevinde ‘demans’ tanısı konulan Aysel Tuğluk‘un durumu gün geçtikçe kötüleşiyor. Yrd. Doç. Dr. Esra Ergüzeloğlu “Aysel Tuğluk benim gözümde Ortadoğu’nun Şahmaran hikayesindeki Şahmaran’dır. Şifacı bir insandır. Aysel Tuğluk barış diyerek bu toplumun şifasını taşıyan kadınlardan birisidir” dedi. Göksen Uncu da, Aysel Tuğluk’un bütün hasta tutuklular için bir simge olduğuna dikkat çekerek, “Bütün hasta tutsaklar için inadı sürdürmek gerekiyor” dedi.
Kandıra Cezaevi’nde 2016 yılından beri tutuklu bulunan ve demans teşhisi konulan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un durumu gün geçtikçe kötüleşiyor. “Cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen tahliye edilmeyen Tuğluk‘un serbest bırakılması için çağrılar da sürüyor.
Geçtiğimiz yıldan bu yana “demans” teşhisi konulan ve hastalığı ilerleyen Aysel Tuğluk hakkında “cezaevinde kalabilir” diyen Adli Tıp Kurumu (ATK), 28 Şubat Davası’ndaki Çevik Bir hakkında ilk başvuruda “cezaevinde kalamaz” dedi. ATK’nin verdiği bu karar tepkilerle karşılanırken, çifte standartın ortadan kaldırılması istendi.
Yeşil Sol Parti Mersin İl Örgütü üyesi kadınlar, Aysel Tuğluk‘un durumuna ilişkin PİRHA‘ya konuştu.
“AYSEL TUĞLUK ‘BARIŞ’ DİYEREK BU TOPLUMUN ŞİFASINI TAŞIYOR”
Yeşil Sol Parti Mersin İl Örgütü Üyesi ve ihraç edilen Akademisyen Yrd. Doç. Dr. Esra Ergüzeloğlu, Aysel Tuğluk’un cezaevlerinde yaşanan işkenceyi gösteren somut bir örnek olduğunu belirterek, “Düşüncelerinden dolayı insanların cezaevinde olması başlı başına bir sorun. Üstelik Aysel Tuğluk gibi barıştan yana çalışan, sözünü barıştan yana kuran bir kadının yaşadığı ağır hastalığa rağmen cezaevinde tutuluyor olması, Aysel Tuğluk gibi özgürlüğü, barışı savunanlara da işkencedir” dedi.
Esra Ergüzeloğlu, kadınların daha geniş kesimler olarak Aysel Tuğluk’un etrafında bir araya geldiğinin altını çizerek, “Kadınlar kampanyalar yürüttü, raporlar hazırladı. Ancak iktidar tarafından inat var ve bir diyaloğa girmiyor. Bütün siyasi tutsaklar için aynı şeyi yapmaya devam ediyor. Cezaevleri toplumu dizayn etme noktasında bir araç olarak kullanılıyor. Zaten bu kadar cezaevinin inşa edilmiş ve ediliyor olması ve cezaevlerinin doluluk oranlarına bakıldığında bu açık bir şekilde görülecektir” diye belirtti.
Aysel Tuğluk ve bütün hasta tutuklular için daha fazla ses çıkarılması gerektiğini vurgulayan Ergüzeloğlu, şunları söyledi:
“Aysel Tuğluk benim gözümde Ortadoğu’nun Şahmaran hikayesindeki Şahmaran’dır. Şifacı bir insandır. Aysel Tuğluk barış diyerek bu toplumun şifasını taşıyan kadınlardan birisidir. Tıpkı Şahmaran’ın başına gelenler Aysel Tuğluk’un da başına getirilmeye çalışılıyor. Günümüzde de insanlar bu zulmü anladıklarında düzeni değiştirmenin yollarını bulacaktır.”
“AYSEL TUĞLUK TÜM HASTA TUTSAKALR İÇİN SİMGEDİR, İNADI SÜRDÜRMEK GEREKİYOR”
Yeşil Sol Parti Mezitli Eş Sözcüsü Göksen Uncu da, Aysel Tuğluk’un barışı ifade ettiğini dile getirerek, “Aynı zamanda hukuk ve kendisine yapılanlara ilişkin de hukuksuzluğu ifade ediyor. Aysel Tuğluk şahsında bütün hasta tutsakların ne durumda olduğunu gösteriyor. Aysel Tuğluk gibi adı barışla özdeş olan bir kadının bu pozisyonda tutuluyor olması, iktidarın kadınların şahsında toplumu susturma aracı haline getirme girişimidir” ifadelerini kullandı.
İnsanlık dışı bir uygulamanın Aysel Tuğluk’a uygulandığına dikkat çeken Göksen Uncu, “İktidarın bu uygulamaları inadımızı ve öfkemizi tetikleyen bir durum. Aysel Tuğluk için ilk zamanlarda bir duyarlılık oluşsa da son zamanlarda bu durumun yeterli olmadığını düşünüyorum. Aysel Tuğluk bütün hasta tutsaklar için bir simgedir. İnadı sürdürmek gerekiyor. Çünkü iktidar hasta tutsakları hastalıkları son evreye geldiğinde yani ölümüne yakın bırakma politikası izliyor. Bizlerin Aysel Tuğluk ve diğer hasta tutsaklar bu hale gelmeden serbest bırakılmasını sağlamalıyız” ifadelerine yer verdi.
PİRHA/MERSİN
Yoruma kapalı.