PİRHA-PSAKD Tokat Şube ve Karadeniz Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Muharrem Erkan, Alevilerin eşit vatandaşlık istediğini belirterek, “Geldiğimiz günlerde bizi bekleyen en büyük tehlikelerden biri şu: Ya Alevileri Şialaştıracaklar ya da cami-cemevi projesi doğrultusunda Alevi ritüellerinin içini boşaltacaklar” dedi. Erkan ekledi: Haklarımızdan hiçbir şekilde vazgeçmeyeceğiz.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 15 Ocak 2022 günü miting ve toplu açılış yapmak için bulunduğu Aydın’da bazı cemevi başkanları ile valilikte bir araya gelmişti. Toplantıya katılan cemevi yöneticileri de, cemevlerine resmi ibadethane statüsü talebini Erdoğan’a ilettiklerini, Erdoğan’ın ise “Çalışma var ancak hemen gerçekleşmesi zor” dediğini aktarmıştı.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Tokat Şube ve Karadeniz Alevi Bektaşi Federasyonu (KAB-FED) Başkanı/ Hıdır Abdal Ocağı dedelerinden Muharrem Erkan konuya ilişkin PİRHA‘ya konuştu. Erkan, “Bir inanca ait ibadethanenin, ibadethane olup olmadığı konusunun başka bir inanç tarafından belirlenmesi akla, mantığa, fikre, zikre oldukça ters gelen bir olgudur” dedi.
“ÜLKEMİZDE İLK OLARAK ANAYASA ÇİĞNENİYOR”
İnsanların inançsal özgürlüklerini özgürce ifade edebilmeleri gerektiğini kaydeden Erkan, “Ülkemizde bazı şeyler çiğneniyor. Bunların başında da anayasa var. Anayasanın 10. maddesi insanları din, dil, ırk, mezhep ve inanç ayrımı yapmaksızın bütün vatandaşların eşitliğinden bahseder. Peki öyleyse benim inancımı neden tanımıyorsun? ‘Dedelerimize aylık bağlayın’ demiyoruz. İmkan ve olanakları bize seferber edin de demiyoruz. Eşit statü, eşit vatandaşlık hakkını talep ediyoruz. Talebimiz bu kadar açık, net ve şeffaf” ifadelerini kullandı.
“ALEVİLERİ YA ŞİALAŞTIRACAKLAR YA DA RİTÜELLERİNİN İÇİNİ BOŞALTACAKLAR”
Erkan, anayasal hakları olmasına rağmen taleplerinin karşılanmadığını söylerken, Yargıtay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının da yok sayıldığını belirtti. Erkan, şöyle konuştu:
“Geldiğimiz günlerde bizi bekleyen en büyük tehlikelerden biri şu: Ya Alevileri Şialaştıracaklar ya da cami-cemevi projesi doğrultusunda Alevi ritüellerinin içini boşaltacaklar. Özüne uygun kendi inandığı dinde ritüellerini, ibadetlerini, anladığı biçimde yerine getiren insanları kendi şekline dönüştürme gayreti içeresinde olacaklar.
Anayasanın 2. maddesi ‘demokratik, laik, sosyal, hukuk devletiyiz’ diyor. Acaba laik miyiz? Laik devlette zorunlu din dersi olur mu? Laik devlette Diyanet diye bir kurum olur mu? Laik bir devlette hükümetin açıkladığı bütün kararları din maskesi altında fetvalarla yönetilen bir yapılanma olur mu? Esasında din dinlikten de çıkıyor, hükümetin istek, arzu ve düşüncelerine göre fetva yayınlayan bir kurum haline dönüşüyor. Bu hem toplum barışını hem de ülkedeki huzuru bozuyor. Bu tabi ekonomiye de yansıyor. İnsanlar arasında ciddi sorunların tetikçisi oluyor.”
“HAKLARIMIZDAN HİÇBİR ŞEKİLDE VAZGEÇMEYECEĞİZ”
Erkan ekonomik sorunlara da değinerek, şunları kaydetti:
“Zaten geldiğimiz şu günlerde ekonomik olarak ciddi bir sıkıntı içerisindeyiz. Önümüzdeki günler daha da karanlığa doğru gitmekte. Biz bunları düşüne duralım bir tarafta devletin din işleriyle uğraşması akla, fikre, zikre ziyan bir durumda devam etmektedir. Onun için biz şunu istiyoruz. Alevi inancının ibadethane statüsüne kavuşturulup o şekilde yer almasını talep ediyoruz. Ama bu olmadığı süre içeresinde de hiçbir şekilde bu haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Biz bu ülkenin vatandaşıyız, bireyiyiz, yurttaşıyız. Ana sütümüz kadar doğal bir haktır.”
Cebrail ARSLAN/ANTALYA
Yoruma kapalı.