PİRHA- 2011 yılından bu yana Antalya yerelinde çalışmalar yürüten Alevi Gençlik Platformu (AGEP) kurucuları, Alevi kurumlarının gençliğin sorun ve sıkıntılarına çözüm olamadıkları eleştirisinde bulundular. PİRHA’ya konuşan Alevi Gençlik Platformu kurucuları, Alevi kurumlarının gençlik ile sağlıklı diyalog geliştiremediğine vurgu yaparak, “Olması gereken bu kurumların gençleri yetiştirmesi. Yalnız gelinen süreçte gençler kendi tırnakları ile kendileri zorlayarak bu işi yapıyor. Hatta birilerinin elinden zorla çekip alıyor” diye konuştular.
2011 yılında kurulan ve halen çalışmalarına devam eden Alevi Gençlik Platformu yerelde hizmet veriyor. Bünyesinde bir çok genci buluşturan platform aynı zamanda özgün çalışmalar yürütüyor. Alevi kurumlarının gençlere ‘taşıma değirmen suyu’ baktıkları eleştirisinde bulunan platform kurucuları, gençlerin çalışarak güç haline gelip toplumun isteklerini karşılamada cevap oldukları an itibariyle kurum yöneticilerinin engellemeleri ile karşılaştıklarını dikkat çekiyor.
“ALEVİ KURUMLARI İNANCIMIZI DOYURAMADI”
“Alevi kurumları Alevilerin inançlarına olan açlığını bir türlü doyuramadı” diyen Alevi Gençlik Platformu’nun kurucularından Halil Yurtsever, “Alevilerin 1993’ten başlayarak bir örgütlülüğü vardı. Bu son dönemlerde durmuş durumda. Yerini devralacak gençler yetişemiyor. Genel merkezli yapıların seçimle gelen şubelere sık sık müdahaleleri bu örgütlülüğü baltalamakta. Alevi kurumları bu sürede bekleyiş içerisinde. Örgütlülüğün gereğini yerine getirememekteler. Köyden şehirlere göçen Alevi toplumu dernekleşme gereği duydu. İnancını bu yönlü yerine getirmeye çalıştılar. Ama bu kurumlar Alevilerin inancına olan açlığını bir türlü doyuramadılar. Toplumsal değil bireysel çalışmalar yürütmüşler. Bu nedenle Alevi örgütlülüğü gelişemez duruma gelmiş” diye konuştu.
“İRADE HALİNE GELMEMİZDEN KORKULUYOR”
Alevi kurum ve cemevlerinde gençlerin kendi kararlarını alabilme, etkinlik oluşturabilme ve irade haline gelmelerinin bir korku sebebi olduğuna dikkat çeken Yurtsever, kurumların gençliğe biçtiği değerin kuru kaba işlerin yapılması noktasında olduğunu söyledi. Yurtsever şöyle devam etti:
“Alevi Gençlik Platformu 2011 yılında kuruldu. O dönem cemevinin gençliği yoktu. Yıllarca bu kurumlara çok sayıda genç geldi ve gitti. Semah grubu oluşturduk. Yol adına bir şeyler veremedik. Demek ki bunu zorunlu koşmamız lazım. Mesela semaha gelecekler yol adına belli çalışmalara girmek zorundalar. Yine o dönem kurumların kendi arasında bir uzaklık vardı. Ama gençlerde bu sorun ve diyaloğumuz devam ediyordu. Bunları birleştirip bir platform oluşturalım diye karar aldık ve oluşturduk. Etkinliklere geniş katılım sağlayan 250 genç oluşturduk. Ama tabi sorunlar bitmedi. Ama cemevleri gençlerin kendi kararlarına alabilme, etkinlik oluşturabilme ve irade haline gelmesini doğru görmediler veya korktular. Bu çalışmayı bölmeyi çalıştılar. Zıtlaşma ile birlikte mücadele de başladı. Sadece sandalye taşınsın, piknikte görev alınsın yani bir diğer deyimle amelelik işleri yapılsın ve geri çekilsin istiyorlardı. Biz bunu yapmadık. Paneller düzenledik, sanat sergileri açtık ve etkinlikler düzenledik. Gençler üretip çalıştığı zaman ciddi bir güç haline geliyor. Gençler güç haline gelip toplumun isteklerini karşılamaya başladığı zaman yöneticilerin güçleri ellerinden gitmeye başladı. Bu sefer çatışmalar başladı. Bize ayrılan odanın çilingir çağırıp anahtarının değiştirilmesine kadar gitti bu.”
“YOL ADINA BİRKAÇ CÜMLE KURALIM”
“Aleviler şehirlere göç ile bir ilerleme kaydedemedi. Hatta gerileme yaşandı” diyen Yurtsever, ailelere çağrıda bulunarak gençleri inançları ile buluşturma çağrısında bulundu. Kurumlara ise bireysel ilişkiler ve çelişkilerden vazgeçme çağrısını yineleyen Yurtsever şunları vurguladı:
“Dernekler ve vakıflar bize sırt döndükten sonra yerimizde kalmadı. Yöre derneklerinde çalışmalarımızı sürdürmeye devam ettik. Aramızda usta çırak ilişkisini takip edelim dedik. Tecrübeli olanlar bilgilerine, deneyimlerine gençlere aktarsın ki süreç kaybı yaşamayalım. Aleviler şehirlere göç ile bir ilerleme kaydedemedi. Hatta gerileme yaşandı. Kurumlardan çıktıktan sonra yine gençlik eksilmesi gördük. Yol adına farklı yöntemler izleniyor. İslami ögelerle Türk-İslam sentezine mi uygun, yoksa bizim Aleviliğe bakış açımızla mı yol yürütülüyor bu tartışılmalı. Zakirlik eksiği vardı bunu tamamlamaya çalıştık. Bir sonra işimiz ise Alevi hakka yürüme erkanlarının gülbenklerini öğrenmek. Bunlar olmadıkça kökten yetişmemiş, ağzında Arapça olan ve rant için bu işi yürütenler buralara sahip çıkacaklar. Genel merkezlerden dolayı görevden alınmalar, şube kapatmalar yaşanıyor. Kişisel olan ahbap-çavuş ilişkileri ile yürüyen bir sistem var. Genel merkezlerin müdahalesinden bağımsız dernekler oluşmalı. Aileler yol adına birkaç cümle kurabilmeli. İnançlarına yönlendirsinler.”
“GENÇLER KENDİ TIRNAKLARI İLE BU İŞİ YAPIYOR”
“Gelinen süreçte gençler kendi tırnakları ile kendileri zorlayarak bu işi yapıyor” diye konuşan bir diğer platform kurucusu Hıdır Can Arslantaş ise Alevi kurumlarının önceliğinin gençler olmadığı için doğal olarak da gençliğin ihtiyaçlarına çözüm olamadıklarını dile getirdi. Sorunların devamında çözüm gelişmemesinden kaynaklı gençlerin kurumlardan uzak durduğunun altını çizen Arslantaş şunları söyledi:
“Alevi kurumlarının önceliği gençlik olmadığı için doğal olarak gençlerin ihtiyaç ve sorunlarına çözüm oldukları söylenemez. Gençleri taşıma aracı veya bir obje olarak gördükleri sürece bu sorunlar çözülmez. Kimse gençliği taşıma suyu olarak kullanmamayı öğrenmeli. Bu yüzden kurumların gençlikle sağlıklı bir ilişkisi olduğu söylenemez. Olması gereken bu kurumların gençleri yetiştirmesi ve buralara getirmesi. Yalnız gelinen süreçte gençler kendi tırnakları ile kendileri zorlayarak bu işi yapıyor. Hatta birilerinin elinden zorla çekip alıyor. Herhangi bir koltuğa oturan kişi oturduğu yeri bırakmayı bilmiyor. Hakkıyla teslim etmeyi bilmiyor. Bu süreçte de gençler bundan zarar görmüyor gelmek istemiyor. Belki de en büyük sıkıntı budur.”
“GENÇLİK, BETON YIĞINI VE BİR ÇATIYA SIĞMAZ”
Arslantaş, inançta yaşanan deformasyonlardan kaynaklı bir çok yanlışın ve eksikliğin doğru kabul edilip eleştirilmediğini dikkat çekti. Alevi gençlerinin örgütlenmesinin sadece bir beton yığını ve bir çatıya bağlanmadan da olabileceğini sözlerine ekleyen Arslantaş, gençliğin sınırlandırılamayacağını ifade etti. Arslantaş sözlerini şöyle sonlardı:
“Alevi Gençlik Platformu’nun içinde 10 yaşından tutun, 60 yaşında olan destekçilerimiz var. Bizden öncekiler de bu kurumlarda çok sıkıntı çekmiş. Doğru iş yapıldığı zaman bir ceza sürecine geçiliyor. Bunun önüne geçmek adına nasıl bir yol izleriz diye konuştuk. Tamamen bağımsız ama hiç birinden kopuk olmayan bir örgütlenmeye gittik. Yol adına yapılan tüm etkinliklerde destek verdik. Bölgedeki kurumlardan daha çok halka temas ettiğimizi söyleyebilirim. Aleviliği dilimizden başlayarak, inancımıza kadar asimile ederek getirmişler. Buda çok uzun bir süreyi kapsadığı için yanlışlar doğru olarak kabul ediliyor. Bu tabuları yıkamıyorsun. Öze dönüş sağlanamıyor. Sorgulayan, düşünen insanlar gerekiyor. Platformumuzun Aleviliğe bakış açısı tamamen Aleviliğin ilimle, bilimle aynı doğrultuda gittiği yönündedir. Gençlerin iradelerini sağlam tutmaları gerekiyor. Sadece bir beton yığınına, bir çatıya bel bağlamayıp halk ile bire bir temasa girildiği zaman büyük bir kitleye ulaşacaklarını bilmeleri gerekiyor. Kuru beton yığınları gençlerin içine sınırlandırılacağı bir yer değildir.”
Ersin ÖZGÜL / ANTALYA
Yoruma kapalı.