PİRHA- Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan, “Cemevleri Alevilerin ibadethanesidir, mahkeme kararı uygulansın” başlıklı yazılı bir açıklama yaptı. Aslan, “İnkâr ve asimilasyon politikalarının kıskacı altında direnerek yol yürüyen Aleviler, rejimin yapısal karakterinden kaynaklı cemevlerini ‘hal’ yoluyla inşa etmiştir. Gerek PSAKD GOP şubesinin mahkeme kazanımı gerek ise Avrupa İnsan Hakları Mahkeme kararı bir an önce uygulanmalı ve diğer davalarda emsal görülmelidir”dedi.
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Mustafa Aslan “Cemevleri Alevilerin ibadethanesidir, mahkeme kararı uygulansın” başlıklı yazılı bir açıklama yayımladı.
“DOSTLARIMIZIN TALEPLERİMİZE KULAK VERMELERİNİ İSTİYORUZ”
“Alevi toplumsallığı kadimden geleceğe uzanan meşakkatli yolda hakikatin sözcüsü olmuş, zalim-zorba iktidar anlayışlarına karşı her evrede mazlum kitlelerin hak ve hukukunu gözeten duruş sergilemiştir” ifadelerinin yer aldığı açıklama şöyle:
“Günümüzde de “Eğri zamanda doğru yerde duran” Aleviler salt özgün talepleriyle sınırlı perspektifle meselelere bakmamakta; Eşitlik, özgürlük, laiklik ve demokrasi gibi değerleri sahiplenerek en geniş kesimlerin ortak çıkarlarını savunmaktadır.
Kurulduğu 2002 tarihinden itibaren Alevi hak mücadelesine dinamizm kazandıran, eşit haklar-inanç özgürlüğü doğrultusunda somutlaştırdığı taleplerini kararlıca savunan Alevi Bektaşi Federasyonu, üstlendiği toplumsal sorumluluğun gereği olarak da ceberut siyasete itiraz eden, değişim beklentisi ve arayışı içinde olan tüm dost dinamikleri ‘akıntıya karşı birlikte kürek çekmeye’ davet etmektedir. Birlikten güç doğar. Özlemini duyduğumuz güzel günleri getirecek özne bizleriz, bu uğurda verdiğimiz mücadele belirleyici olacaktır.
ABF bileşenleri olarak dostlarımızın da aynı hassasiyetle taleplerimize kulak vermelerini istiyoruz. Örgütlü Alevi hareketinin öne çıkardığı temel taleplere yaklaşım turnusol vazifesi görmektedir. Halklarımız adına ideal olan, toplumsal aydınlanma ve gelişmeye yol açan ve her yurttaşın anayasal düzlemde kendini eşit şekilde gördüğü bir ülkede yaşamak istiyoruz. Hünkarımızın ifadesiyle vurgularsak, “Dili, dini ve rengi ne olursa olsun” iyiliği, paydaş güzellikleri, hakça bölüşümü yaşamak ve bu değerlerin yaşatıldığı bir geleceği bizden sonraki kuşaklara miras bırakmak istiyoruz.
“CEMEVLERİNİN İBADETHANE OLDUĞU GERÇEĞİNİN TANINMASINI BEKLİYORUZ”
On yıllardır istisnasız bütün Alevilerin mutabık kaldığı temel taleplerimizden biri de ‘Cemevlerinin ibadethanemiz’ olduğu gerçeğinin kabul edilmesidir. Bizler farklı din ve mezheplere ait mabetleri o inançların ibadethaneleri olarak görüyor ve saygı duyuyorsak; aynı bağlamda milyonlarca Alevi-Bektaşi’nin kendi inanç ritüellerini yerine getirdiği, cem olduğu, cemevlerinin ibadethane olduğu gerçeğinin tanınmasını bekliyoruz. Başta ABF olmak üzere müsahip kurumlarla beraber bu talebimizi her platformda dile getirdik/getirmeye devam edeceğiz. Nasıl ki yüz binlerce canın toplandığı ‘Büyük Alevi Mitingleri’, düzenlediğimiz çalıştaylar ve lokallerde sürdürdüğümüz etkili kampanyalarla bu talebimizi duyulur kıldıysak hukuksal alanda da gerek iç hukuk gerekse de uluslararası hukuk alanında önemli bir dizi kazanım elde ettik. Hem de inkara sarılan ve ülkeye ‘muktedir’ olduğunu sanan cenaha rağmen…
Federasyonumuzun başlıca amaçlarından biri de tüzüğümüzde ifade edildiği üzere; “Alevi-Bektaşi kültür ve öğretisinin tanınması, kendisini geliştirmesi, özgürce ifade edilebilmesi ve hukuksal güvence altına alınması için çalışmalar” yapmasıdır.
Güncelde federasyonumuzun bileşeni Pir Sultan Abdal Kültür Derneği İstanbul Gaziosmanpaşa Şubesi (Karayolları Cemevi) haklı mücadele ve taleplerimizi bir kez daha görünür kılan kazanıma imza attı. PSAKD GOP Şubesi-Karayolları Cemevi, Sivas 2 Temmuz katliamından sonra Türkiye’de faaliyete geçen ilk cemevlerimiz arasındadır. Karayolları Cemevi aynı alanda faaliyet gösteren müsahip kurumlarla birlikte on yıllardır Alevi hak mücadelesine önemli katkılar sunmaktadır.
“KARAYOLLARI CEMEVİMİZİ İŞGALCİ OLARAK GÖRDÜLER”
Basına da yansıdığı gibi; İstanbul Valiliğine bağlı Avrupa Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığı, PSAKD GOP Şubesi-Karayolları Cemevimizi “işgalci” görerek hukuka ve mevzuata aykırı şekilde ‘ecrimisil ihbarnameleri’ göndermişti. Resmi, kurumsal hazımsızlığın ürünü olan ‘cezalandırma’ politikasının on yıllardır ilgili lokalde faaliyetlerine devam eden Karayolları Cemevini hedef alması şaşırtıcı olmamıştır. Çeşitli vesilelerle deneyimlediğimiz bu sorun güncelde burada karşımıza çıkarıldı. Alevi halkımızın imece usulüyle yapımını gerçekleştirdiği cemevimize sirayet edemeyen, oranın bir ibadethane olduğu gerçeğini sindiremeyen, inkâr ve asimilasyon politikalarından yüz bularak keyfi davranan idari anlayışın temsilcileri cemevlerine para cezaları keserek ‘toplumsal barışı’ zedelemekte; çözüm bekleyen Alevi talepleri karşısında ‘Osmanlı entrikacılığını’ aratmayan pratiklerle oyalama ve yıldırma gayesi gütmektedir. Biz Aleviler; devamlılığa tekabül eden, sürekli problem üreten bu zihniyeti yakinen tanıyoruz ve dayatmalarını kabul etmiyoruz.
PSAKD GOP Şubesi-Karayolları Cemevi’nin içinde bulunduğu arsayı “fuzulen işgal edildiği bahsiyle” kendine sorun edinen, burada Alevileri “işgalci” gibi göstermeye çalışan İstanbul Valiliği’nin 29.04.2011 ile 28.04.2016 tarihleri arasındaki dönem için 27.04.2021 tarihinde cemevine gönderdiği 118.210,82 TL ecrimisil bedeli dayatmasına karşı PSAKD GOP Şubesi açtığı davayla ‘ecrimisil ihbarnamesinin hukuka aykırı olduğu’ ifade edilerek iptali istemiştir.
İstanbul 6. İdare Mahkemesi’nin 2022/991 Karar No’lu gerekçeli kararında değinilen olguları ve saygın mahkeme heyetinin aldığı bağlayıcı kararı resmi-siyasi muhataplarının doğru okumasını salık veririz. 6. İdare Mahkemesi 25.05.2022 tarihinde dosya üzerinde yaptığı incelemede şu karara varıyor; “Dava konusu hazineye ait alanın cemevi binası olarak kullanıldığı, kullanım şeklinin inanç ve kültür merkezi olarak tüm topluma yönelik kamusal bir ihtiyaç ve hizmetin kapsamında olduğu değerlendirildiğinde, kamusal hizmet kapsamında kullanılan yerlerde ecrimisil isteminin mümkün olup olmadığının irdelenmesi gerekli olduğu sonucuna varılmaktadır. (…) Dava konusu hazineye ait ecremisil istemine konu alanının, cemevi binası olarak kullanıldığı, kullanım şekli itibari ile kurumsal ve ticari bir kullanım olmadığı, kamu arazisinin yine kamunun hak ve menfaati için inanç ve kültür hizmetlerinin ifası kapsamında, davacı dernek tarafından bir nevi kamusal hizmetin yürütüldüğü alan olarak kullanıldığı, kullanımın niteliğinin toplumsal etkileşim ve dayanışmanın teminini kapsar şekilde kamusal fayda içerdiği, ecrimisil isteminin işgal nedeniyle alınan tazminat niteliğinde olduğu gözetildiğinde, işgalci olduğu iddia edilen davacı derneğin elde ettiği yararın bir nevi toplumca ihtiyaç duyulan kamusal hizmet kapsamında kalması nedeniyle kıyasen ecrimisil hesaplaması yapılamayacağı ve dava konusu istemin iptaline oy birliğiyle karar verildi.”
“İNKÂRCILAR HAKLI MÜCADELEMİZ KARŞISINDA KAYBETMEYE MAHKUMDUR”
Bir kez daha mahkeme kararı ile cemevlerinin ibadethane olduğu, toplumun ihtiyaç duyduğu kamusal hizmet verdiği ve cemevlerinin niteliğinin toplumsal etkileşim ve dayanışmayı temin ettiği kabul edilmiş oldu. İnkâr açmazında buluşanlar her alanda büyüttüğümüz haklı mücadelemiz karşısında kaybetmeye mahkumdur.
İnkâr ve asimilasyon politikalarının kıskacı altında direnerek yol yürüyen Aleviler, rejimin yapısal karakterinden kaynaklı cemevlerini ‘hal’ yoluyla inşa etmiştir. Bizlerden alınan vergilerle resmi mezhep kurumu DİB’i finanse eden, milyarlarca liralık bütçeyi DİB’in ihtiyaçları doğrultusunda kullanan ve yaşamın her alanını dinselleştirmeye çalışan AKP Hükümeti; konu biz Alevilere gelince basmakalıp nakaratlar sıralayıp taleplerimizi görmemezlikten gelmekte; Alevilerin kıt kanaat imkân, olanak ve dayanışmasıyla yapılan cemevlerine yasal statü tanımamak için ‘’kılı kırk yaran’’ bahaneler öne sürmektedir. Halkımızın ‘muktedirlere’ payanda olmadan inşa ettiği ve lokmalarıyla ayakta tuttuğu cemevlerine ‘ibadethane’ dememek için ‘’irfan ve kültür evi’’ ve takiyyeleri döküldüğünde de ‘’cümbüş evi‘’ diyen hâkim zihniyetin tanımlamalarını kabul etmedik etmeyeceğiz de.
Gerek PSAKD GOP şubesinin mahkeme kazanımı gerek ise Avrupa İnsan Hakları Mahkeme kararı (2016 yılında aldığı cemevlerinin yasal statüye kavuşturulması) bir an önce uygulanmalı ve diğer davalarda emsal görülmelidir. Aleviler vardır/Alevilik haktır. Cemevleri ile ilgili mahkemelerin aldığı kararlar derhal uygulansın!”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.