Alevi Haber Ajansi

PSAKD Mamak Kadın Meclisi üyeleri: Mamak’ta dayanışma ağımızı güçlendiriyoruz (3)-VİDEO

PİRHA- PSAKD Mamak Şubesi Kadın Meclisi’ne üye kadınlar, kadın meclislerinde yaptıkları çalışmaları ve kadınların yaşadıkları sorunları anlattı. Mamak’ta kadınlara ulaşmaya çalıştıklarını belirten Kadın Meclisi üyeleri, Mamak halkı ve belediyelerle ortak havuz oluşturup ihtiyacı olanlarla dayanıştıklarını ifade ettiler. Örgütlenmenin önemine değinen kadınlar, “Dayanışma ağımızı güçlendireceğiz” dediler. 

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Kadın Meclisi üyesi kadınlar, Ankara ve Mamak bölgesi yerelinde yaptıkları çalışmaları ve yaşadıkları sorunları anlatmaya devam ediyor. PİRHA’ya konuşan kadınlar, Mamak’ta çocuk gelinlerin olduğunu, Alevi kadınların yeterince bilinçli olmadığını ve kadınların dört duvar arasından çıkarak örgütlenmelerinin şart olduğunu aktardılar.

“KADINLAR OLARAK MAMAK’TA NELER YAPABİLECEĞİMİZİ KONUŞTUK VE MECLİSİMİZİ KURDUK”

Kadın meclisi üyelerinden Bahtiyar Atakay, doğma büyüme Tuzluçayırlı olduğunu ve işletmecilik yaptığını ifade ederek, “Zeytindalı Kadın Kooperatifi’nin eğitim üretim atölyesi sorumlusuyum. Fadime Türkyılmaz’ın adaylığı sırasında buraya arada bir geliyordum. Uzaktan da olsa bir şeyler yapıyordum. Daha sonrasında üye olmaya karar verdim. Kadınlar olarak burada toplandık ve Mamak’ta neler yapabiliriz diye konuştuk. Böylelikle kadın meclisimizi oluşturduk ve ortak akılla bir yol haritası belirledik. Önce kendi mahallelerimizde ki kadın, genç ve okul çağındaki çocukların sorunları üzerine bir harita belirledik. Çevremizde 3 tane ilköğretim okulu ve ortaokul var. Bunların okul aile birlikleri ile irtibata geçtik. Onlarla birlikte oturduk. Ortak akıl üzerinden kendi mahallemizden, kendi çevremizden başlayarak neler yapabiliriz, diye konuştuk ve bunu tüm Mamak geneline yaymak istedik” şeklinde konuştu.

“DAYANIŞMA İÇİN MAMAK HALKI VE BELEDİYELERLE BİRLİKTE ORTAK HAVUZ OLUŞTURDUK”

Okul aile birlikleri ile ihtiyaç sahibi olan velilere ve öğrencilere ulaştıklarını kaydeden Atakay sözlerine şu şekilde devam etti:

“Özellikle pandemi döneminde yardımlarda bulunduk. Önce gıda ile başladık. İnsanlar gerçekten çok zor durumdaydı. Gönüllülerimiz ve dernek üyelerimiz ile birlikte ortak bir havuz oluşturduk. Daha sonra belediyelerden yardımlar alarak kolilerimizi ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık. Sonrasında okul aile birliklerimizle yapmış olduğumuz çalışmalarda öğrencilerimizin neye ihtiyacı var bunları belirledik. Özellikle dar gelirli öğrencilerimize ulaşmak istedik. Kırtasiye malzemelerinden tutun da kılık kıyafete kadar ortak oluşturduğumuz havuzdan, bir nebze olsun ihtiyacı olanlara yardımcı olmaya çalıştık. Yardımlar için Mamak Belediyesi ile de görüştük ancak hiçbir şekilde yardım alamadık oradan. Biz Mamak’a bağlıyız ve bizim vergilerimizle Mamak Belediyesi ayakta duruyor. Bir şeye ihtiyacımız olduğunda meclis üyelerimizle birlikte özel arkadaşlarımızın kanalıyla ihtiyaçlarımızı ilettik. Ancak somut olarak hiçbir destek görmedik. Buraya bağlı olduğumuz için önce kendi bölgemizdeki belediyeye gittik. Oradan somut olarak bir yardım alamadığımız için Büyükşehir Belediyesi ile gönüllülerimiz ve bize destek olan üyelerimizle bu ortak havuzu oluşturduk.”

“KADINLAR YAPTIKLARIMIZI GÖRÜNCE BİR İŞİN UCUNDAN TUTMAK İÇİN DERNEĞE GELMEYE BAŞLADI”

İnsanların bir yerden bir çağrı, bir kıvılcım, bir hareket beklediklerini söyleyen Akatay, halkın sorunlarının ortak olduğunu belirtti.

Yaptıkları çalışmalar sonucunda halktan olumlu geri dönüşler aldıklarını da sözlerine ekleyen Akatay, “İnsanlar pandemi sürecinde biraz daha içeri kapandığı için ve sosyal aktiviteler iyice kısıtlandığı için fiziksel anlamda gidemezsem bile ufakta olsa ne yapabilirim, ne katkı sunabilirim diye düşünüyorlardı. Biz burada kadın meclisimiz ile birlikte yaptığımız aktiviteleri, sosyal medyamızdan, pankartlarımızla, söylemlerimizle insanlara duyurmayı başardık. Bununla birlikte insanlar, evet orada bir kıpırdanma var, kadınlar bir şey yapıyor dediler. Daha sonrasında bir işin ucundan tutmak için derneğimize gelmeye başladılar” dedi.

“YOL HARİTAMIZ BELLİ, DAYANIŞMA AĞIMIZI GÜÇLENDİRECEĞİZ”

‘Dayanışma güçlendirir’ diyen Atakay son olarak, “Özellikle kadınlar arasındaki dayanışma çok önemli. Biz daha yolun başındayız ve yapabileceklerimizi biliyoruz, yol haritamız belli. Gideceğimiz daha çok yol var ve bir kadın yanında iki kadınla birlikte geliyor. İki kadın dört kadınla geliyor. Biz bir şeyler yaptıkça çoğalacağız ve dayanışma ağımızı genişleteceğiz” ifadelerini kullandı.

“MÜCADELE ETMEYİ ÇOK SEVİYORUM, O YÜZDEN DE PİR SULTAN’DAYIM”

Kadın meclisinden Gülizar Sakmak ise Kadın Meclisi’nde örgütlendiği günden bugüne kendini daha güçlü hissettiğini vurgulayarak; “Yaklaşık 30 yıldır bu mahallede oturuyorum. Ben burada yapılan etkinliklere katılıyorum. Çalışmalara elimden geldiğince dahil olmaya çalışıyorum. Kadın Meclisi olarak basın açıklamaları, eylemler, toplantılar, aşure günleri gibi etkinlikler yapıyoruz. Mahallede ihtiyacı olan, eksiği olan kadınları tespit ediyoruz ve onlarla dayanışma halinde oluyoruz. Maddi manevi kadınların yanında oluyoruz. Kadınlar örgütlü olursa daha güçlü olur. Ben kendimi yalnız hissetmiyorum. İnsanları görüyorum ve tek olmadığımı biliyorum. Bu beni bir kadın olarak daha güçlü yapıyor. Mücadele etmeyi çok seviyorum, çalışmayı çok seviyorum. O yüzden de Pir Sultan’dayım” cümlelerini dile getirdi.

“MAMAK’TA DA ÇOCUK GELİNLERLE KARŞILAŞIYORUZ”

Latife Eskiköy de en az 30 yıldır Mamak’ta yaşadığını belirterek, özellikle kadınlara ve çocuklara dokunmaya çalıştıklarını aktardı. Eskiköy, çocuk gelinler meselesine de değinerek şunları söyledi:

“Çocuk gelinleri engellemeye çalışıyoruz. Mamak’ta da çocuk gelinlerle karşılaşıyoruz. En başta ben kendimden örnek vereyim. Ben çok küçük yaşta evlendirildim. Bir kadın için bu çok büyük bir yaradır. Çocukluğunu yaşayamaz, gençliğini yaşayamaz, anne olur anneliğini bilmez, hayata nereden başlayacağını bilmez. Açıkçası hep yarım yamalak kalır. 13-14 yaşındaki çocukları başlık parası karşılığında veriyorlar. Bu durum bir kadın olarak bana çok ağır geliyor. Annelerin bu duruma engel olması gerekiyor. Babaları geçiyorum çünkü onlar paraya göz dikmiş durumda. Para karşılığı kızını satıyor. Ama anne karşı çıkabilir. Burada biz kadınları bilinçlendirmeye çalışıyoruz ve kadınlar bilinçlendikçe toplum da ilerliyor. Ben önceden kendi halinde yaşayan çocuk gelinlerden biriydim ama ne zaman ki Pir Sultan’a geldim, Kadın Meclisi ile tanıştım, kadın olmanın farkına vardım.”

“KADINLAR DÖRT DUVAR ARASINDA KALMASINLAR”

1973 yılından bu yana Mamak’ta yaşayan Sabır Göktaş ise kadınların kendi aralarında dayanışma sağladıkça kendilerini daha güçlü hissettiğini belirterek şunları dile getirdi:

“Kadın Meclisi’nin üyesiyim. Burada çeşitli faaliyetler yapıyoruz. Bu faaliyetlere katılıyorum. Kadınların maddi manevi yanında olmaya, onlarla dayanışmaya çalışıyoruz. Buraya birisi gelip sıkıntısını anlattıysa ona nasıl yararlı olabiliriz diye konuşuyoruz ve elimizden geleni yapıyoruz. Ben kendimi burada çok güçlü hissediyorum. Buraya gelip birisine bir faydam olur mu, birisine dokunabilir miyim diye düşünüyorum. Kadınların yanında, burada kendimi yalnız hissetmiyorum. Kadın, çocuk ve genç desteği, onlarla birlikte olmak bana başka bir haz veriyor. Kadınlara buradan çağrı yapıyorum; dört duvar arasında kalmasınlar. Değişik fikirler, değişik insanlar tanısınlar.”

“ÖRGÜTLENMEMİZ GEREKİYOR”

Kadın Meclisi üyelerinden Adalet Ayten, 1986 yılından bu yana Mamak’ta yaşadığını ifade ederek, Mamak’ta birçok faaliyet yürüttüklerini, Tuzluçayır’ın örgütlenme bilincine sahip seçkin bir yer olduğunu anlattı.

Özellikle kadınlara ve çocuklara ulaşmaya çalıştıklarını söyleyen Ayten sözlerine şu şekilde devam etti:

“Bizim dokunduğunuz bir kadın diğer bir kadına ulaşıyor, yakalanabilecek noktaları belirtiyor ve biz böylelikle herkese ulaşmaya çalışıyoruz. Alevi kadınlar yeterince bilinçli değiller kadın konusunda. Çünkü çoğu kadın ekonomik özgürlüğünü kazanamamış durumda. O yüzden eşine bağlı kalmak zorunda oluyor. Bizim kız çocuklarımızı okutmamız gerekiyor. 3 gün önce şöyle bir olay yaşadım; Boğaziçi’nde bir alışveriş merkezinde kasada bir bey ile kasiyer kızın konuşmasına tanık oldum. Eşini Urfa’dan 80 bin TL’ye aldığını söyledi. Ben böyle bir şeyle ilk defa karşılaştım. Çok üzüldüm ve şaşırdım. Bunun karşılığında kasiyer kızlar da, böyle bir şey var mı deyip gönüllü davrandılar. Ben bir kadın olarak orada müdahale ettim ve bir kadının bedelinin olmayacağını söyledim. Oradaki kasiyer kızlara da kendilerine böyle bir şey yakıştırdıkları için kendilerini kınadığımı söyledim. Sonra beyefendi uzaklaştı. Mağazadaki herkes beni dinliyordu. Kadına bir bedel konduğunu söylediler orada ve genç kızlar da buna heveslendi. Bir söz vardır, ‘Önce Analar uyanır sonra güneş doğar’ denir. Bu ne demektir? Her şey bizde başlıyor. Biz güneşten önce uyanıyorsak çok şeyi de değiştirebiliriz. Bunun içinde örgütlenmemiz gerekiyor. Kadın kadının kurdu olmadan, birbirimize yurt olarak, destekleyerek, birbirimize yol açarak devam etmemiz gerekir.”

Melis CİDDİOĞLU/ANKARA

İLGİLİ HABERLER

> ‘Evde babalar patron, kadın işçi, çocuklar çıraktır; bunu yıkmamız gerekir’ (1)
> ‘İçişleri Bakanlığı’nın para verdiği cemevi kadınların başını örtmesini istedi’ (2)

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak