PİRHA- Dersim Tertelesi’nin 83’ncü yılı dolayısıyla açıklama yapan Dersim Barosu ve İHD Dersim şubesi, Dersim Katliamına dair resmi özür dilenmeli ve Dersim ismi ve eski yerleşim yeri isimleri iade edilmelidir dedi.
4 Mayıs 1937 yılında TBMM’de Bakanlar Kurulu’nun çıkardığı ‘Dersim Tenkil Kararları’ adlı kararname sonucu on binlerce insan yaşamını yitirdi ve yurdundan edildi.
Dersim halkının “tertele” şeklinde dillendirdiği katliamda, resmi rakamlara göre 1937’de bin 737, 1938’da ise 6 bin 868 kişi katledildi. Ancak, tarih araştırmacıları ve birçok kaynağa göre katliamda aralarında binlerce çocuk, yaşlı, kadın olmak üzere 70 bin kadar insan katledildi. On binlerce kişi sürgün edildi, ailelerinden alınan kız çocukları ise askerlere verildi.
“MUHAKEMENİN İADESİ GEREKMEKTE VE DERSİM İSMİ DE İADE EDİLMELİDİR”
Dersim Barosu Yönetim Kurulu yaptığı yazılı açıklamada, Dersim’e yönelik çokça raporlar hazırlanmış ve 25 Aralık 1935 tarihli Tunceli Vilayetinin İdaresi Hakkında Kanun çıkarılmış olup; 4 Mayıs 1937 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından alınan bir karar ile Dersim de “şedit ve müessir” bir askerî harekâtın Tedip / Tenkil yapılmasına karar verildiğini belirtilerek, adil bir yargılama yapılmadan Seyit Rıza 15 Kasım 1937 tarihinde Elazığ -Buğday Meydanı’nda oğlu Resik Hüseyin ve diğer 5 Dersim ileri geleniyle birlikte İdam edildiği ifade edildi.
“Gelinen aşamada Seyit Rıza ve diğer Dersim ileri gelenlerinin idamı ile sonuçlanan muhakemenin iadesi gerekmekte ve Dersim ismi de iade edilmelidir” denilen açıklamanın devamında şunlara yer verildi:
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN, 23.11.2011 tarihinde bir Toplantı ’da yaptığı konuşmada, Dersim olaylarıyla ilgili belgeler açıklayarak: “…Dersim’de, adım adım çerçevesi çizilmiş, bahaneleri hazırlanmış bir operasyon var. 1937, 1938 ve 1939 yıllarında Dersim’de maalesef büyük bir dram yaşanıyor. Havadan, karadan, toplarla, hatta gaz bombalarıyla, Dersim’de hareket eden her şey, çocuklar, kadınlar katlediliyor… demiştir. Belirtmek gerekir ki 1937.38.39 süreci ve sonrasında gerçekleştirilen eylemler için bugüne kadar devletçe herhangi bir Resmi eylem ve işlemde bulunulmamıştır. Bu durum insanlık vicdanını en az Dersim Askerî Harekâtı Tedip / Tenkil süreci ve sonrasında meydana gelenler kadar incitmiştir.”
“DERSİM’DE KÜRT VE ALEVİLERE YAPILAN İNSANLIĞA KARŞI SUÇLAR İLE SOYKIRIM SUÇLARININ AÇIĞA KAVUŞTURULMALIDIR”
İnsan Hakları Derneği Dersim Şubesi de yaptığı yazılı açıklamada “İHD bu operasyonların niteliğini soykırım olarak nitelemekte ve konunun insan hakları hukuku bakımından geçmişle yüzleşme konusu olduğunu vurgulamaktadır. Yüzleşmenin olabilmesi ve hakikatin ortaya konulabilmesi için yüksek politik irade gereklidir. Bu konuda dünyada 40’tan fazla ülkede geçmişle yüzleşme ve hesaplaşma süreçleri yaşanmıştır” denilerek şunlar belirtildi:
“İnsan hakları savunucuları, Türkiye’nin gerek devleti gerekse de toplumu bakımından bir bütün olarak geçmişiyle yüzleşmesi gerektiğini savunmaktadır. İnsan Hakları Derneği, aşağıda belirtilen şu ana konularda yüzleşme yaşanması için hakikat komisyonu kurulması gerektiğini kanaatindedir:
1- Kürt sorununda uygulanan asimilasyon politikası sonucunda inkâr ve imhanın neden olduğu insanlığa karşı suçlar, insancıl hukuk ihlalleri, toplum üzerinde etkili ciddi şiddet olayları ve askeri darbe dönemlerinde Kürtlere uygulanan sistematik insan hakları ihlalleri;
2-Lozan Antlaşması kapsamına giren azınlıklar ile evrensel hukuk ilkelerine göre kabul edilen azınlıklara uygulanan insanlığa karşı suçlar, zorla veya başkaca yollardan göç ettirme politikaları, ciddi şiddet olayları, sistematik insan hakları ihlalleri;
3- Cumhuriyet kurulduğundan beri rejime muhalif olan komünistler, sosyalistler, dindarlar, entelektüeller gibi rejim muhaliflerine yönelik insanlığa karşı suçlar, ciddi şiddet olayları ve sistematik insan hakları ihlalleri;
4- Askeri Darbeler Döneminde yapılan sistematik insan hakları ihlalleri ve ciddi şiddet olayları;
5- Hapishanelerde işlenen insanlığa karşı suçlar, ciddi şiddet olayları, sistematik insan hakları ihlalleri;
6- Alevilere uygulanan insanlığa karşı suçlar, ciddi şiddet olayları, sistematik insan hakları ihlalleri;
7-Devlet içindeki Kontrgerilla (JİTEM), Ergenekon gibi yasadışı faaliyetlerin açığa çıkarılarak, bunların işlediği insanlığa karşı suçlar ve ciddi şiddet olayları;
8-1915 ile 1923 yılları arasında Ermenilere yapılan insanlığa karşı suçlar ile soykırım suçlarının açığa kavuşturulması;
9-1930’lu yıllarda Dersim’de Kürt ve Alevilere yapılan insanlığa karşı suçlar ile soykırım suçlarının açığa kavuşturulması.
Türkiye’nin en önemli sorunu olan Kürt sorununu barışçıl ve demokratik tarzda çözüme kavuşturmasını, bu amaçla, hukukun üstünlüğü ve demokrasi, insan hakları ve azınlık haklarına saygıyı temel alacak yönelimlere girmesini acil ve temel talep olarak dile getiriyoruz.”
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.