Alevi Haber Ajansi

Cumartesi Anneleri: 10 saat süren hukuksuz gözaltı yıldırma amaçlıydı-VİDEO

PİRHA-Cumartesi Anneleri, 910. hafta buluşmasında Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nda açıklama yapmak isterken darp edilerek gözaltına alınmalarına tepki gösterdi. Açıklama yapılmasını engelleyenler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirten Cumartesi Anneleri, “10 saat süren hukuksuz gözaltı yıldırma ve gözdağı vermeyi amaçlıyordu” dedi. 

Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak, fail ve sorumluların yargılanması talebiyle sürdürdükleri eylemlerin 910. haftasında İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde açıklama yaptı. Bu haftaki buluşmada, 30 Ağustos Salı günü İstanbul Küçükçekmece’de bulunan Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nda açıklama yapmak isterken darp edilerek gözaltına alınmaları protesto edildi. Açıklamaya, kayıp yakınları Maside Ocak, Hanım Tosun, Hanife Yıldız, Ali Ocak, Hasan Karakoç ile Avukat Ahmet Cihan katıldı.

“İSTANBUL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ ADETA GÖVDE GÖSTERİSİ YAPTI”

“Ne Kayıplar Mücadelesinden Ne De Haklarımızdan Vazgeçmeyeceğiz!” başlıklı 910. hafta açıklamasını Maside Ocak okurken, 30 Ağustos günü Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı önünde yaşanan polis müdahalesine değindi. Ocak şunları söyledi:

“BM tarafından 21 Aralık 2010 tarihinde ilan edilen 30 Ağustos Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü nedeniyle kayıplar sorununa dikkat çekmek amacıyla dünyanın dört bir yanında etkinlikler düzenleniyor. Zorla kaybetmelerin sorumlularının yargılanması için devletlere çağrılar yapılıyor. Biz de kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları olarak bu kapsamda 30 Ağustos günü Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı önünde bir basın açıklaması yapmak, ardından da kimsesiz mezarlara karanfil bırakmak istedik. Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nı seçme nedenimiz 1995 yılında gözaltında kaybedilen Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç’un işkence izleri taşıyan bedenlerine aylar sonra burada ulaşmış olmamızdı. 90’lı yıllarda İstanbul’da gözaltında kaybedilenlerin tıpkı Hasan ve Rıdvan gibi “kimliği meçhul” kişi olarak Altınşehir’e defnedilmiş olma ihtimalleriydi.

30 Ağustos sabah saatlerinde gittiğimiz Altınşehir’de tüm bölgeyi kapsayan polis ablukası vardı. Ağır silahlı bir polis ordusu, çok sayıda toma, gözaltı aracı bize basın açıklaması yaptırmamak üzere konuşlandırılmışlardı. Bu orantısız güç yığılması ile ellerinde yalnızca karanfil bulunan kayıp yakınlarına ve hak savunucularına karşı İstanbul Emniyet Müdürlüğü adeta gövde gösterisi yapmıştı. Mezarlık girişine yöneldiğimizde, bizleri bir polis ordusu karşıladı ve ablukaya aldı. Kayıp yakınlarına müdahale eden kolluk güçlerinin başında, daha önce çok sayıda barışçıl gösteri hakkı kullanımı sırasında provokatif tavırları ve görev sınırlarını aşan müdahaleleriyle bilinen İstanbul Güvenlik Şube Müdürü Hanifi Zengin bulunuyordu. Hanifi Zengin, Kaymakamlık tarafından etkinliğimizin yasaklandığını söyledi ve açıklamaya izin vermeyeceklerini belirtti.”

“10 SAAT SÜREN HUKUKSUZ GÖZALTI YILDIRMA AMAÇLIYDI”

Ocak, gözaltına alındıktan sonra yaşananları ise şöyle anlattı:

“Yapılan müzakere sonuç vermeyince; içimizde yaşlı, açık kalp ameliyatlı, yüksek tansiyon hastası, geçirdikleri operasyonlar nedeniyle kol ve omuzları sargılı arkadaşlarımızın da bulunduğunu, gaz ve şiddete maruz kalınması durumunda ağır sonuçlar doğabileceğini değerlendirerek açıklamamızı başka bir yerde yapmak üzere dağılmaya karar verdik. Dağılma kararımızı kendisine açıkladığımız halde, Hanifi Zengin keyfi olarak gözaltı kararı verdi. Ayrıca basın mensupları polis tarafından olay yerinden zorla uzaklaştırıldığı için polis rahatça bir yandan “dağılın” anonsu yaparken bir yandan da ablukayı kaldırmayarak dağılmamızı engelledi. Dağılması engellenen 14 kişi  “Niye dağılmadınız” suçlamasıyla kelepçelenerek gözaltına alınıp, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube’ye götürüldük.

Bu arada ailelerimize ve avukatlarımıza ulaşma hakkımız engellendi. Hukuki destek vermek üzere Emniyet Müdürlüğü’ne gelen avukatlarımızdan ikisi “fazla avukat var” denilerek ifadeye alınmadı. İfadeler alındıktan sonra bizlere ve avukatlarımıza  “hastane kontrolünden sonra serbest bırakılma kararı var” dendi ancak, hastaneye götürülmek üzere bindirildiğimiz ve dışarıdaki yoğun sıcağa rağmen iklimlendirme imkânı olmayan araçta iki saat tutulduk ve bu arada hiçbir açıklama yapılmadı. Biz emniyet bahçesinde araç içinde, avukatlarımız ve ailelerimiz dışarıda serbest bırakılacağımızı beklerken, iki saat sonra üst araması için tekrar emniyete götürüleceğimiz söylendi ve araçtan indirilerek emniyet binasına geri götürüldük. Rutin gözaltı işlemleri yapılarak hiçbir açıklama yapılmadan nezarete konulduk. Bu hukuksuz gözaltı İHD’nin, siyasi partilerin, milletvekillerin girişimleri sonucunda saat 22.00’de son buldu. Tam 10 saat boyunca süren bu hukuksuz gözaltı hiç şüphe yok ki yıldırma ve gözdağı vermeyi amaçlıyordu.”

“ANAYASAL HAKKIMIZ ENGELLENDİ”

Anayasal haklarının engellendiğini belirten Ocak, müdahaleye ilişkin suç duyurusunda bulunacaklarını kaydetti. Ocak, “30 Ağustos Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü’nde basın açıklamamızı yasaklama kararı veren Küçükçekmece Kaymakamlığı, basın açıklaması yapmamızı şiddet yoluyla engelleyen kolluk güçleri ve ortada bir suç yokken iki kez gözaltı kararı veren Küçükçekmece Cumhuriyet Savcısı görevlerinin gereklerine aykırı davranarak hukuka aykırı işlem tesis etti ve görevlerini kötüye kullandı. Toplantı ve gösteri hakkının kullanımını sağlamak ve kolaylaştırmak devletin yükümlülüğüdür. Kamu görevlilerinin başlıca görevi bu hakkın güvenli bir şekilde kullanılması için gerekli önlemleri almak ve görevlerini insan hakları yaklaşımı içinde yapmaktır. Ancak bizim Anayasal hakkımızı kullanmamız, Küçükçekmece Kaymakamlığı, İstanbul Güvenlik Şube Müdürlüğü ve Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığı tarafından engellendi. Bu yüzden yasal haklarımızı kullanarak haklarında suç duyurusunda bulunacağız. Gözaltında kaybedilenlerin yakınlarını susturmak isteyen iktidara sesleniyoruz: Anayasal hakkını kullananların engellenmesi, gözaltına alınması hukuku ve Anayasa’yı yok saymaktır. Ülkeyi anayasasızlaştırmak suçtur” diye konuştu.

“YAŞANAN GERÇEKLERİ ORTADAN KALDIRMAYA GÜÇLERİ YETMEYECEK”

Açıklamaya katılan kayıp yakınları da polis müdahalesine tepki gösterdi. Hanım Tosun, Diyarbakır’daki sokağa çıkma yasakları sırasında ölen oğlunun kemiklerinin 7 yıl sonra bir kutu içerisinde babası Ali Rıza Arslan’a verilmesini hatırlatırken, “Biz seneye yine orada olacağız. Biraz utansınlar. Kayıplarımızın kemiklerini kargo ile ailelere gönderdiler yıllar önce. Kargodaki kemikleri bile kaybettiler. Demek ki o kadar korkuyorlar mücadelemizden, kemiklerimizden. Kimsesizler mezarlığına bir çiçek bırakmak istedik. O çiçekten de korkuyorlar. Biz mücadelemize devam edeceğiz. Kayıplarımızı aramaktan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Hanife Yıldız ise “Ben evladımı devlete teslim ederken, başına bir şey gelmesin diye götürdüm oraya. Ama ne yazık ki onu yaşatmadılar. Yaşam hakkını elinden aldılar. Mezar hakkını da vermediler. Cumhurbaşkanının 2011 yılında Berfo Ana’ya verdiği sözü tutmasını isterdim. Ama sokaklar, eylem alanımız yasak edildi. Ancak mezar ziyaretinin yasak edilmesini de ancak AKP’de gördüm” ifadelerini kullandı. Hasan Karakoç ise “Kayıp yakınlarının içinde ne acıdır ki en şanslı ailelerden birisiyiz. Çünkü bizim çiçek koyup, ziyaret edebileceğimiz bir mezarımız var. Binlerce insan bu haktan mahrum bırakıldı. Yakınlarının kemiklerine hasret yaşadılar” diye konuştu.

Ali Ocak “Belki susturabilir, ortadan kaldırabilirler bizi. Ama yaşanan gerçekleri ortadan kaldırmaya güçleri yetmeyecektir” derken; kayıp yakını ve Avukat Ahmet Cihan da “Düşman hukukunu uygulayan bir zihniyetin ürünüdür. Saat 22.00’ye kadar müvekkillerimin gerekçesiz ve hukuka aykırı bir şekilde hürriyetleri tahdit edilmiştir. 700. hafta ile beraber başlayan yasak, “Artık kıpırdayamazsınız” denilen noktaya gelmiştir” şeklinde konuştu.

PİRHA / İSTANBUL

İLGİLİ HABERLER:

>İHD’nin basın açıklamasına polis engeli: 13 kişi gözaltına alındı-VİDEO
>Gözaltına alınan 13 insan hakları savunucusu serbest
>Serbest bırakılan 13 insan hakları savunucusu, yeniden gözaltına alındı

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak