PİRHA-SES, hükümetle imzalanan TİS’e karşı kamu çalışanlarının ve aile hekimlerinin 27 Ağustos’taki iş bırakma eylemine katılım ve destek çağrısında bulundu. Açıklamada, “TİS’de taleplerimiz yer almadı. Bu sözleşmede emekçinin kazanımından bahsetmek mümkün olmadığı için üretimden gelen gücümüzü kullanmaya başlıyor 27 Ağustos’ta iş bırakıyoruz” denildi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), hükümetin açıkladığı memur zamlarının kabul edilemez olduğunu belirterek 27 Ağustos’ta bir günlük iş bırakma kararı aldı.
Aile hekimleri de aynı gün, mevcut iş yükünü arttıran ve maaşlarından yüzde 10 kesinti yapılmasının önünü açan yönetmeliğe karşı 27 Ağustos’ta iş bırakacak.
Her iki eyleme de destek vereceklerini belirten KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Selma Atabey; ‘Ne yoksulluk sınırı altındaki sefalet ücretini devam ettiren satış sözleşmesini ne de ASM’lerde ki ceza yönetmeliğini kabul etmiyoruz. 27 ağustos 2021 cuma günü hizmet üretmiyoruz. Sağlık ve sosyal hizmet işkolumuzda çalışan tüm emekçileri ve örgütlerini destek vermeye ve hizmet üretmemeye katılmaya davet ediyoruz’ dedi.
“TİS MASASINDA KENDİ ÇIKARLARINI VE KOLTUKLARINI KORUDULAR”
Atabey yaptığı yazılı açıklamada şunları ifade etti:
“Hepinizin bildiği gibi 6. Dönem Toplu sözleşme masasında Memur-Sen ve Kamu sen tarafından yapılan gizli pazarlık ve satış sözleşmesi 22 Ağustos’ta imza altına alındı. Daha önceki satış sözleşmelerinde de sergilenen oyun baş aktörlerinin kimi değişse de ana karakter oyuncuları değişmeden kendini tekrar etti. 5,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisi bir ‘oldubitti’ durumuyla yine sefalet haline ve kendi kaderine teslim edildi. İTUC ve ETUC kapısından her yıl geri çevrilen sadece 4688 sayılı kadük Sendika yasasına göre sözde yetkili olan ama bu yetkiyi her TİS masasında kamu emekçisinin çıkarlarını değil kendi çıkarlarını ve koltuklarını korumak olan bir sendikanın metne imza atması, bununla milyonlarca kamu emekçisini/ emeklisini yok sayması asla kabul edilemez. Memur Sen’in kazandığı, memurun kazanamadığı, bu uzlaşma için tarihi kazanım olarak açıklamalar yapıldı.”
“TİS’DE TALEPLERİMİZ YER ALMADI”
‘Bu cambazlık hünerlerinin sergilendiği mutabakatta taleplerimiz yer almadı’ diyen Atabey sözlerine şu şekilde devam etti:
“-Kamu emekçilerinin yıllardır yaşadığı gelir vergisi adaletsizliğine son verilmesi Emekli olduğumuzda maaşlarımızın yarı yarıya düşmesine yol açan ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, yoksulluk sınırı üzerinde temel ücret talebimiz,
-Farklı adlar altında güvencesiz istihdam edilenlerin kadrolu-güvenceli istihdama geçirilmesi,
-“4/C’li 4/B’liler” olarak bilinen kamu emekçilerinin ek ödeme, emeklilik gibi temel sorunlarının çözümü
-Sayıları yüz bini aşan Yardımcı Hizmetler Sınıfının yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesi,
-Torpilin, kayırmanın kapsını sonuna kadar açan mülakat sitemine son verilmesi.
-OHAL KHK’leri ile sorgusuz-sualsiz işinden ekmeğinden edilen kamu emekçilerinin görevine iadesi,
-Kadın kamu emekçilerine yönelik ayrımcılığın önüne geçilmesi için kadın taleplerinin kadın emekçiler tarafından görüşülmesi ve mutabakat metninde ayrı bir başlık altında yer alması,
-COVID-19’un meslek hastalığı ve iş kazası sayılması için illiyet bağı aranmasından vazgeçilmesi,
-Sosyal hizmetlerde meslek çalışmaları, mesleklerin sorumluluk alanları ve sınırları çerçevesinde tanımlanmalı talebimiz,
-Sağlık hizmetlerinden alınan katkı-katılım payı ve ilave ücretlerin kaldırılması için çalışma yürütülmesi,
-Kamu kurumlarında ücretsiz kreşler açılması, söz konusu kreşler açılıncaya kadar kreş yardımı verilmesi,
-Çalışma yaşamının demokratikleşmesine yönelik hiçbir talebimiz yoktu.
Toplu sözleşmenin uzlaşı ile imza altına alınması için verdiğiniz tekliflerle sunulan teklifler arasında 1-2 puanlık fark olması ama bu farkın sosyal hak ya da çalışma ortamının iyileştirilmesine yönelik başka teklif sunulması gerekir. Aşağı yukarı tüm tekliflerin emekçilerin kabulleneceği teklifler olması gerekir. Ne sağlık ve sosyal hizmet emekçileri ne de diğer kamu emekçilerinin ve emeklilerinin kabul edileceği bir sözleşme ortada yok.”
“BİZE GÜVENİN VE BİZİ DESTEKLEYİN”
Gerçek enflasyonun %45’i aştığını belirten Atabey; “Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri keşke ay çiçek yağı olsam demişken, İğneden ipliğe her şeye zammın yağmur gibi devam ettiği, fakat iktidarın şahlanan ekonomi söylemleriyle vatandaşımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz nutuklarıyla canının çıkartıldığı, iş cinayetleri ve intiharların giderek arttığı, Üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki makasın tam 26 puan açıldığı, dolayısıyla hayat pahalılığının önümüzdeki dönemde artacağının açık olduğu koşullara rağmen hiç kimsenin inanmadığı hedeflenen enflasyon rakamlarını temel alan bu mutabakat yetkili konfederasyonun tarihi kazanımı, değil tarihi utancı OLMUŞTUR. Bu nedenle de bu sözleşmeyi kabul etmiyoruz, bu sözleşmede emekçinin kazanımından bahsetmek mümkün olmadığı için üretimden gelen gücümüzü kullanmaya başlıyor 27 AĞUSTOSTA İŞ BIRAKIYORUZ” dedi.
Açıklama şöyle devam etti:
“Komşularımız, arkadaşlarımız, hemşerilerimiz, dostlarımız; her başınız sıkıştığında arayıp danıştıklarınız, biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri tüm ülke gibi artık nefes almakta ve yaşamakta zorlanıyoruz. Tıpkı sizin gibi enflasyonla, vergi yüküyle, hayat pahalılığıyla daha da yoksullaşan bizler, çalışma koşullarımızın ve sizlerin daha nitelikli sağlık ve sosyal hizmeti almanız için mücadele ederken sizin desteğinize çok fazla ihtiyaç duymaktayız. Sağlık ve sosyal hizmeti sunumunun iki önemli ve birbirlerine bağımlı paydaşıyız. Sistemin konuşan yüzleri olarak sorunların da paydaşıyız. Bu nedenle aile hekiminiz, hemşireniz, ebeniz, veri hazırlayıcınız, sekreteriniz, dahiliyeciniz, göz doktorunuz, fizyoterapistiniz, sosyal hizmet uzmanınız, bakıcı anneniz yani sağlık ve sosyal hizmeti sunan ekibiniz olarak sizden 27 Ağustos’ta sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin iş bırakma kararını anlamınızı, acil ve randevu alınmış durumlar dışında aile hekimliklerine, hastanelere muayene olmak, sosyal hizmet kurumlarına da hizmet almak için gelmemenizi bekliyor ve umuyoruz. Hiç olmadığı kadar birlikte hareket etmek zorundayız. Lütfen bize güvenin ve destekleyin.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.