PİRHA – İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, suda yapılacağı söylenen fiyat arttırımına ilişkin “Yaptığımız zam olmazsa İSKİ yatırım yapamaz. Türkiye’de zam olmasın biz de zam yapmayalım” dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, gazeteci Fatih Altaylı’nın sorularını yanıtladı. İmamoğlu, Altaylı’nın “Bugüne kadar ne yaptınız?” sorusuna, “En başta idari sistem devrimi yapıyoruz. Kamu yönetiminin gerçek manasının temellerini atıyoruz.” cevabını verirken suda yapılan zamlardan usulsüz harcamalara dek birçok soruya yanıt verdi.
İmamoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
“SU İÇİN İNDİRİM YAPACAĞIZ DEYİP ZAM YAPIYORSUNUZ”
“Bu nasıl propaganda, çok komik. Biz dedik ki, toplumun suyla ilgili hassasiyeti var, ekmekle olduğu gibi. Biz Türkiye’nin en ucuz halk ekmek dağıtımını yapıyoruz. Zarar etmememize rağmen. Fakiri fukarayı sübvanse ediyoruz. Şu anda toplumun hassas alanlarını desteklemek durumundayız. Şubat, Mart’ta suyun fiyatını dengelemek durumundayız. Arkadaşlarımız yarın İSKİ genel kurulunda tartışacak. Suyu az ve öz kullanan, ki bunlar dar gelirli aileler indirimden az faydalandılar, çok kullananlar, işyerleri çok indirimden faydalandılar. Şu an İSKİ’nin bütçesinin ciddi bir kısmı enerji. Türkiye’deki elektrik, doğalgaz, yakıt zammı ortada. Hiçbir zammın kaynağı büyükşehir belediyesi olma şansı yok. Konuştuğumuz şey yüzde 20 civarında zam. Bu zam olmadan İSKİ yatırım yapamaz. Türkiye’de zam olmasın biz de yapmayalım. Bugün yapılan su zammı normal bir zamdır. Talep edilen zammın da altında bir oranda yapılmaktadır.
“İSRAFIN KÜÇÜĞÜ OLMAZ”
“Bazı medya kuruluşları ne yazık ki iyi bir algı yönettiğini düşünürken aslında toplumun manevi değerlerine zarar veriyor. İsrafın küçüğü, büyüğü olmaz. Kamu malına zarar getiriyorsan küçüğü büyüğü yok. 1250 araç az mı? ‘Allah’tan kork’ derler. Beylikdüzü Belediyesi’nin toplam araç sayısı 250-300. Biz biliyoruz o lüks arabalarının ne olduğunu, o lüks arabaların nereye dağıldığını, nasıl değiştirildiğini biz biliyoruz. İsrafla bu toplumu yüzleştireceğiz. O bilgiyi vereceğiz, toplum etkilenecek ve hesap soracak. 1250 aracın Yenikapı’da sergilenen kısmı 750 taneydi. Ara dönemde 500 küsur iade edilmiş. Neticede kamu yıllık 60-70 milyon lira civarında tasarruf etti. Eski parayla trilyon. Biz israfı ortaya koyduk. Hem iştiraklerde hem de İBB’nin kurumsal yapısıyla azaltılmış, tasarruf edilmiş şekliyle ihaleleri çıkıldı.”
“3 BİN 800 KİŞİYİ İŞTEN ÇIKARDIK”
“Biz iş olsun diye adam çıkartmaya gelmedik. İBB’de işini layıkıyla yapan herkese alın terine, emeğin karşılığına verme sözümüz var. Yaklaşık 1400 kişi iki seçim arası alınan insan sayısı. Bunun içerisinde 31 Mart’tan bir ay öncesine kadar ki, kısmı var. Toplamda emekli olan, işinden ayrılan, yaklaşık 3 bin 800 kişinin çıkarıldığını sizinle paylaşıyorum. Bu kadar çıkarttığımız eleman, ya da emekli olan, ya da kendi ayrılan, ya da proje bittiğinden dolayı ayrılan insanın dışında kalan insanlar şimdi orada çalışan insanlar. Biz her şeyi şeffaf paylaşıyoruz. İSPARK’a 50 kadın görevlisi aldık. Nasıl aldığımızı gidip sorgulasınlar. Tümüyle şeffaf. Bu yeni insan kaynakları yönetiminin kamuya girişidir. Siyasi tabanlı yönetilmeyen bir süreci yaşıyoruz İstanbul’da.”
“PARTİZANLIĞI KALDIRACAĞIM DEMİŞTİM”
“CHP’nin içinden de var geçmişte AK Partili olmuş olan insanlar da var. Biz toplumu kucaklamaya geldik. Kesinlikle toplumun yansımasını bütün atamalarda görebilirler. CHP’li bir belediye başkanı seçildi. Ama CHP adına adil bir belediye başkanı olmaya, belki de İstanbul’un gelmiş geçmiş en demokrat belediye başkanı olmaya söz vermiş bir insanım. Zaten adil olduğunuzda sizin partili arkadaşlarınız da bundan karşılık bulacaklar. CHP’liyim oradaki işi yapabilme kapasitem yok, ama CHP’li olduğum için o koltuğa oturacağım, olmaz! Saadet Partili, İYİ Partili, HDP’li, AK Partili, MHP’li de görev alacaktır. Şu anda net konuşalım, toplumun en büyük düşmanı partizanlık. Benim en büyük taahhüdüm İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde partizanlığı kaldıracağım demiştim.
39 ilçenin belediye başkanı seçildi. Bu 39 başkan benim İstanbul’daki en birinci yardımcım. 5 yıl boyunca bana yapılanların tek bir kalemini, adedini o insanlara yapmayacağım. Ben Beylikdüzü’nde iken 5 yıl boyunca muhatap bulamadım. 10 bölge masası kurduk. Birbirine yakın, aynı sorunları yaşayan ilçelerden ortak masalar oluşturduk. İBB koordinasyonunda çalışıyorlar. Bütün belediyeleri geziyorum, sorunlarını dinliyoruz. Bir belediye kanunu konuşuluyor. Biz 11 Eylül’de sayın Cumhurbaşkanının davetlisi olarak Beştepe’ye çıktık.”
“BİZ BU KENTE İHANET ETTİRMEYECEĞİZ”
“Biz bugün neredeyiz? Tam 25 yıl sonrasındayız. 25 yıl önce kendisine yapılan bir şeye karşı durmuş bir insandan siz ne beklersiniz? Yunus Emre ‘sen sana ne sanırsan başkasına da onu san’ diyor. İşte demokrasi. Sayın Cumhurbaşkanı ile tesadüf yan yana Cuma namazı kıldık. Kendisine bunu sordum. Bu hafta arayacaklar dendi 3 hafta geçti. Ben sayın Cumhurbaşkanı’nın eksik bilgiyle donatıldığını düşünüyorum. Bizi arayan yok. Genel Başkan Yardımcısı sayın Fuat Oktay’ı defalarca aramamıza rağmen dönüş yapılmadı. Siz İstanbul’un çevre düzeni planını oturup büroya kapansanız, toplumun paydaşların, meslek odalarının fikrini almadan bu plan olur mu? Siz gelip İstanbul’da ben de yetkili olacağım iddiasıyla, buranın İstanbul Büyükşehir Belediyesi var, yanlış yaparsınız. Biz bu kente ihanet ettirmeyeceğiz. Bunu taahhüt ediyorum. Toplumun ortaya koyacağı inisiyatifle, demokrasi ve hukukun verdiği güçle bu şehre ihanet ettirmeyiz. Bu kamu kurumlarının bir araya gelmesini diliyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın taahhüt ettiği bu kurulun kurulmasını 16 milyon insanın adına talep ediyorum.”
PİRHA / ANKARA
Yoruma kapalı.