Urfa’nın Suruç ilçesindeki Amara Kültür Merkezi’nde yapılan anma sonrasında ilçe mezarlığında yapılmak istenen anma polis tarafından engellendi. Mezarlık önünde yapılan açıklamada konuşan ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, “Fotoğraflarını yırtsanız da, pankartlara el koysanız, bizi öldürseniz de bu dava devam edecek” dedi.
IŞİD tarafından 20 Temmuz 2015 yılında katledilen 33 düş yolcusundan Kasım Deprem ve Osman Çiçek‘in Urfa’da Suruç ilçe mezarlığındaki mezarları başında yapılmak istenen anma polis tarafından engellendi.
Suruç aileleri, Suruç yaralıları, HDP Milletvekilleri Feleknas Uca, Hasan Özgüneş ve Ömer Öcalan, ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü ile ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, SGDF Eş Başkanı Alev Özkiraz, Ankara Gar katliamında kızı Başak Sidar Çevik’i yitiren ve kayyumla görevden alınan Suruç Belediye Eşbaşkanı Hatice Çevik, PSA Genel Başkanı Gani Kaplan, Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Müslüm Metin Hacı Bektaş Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez katıldı.
TÜMÜKLÜ: EN TEMEL HAKKIMIZ ENGELLENİYOR
Polislerle mezarlık önü kapatılarak ailelerin, Suruç’ta yaralananların, ESP Eş Başkanı Şahin Tümüklü, ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, SGDF yöneticileri ve HDP milletvekillerin bulunduğu grubun mezarlığa girmesi engellendi.
Polis, sadece ailelerin ve vekillerin mezarlıkta anma yapabileceğini ileri sürdü. Bunu sınırlamaya tepki gösteren Tümüklü ve Taşkıran, “Belirlediğiniz sınırlamalarla, anma yapmayacağız. Bizler hepimiz onların ailesiyiz. Bizi ayırmanıza izin vermeyeceğiz. En temel anma hakkımız engelleniyor” dedi.
Sınırlı anma kabul edilmemesi üzerine mezarlık önünde açıklama yapıldı.
“ŞEHİTLERİMİZİ UNUTMAYACAĞIZ”
Milletvekili Hasan Özgüneş, “Bugün yaşadığımız ortam AKP-MHP ve Ergenekon faşizmi ortamındayız. Hukukun olmadığı bir ülkede, tek adam rejiminde fermanlarla korunuyorlar. Cesareti onlardan alıyorlar. Mezarları ziyaret etme hakkı can kadar kutsaldır. O denli korkuya sarılmışlar ki, fotoğraflardan, cenazelerden, mezar taşlarından korkuyorlar. Korkunun ecele faydası yok. Nasıl ki FETÖ’nün foyası ortaya çıktıysa, halklarımız sizin foyanızı açığa çıkacaktır. Bir gün hukuk size de lazım olacak” diye konuştu.
“Biz ölsek de zindan da olsak da asla boyun eğmedik, bundan sonra da boyun eğmeyeceğiz” diyen Özgüneş, “Mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz, şehitlerimizi unutmayacağız. Zafere kadar demokrasi, özgürlük, barış sağlanayana kadar asla mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Yaşasın halkların kardeşliği ve eşitliği” dedi.
“FOTOĞRAFLARINI YIRTSANIZ DA BİZİ ÖLDÜRSENİZ DE BU DAVA DEVAM EDECEK”
ESP Eş Genel Başkanı Beycan Taşkıran da, 5 yıl önce katliamın yaşandığını hatırlatarak katliam ve siyasetiyle halkların birbirine düşmanlaştırıldığını söyledi.
Katliamların sadece Suruç’la kalmadığını söyleyen Taşkıran şunları kaydetti:
“HDP’yle özgür onurlu bir yaşam için birleşmiş halklarımız ırkçılıkla, şovenizmle zehirlenmeye, savaş siyasetiyle teslim alınmaya çalışılıyor. Ne 33 düş yolcusu ne onların ardılları olan biz yoldaşları, ne orada yatan Kasım Deprem, Osman Çiçek, onlar nasıl teslim olmadıysa biz de teslim olmadık. Diz çökmedik. Biz onların ideallerine sahip çıkacğız. Analarımızın gözyaşlarını dindirene kadar Türkiye ve Kürdistan halkları onurlu bir barışa erişine, eşit bir gelecek kurana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Yaşasın devrim ve sosyalizm diyoruz. Rojava devrimini selamlıyoruz. Onurlu bir gelecek kuran ve bunun için mücadele eden herkesi selam ve sevgilerimizi gönderiyorum. Osman ve Kasım yoldaşımız, sizler bizim yüreğimizdesiniz. Ankara Garı katliamında kaybettiklerimiz, şehitlerimiz yüreğimizde aklımızda beynimizde. Fotoğraflarını yırtsanız da, pankartlara el koysanız, bizi öldürseniz de bu dava devam edecek. Hesap vereceksiniz, bundan kurtulamayacaksınız. Şehit namırın.”
Konuşmaların ardından mezarlık duvarına güller bırakıldı.
(ETHA)
Yoruma kapalı.