PİRHA – Maraş’ın Dulkadiroğlu İlçesine bağlı Çiğli Köyünde yurttaşlar kentlerin kalabalığından köye sığınarak kendilerini karantinaya aldılar. Bölgede kendi önlemleri ile yaşamı devam ettiren köylüler, koronavirüse karşı kendi kurallarını da uygulayarak korunuyorlar. Köyün temel geçim kaynağı çiftçilik ve hayvancılık ancak koronavirüs nedeniyle şu an köylüler evlerinden zaruri olmadıkça uzaklaşmıyorlar. Köylüler bu süreçte uğradıkları zararların karşılanması için devletten destek bekliyor.
Maraş’ın Dulkadiroğlu İlçesine bağlı Çiğli Köyü’nde PİRHA kameraları köylülerin tüm dünyayı esir alan koronavirüs salgını süresince nasıl geçindikleri, ne derece kendilerini koruduklarını ve köyün sosyal ilişkilerini görüntüledi.
Köyün kendine has alınan karantina kuralları gereği köylüler zorunlu olmadıkça yan yana gelmekten kaçınıyorlar. Yaşlılar evlerinin bahçelerinden dışarı çıkmıyor, kronik rahatsızlığı olan köylüler de mümkün mertebe evlerinde tutuluyor. Yaşlı ve hasta köylülerin işleri diğer köylüler arasında ortak yapılarak işin tıkanması ve mağduriyet oluşması dayanışma ile aşılıyor.
Köyün ana temel geçimi hayvancılık ve tarım üzerine kurulu olduğu için bu süreçte işçi çalıştırılamadı ve tarlalar boş kaldı, bahçeler sadece aileyi geçindirecek kadar ekildi.
Köylüler yetkililere seslenerek, “Bu zor zamanlarda devlet, vatandaşın, köylünün elinden tutmalıdır, devlet bugün bize destek olmazsa bizler çok zarar edeceğiz, aç kalacağız. Milletin hepsi zorda, tarlalarımız boş kaldılar, bostanlarımız ekilmedi, hayvanlarımızı besleyemiyoruz, ne yapacağız bilmiyoruz” diyorlar.
“DOLMUŞLAR 2 AYDIR ÇALIŞMIYOR; DEVLET SESİMİZİ DUYSUN”
Köyde dolmuşçuluk yapan Veli Şahin, “Koronavirüs nedeniyle 2 aydır çalışmıyorum, dolmuşlar evin önünde yatıyorlar. Biri okul servisi diğeri köy taşıtı… Şimdi okullar tatil olduğu için birisi çalışmıyor diğeri de kısıtlamalar ve önlemlerden dolayı çalıştırılamıyor. Şimdi ne yapacağız bilmiyorum. Arabaların vergileri, borçları var, kredileri var. 2 aydır perişan bir haldeyiz. Köyde yaşıyoruz ama geçimimiz dolmuşların üzerine olduğu için daha çok perişan olduk, köyde diğer insanlar çiftçilikle hayvancılıkla geçim sürdürüyor. Ben de o olmadığı için daha çok mağdur oluyoruz. Lanet ediyoruz bu virüse şimdi dua ediyoruz daha kötü olmadan gitsin diye. Birilerinin bizlere destek olması lazım. Devlet sesimizi duysun ve mağduriyetimizi gidermek adına bir takım çalışmalar gerçekleştirsin” dedi.
“DIŞARIDAN İŞÇİ GETİRİP ÇALIŞTIRMAK YASAK”
Çiğli köylülerinin aldıkları önlemleri belirten Muhtar ise şunları söyledi.
“Köylüler olarak kendi sağlığımızı korumak adına birlikte belli kararlar aldık, köyümüze giriş çıkış yasak değil ama köylülerimizden başkasının gelme durumuna müsaade etmiyoruz. Yurt dışından gelen giden de olmadığı için rahatız. Herkes kendi önlemlerini almış durumdadır. Dışarıdan işçi getirip çalıştırmak yasaklandı. Köye bizim köylülerimiz dışında birinin girmesine izin vermiyoruz şimdilik. Bir ay önce bir vefatımız oldu. Virüsten dolayı değildi ama üzücü bir olay eskiden öylesine bir cenazede büyük bir kalabalıkla Hakk’a uğurluyorduk. Cemevinde toplanma olayı olmadı. Bu bizim kültürümüze ters oldu. 40 kişiye yakın yurttaşımıza biner liralık destek sağladık. Şimdi köylülerimiz mutlular, rahatlar.”
“HERKES BAHÇESİNE, BOSTANINA ODAKLANDI”
Köyün yaşlılarından bir kadın da, “İnşallah bitecek bu hastalık, insanlar mağdur oldular hep yıpranıyorlar, zarar ediyorlar. İnşallah bitecek de insanlar rahat rahat gidip işine gücüne baksınlar. Bahçeler bostanlar tarlalar boş kaldı. Bu büyük bir zarardır. Bunun altından nasıl çıkacak bu garipler. Şimdi herkes kendi evinin önünde küçük bahçe bostan yapıp onunla ilgileniyor. O da kendilerini idare etmek içindir. Şimdi ne yapalım hastalıktır ama birileri de yardım etmeli köylü ne yapsın, nasıl korusun kendini” diye konuştu.
“İSTANBUL’DA ÖĞRENCİYDİM ORADA DURUM DAHA VAHİM, KÖYÜMÜZE GELDİK”
İstanbul’da Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi olan Alican Ünlügedik ise İstanbul’da yaşadığını ancak koronavirüs salgınının başlamasından hemen sonra köyüne Çiğli’ye döndüğünü belirterek şöyle devam etti:
“Durumlar İstanbul’da daha vahim. Daha tehlikeli bir seyirde olacağını düşündüğüm için nitekim de öyle oldu, buraya geldim. Şimdi sınavlara hazırlanıyorum, derslerimizi yapmaya çalışıyorum. Zaten köyden çıkamıyoruz, şehre gitmemiz yasak. O yüzden evde derslerle ve köy işlerine yardımcı olarak zamanımızı geçirmeye çalışıyoruz. Köyde karantinaya girmek biraz zor ama daha sağlıklı ve güvenilir olduğundan idare ediyoruz. Arkadaşlarımıza daha çok zaman geçiriyoruz. Ailemizle birlikte daha çok zaman geçirerek köy işlerini hızlı ve düzenli işlemesini sağlıyoruz” dedi.
Çiğli Köyü sakinleri koronavirüs salgının hızlı bir şekilde geçmesini ve yeniden normal hayata dönmeyi istediklerini belirterek, herkese sağlık ve esenlikler dilediler.
Mehmet KOCAMER / MARAŞ
Yoruma kapalı.