PİRHA-Partisinin meclis grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Cumartesi Anneleri tam 26 yıldır haklarını arıyorlar. Evlatlarını arıyorlar. Bari mezar yerini gösterin diyorlar. 700. hafta baskı kurdular, dövdüler ve gönderdiler. Elbette ki Cumartesi Anneleri haklı” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kemal Kılıçdaroğlu partisinin meclis grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, Cumartesi Anneleri’nin yargılandığı davaya değinerek, “Cumartesi Anneleri tam 26 yıldır haklarını arıyorlar. Evlatlarını arıyorlar. Bari mezar yerini gösterin diyorlar. 700. hafta baskı kurdular, dövdüler ve gönderdiler. Elbette ki Cumartesi Anneleri haklı” dedi.
“İLERİDE ATANAMAYAN DİŞ HEKİMLERİ SORUNU GÜNDEME GELİRSE ŞAŞIRMAYIN”
Sağlık çalışanlarının çalışma şartlarına ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, “Hekimlerin pandemi süreci içinde nasıl büyük bir fedakârlıkla çalıştığının tanığı olduk. Sağlık çalışanları haftalarca eve gitmediler, eşleriyle konuşamadılar, toplum sağlığı için mücadele ettiler. O nedenle biz aynı şekilde çalışan diş hekimlerine de yürekten sevgilerimizi gönderiyoruz. Öyle bir tabloyla karşı karşıyayız ki sağlıksız bir planlama, kontrolsüz açılan fakülteler ileride atanamayan diş hekimleri sorununu gündeme getirirse kimse şaşmasın.
Devlet planlama ile yönetilir, ihtiyaçlar önce belirlenir. İhtiyaçlar sınırsızdır kaynaklar sınırlıdır. Ekonominin temel felsefesi sınırlı kaynaklarla sınırsız ihtiyaçlar arasında sağlıklı bir dengeyi oluşturmaktır. Öyle bir tabloyla karşı karşıyayız ki, sağlıksız bir planlama ileride atanamayan diş hekimleri sorununu gündeme getirirse kimse şaşmasın. Devlet planlamayla yönetilir. İhtiyaçlar sınırsızdır, kaynaklar sınırlıdır. Ekonominin temel felsefesi sağlıklı bir dengeyi oluşturmaktır. Almanya’da 31 diş fakültesi, bizde 103. Bizdeki kontenjan 8 bin 599, Almanya’da 2 bin 500. Almanya’da 9 öğrenciye bir profesör, bizde 46 öğrenciye bir profesör düşüyor” ifadelerini kullandı.
“EVLATLARINI İSTEDİLER, DÖVÜLDÜLER”
Kılıçdaroğlu, Cumartesi Anneleri’nin 24 Kasım’da görülecek duruşmasına değindi. “Adaleti öğrendik evet. Haksızlığı öğrendik evet ama demokrasiyi de, güzelliği de öğrendik. Anneler için evlatlarının ne kadar değerli olduğunu öğrendik” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Cumartesi Anneleri tam 26 yıldır haklarını arıyorlar. Evlatlarını arıyorlar. Bari mezar yerini gösterin diyorlar. Çoğu anne bunu görmeden hayata veda etti. Bunlar anneliğe yakışır asalet içinde, sessizce Galatasaray Meydanı’nda her cumartesi oturarak evlatlarını istediler. Tam 699 hafta. 700. hafta baskı kurdular, dövdüler ve gönderdiler. ‘Yasaya aykırı gösteri yaptıkları’ için. Mahkemeye verdiler. Elbette ki Cumartesi Anneleri haklı.”
“ESNAFI, TERÖRİST Mİ İLAN EDECEKSİN?”
Ekonomik kriz ve zamlara dair de konuşan Kılıçdaroğlu, iktidara “Baskıyla mı fiyatları düşüreceksin? Hal esnafını terörist mi ilan edeceksin?” diye seslendi. Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir de gıda sektörü var. Mutfaklarda yangın var dedik. Her gün zam geliyor. Marketlerde saat başı etiket değiştiren elemanlar işe başladı. Öyle bir noktaya geldi ki Türkiye insanlar satış yaparken zarar ediyor. Çünkü yarım saat sonra fiyat değişecek aldığı fiyata kar koyamayacak.
Onların da dertlerini öğrendim. Bizim dertlerimizi aktarın dediler. Diyorlar ki üretici elindeki malı satmaktan tedirgin. Bu tedirginlik felaket bir şey. Satışı yapanlar fiyat artışından sorumlu değildir. Eğer konuyu maliyet ve üretim ekseninde düşünemezseniz zaten fiyat artışı zorunlu olarak gelir. Hükümetin birinci önceliği üreticiyi korumak olmalı dediler. Eğer koruyamazlarsa açlıkla karşı karşıya kalabiliriz. Baskıyla mı fiyatları düşüreceksin? Hal esnafını terörist mi ilan edeceksin?
Karnabaharda artış yüzde yüz 124, patlıcanda yüzde 67. Yüzde 60, 70, 80 artışlar var. Asgari ücret asla bu kadar artmadı. 14 milyon asgari ücretlimiz var. Onların dışında aylık geliri asgari ücretin üçte biri olan 7 milyon 587 bin 123 kişi var. Türkiye’de açlık sınırı 3 bin 93 lira lirayken bu vatandaş 2 bin 825 lirayla nasıl geçinecek? Saraydakiler, beyler bunu biliyor mu? Dolarla maaş alanlar, 5-6 yerden maaş alanlar bunu biliyor mu? Yoksulluk sınırı 10 bin 335 lira.
Diyorlardı ki Yunanistan iflas etti. Yunanistan’da asgari ücret Türkiye’dekinin 2.7 katı. Bir emekli bana bir not göndermiş. Okuyorum. Yüzde 83 engelli. 6 bin 400 gün prim ödemiş ve malulen emekli olmuş. ‘Maaşım 1992 TL. Yakında 100 dolara denk gelecek. Uganda’da mı yaşıyorum, Madagaskar’da mı diye düşünüyorum bazen. Evimi geçindiremiyorum diye intihar mı edeyim. Bana bir akıl ver. Bu nasıl sosyal devlet. Ben seni çok eleştiriyordum. Yanılmışım. Hakkını helal et’ diyor. Demokratik yollarla bu saray sosyetesine dersini vereceğiz ve onları göndereceğiz. Fakirin fukaranın, garibin gurebanın, çiftçinin emeklinin hepsinin yanında olacağız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ayrı, saray sosyetesi ayrı.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.