PİRHA – Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesindeki Belören Çok Programlı Anadolu Lisesi’nde Alevi öğrencilere namaz baskısına tepki gösteren Eğitim-Sen 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç, öteden beri Alevi çocukları üzerinde devlet eliyle bir asimilasyon politikasının uygulandığını belirterek, MEB’i göreve çağırdı.
Haberin videosu
Adıyaman Belören Çok Programlı Anadolu Lisesi’nde Alevi öğrencilere namaz kıldırılması, kız öğrencilerin başlarının örtülmesi, kız ve erkek öğrencilerin birbirleriyle konuşmaması, kız öğrencilere beden eğitimi dersinin yasaklanması, menzil tarikatının kitaplarının dağıtılıp fiziki ve psikolojik şiddetin uygulanmasına tepkiler gelmeye devam ediyor.
Eğitim Sen 2 No’lu Şube Bşakanı Hasan Ali Kılıç, Adıyaman’da yaşanan olayların tüyler ürperten nitelikte olduğunu belirterek, “Bu ülkede bu kadar tekçilik bu kadar ileri boyutta uygulanamaz” dedi.
Devletin denetiminin olduğu bir okulda okul müdürünün ve rehber öğretmeninin bu kadar açık bir şekilde bir tarikatın kitaplarını orada yaymalarına ve okutmalarına tepki gösteren Kılıç, öteden beri Alevi çocukları üzerinde devlet eliyle bir asimilasyon politikasının uygulandığına dikkat çekti. Kılıç, Alevi çocuklarının Sünni mezhebinin gerekleri doğrultusunda eğitildiğini yani laiklik ilkesinin bu ülkede bir bütün olarak uygulanmadığını kaydetti.
“MEB BU OKULLARI DENETLEMİYOR MU?”
Adıyaman’da yaşanan Alevi çocuklarına uygulanan namaz baskısı ve dağıtılan tarikat kitaplarından da anlaşıldığı kadarıyla, “Bu kadar mı aleni bir şekilde devlet okullarında tarikat örgütlenmesi yapılıyor diye düşünüyor insan” diyen Kılıç, Milli Eğitim Bakanlığı bu okulları denetlemiyor mu ya da bu okul müdürü ve rehber öğretmen Milli Eğitim Bakanlığına bağlı çalışmıyor mu? sorularını sordu.
Kılıç, Milli Eğitim Bakanlığı’nı göreve çağırarak, bilimsel, laik ve demokratik, ana dilinde eğitimi savunduklarını MEB’in de bilimden, demokrasiden, insan haklarından yanayız diye bir söylem ile bir algı yaratmaya çalıştığını ancak bu söylemin boş olduğunun Adıyaman’da yaşananlardan anlaşıldığını kaydetti.
“TARİKATLAR BUNA BENZER UYGULAMALARLA KENDİLERİNİ ÖRGÜTLÜYOR”
Kılıç, son olarak sözlerini şöyle sonlandırdı;
“Zorunlu din derslerinin uygulanması, din dersi saatlerinin artırılmas vb. Yani Alevi vatandaş ya da gayri müslüman vatandaş diyor ki çocuğumun Sünni mezhebin gereklerine göre yetişmesini istemiyorum ya da çocuğumu din dersinden muaf tutmak istiyorum. Yıllardır bu talepler orta yerde duruyorken bunun gereği yapılmıyor ama Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu din derslerini artıran politikalarını dayanak yapan bu tarikatlar da buna benzer uygulamalarla kendilerini örgütlüyorlar. Bildiğimiz gibi tarikat yurtları ve kurslarıyla MEB ile yaptıkları protokolle bu tür kendi ideolojilerini, o mezhepsel düşüncelerini halkın çocukları üzerinde uygulamaya çalışıyorlar.”
PİRHA/İZMİR
Yoruma kapalı.