PİRHA- “Aleviler Peygamber’e inanmıyor. O yüzden namaz kılmıyor” gibi Alevilere yönelik ayrımcı ifadeler kullandığı iddia edilen din öğretmeni, Alevi bir öğrenciyi de tepki göstermesi üzerine sınıftan kovdu.
İstanbul Arnavutköy’e bağlı Şehit Demet Sezen Çok Programlı Anadolu Lisesi’nde din dersi öğretmeninin Alevilere yönelik ayrımcı ifadeler kullandığı iddia edildi. Söylenenlere tepki gösteren 9. sınıf öğrencisini öğretmenin sınıftan kovup notunu kırmakla tehdit ettiği belirtildi. Arnavutköy Cemevi yönetimi de konuya ilişkin İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve kaymakamlıkla görüştü. Olayın duyulmasının ardından okul yönetimi ve din öğretmeni olayın üstünü kapatmaya çalıştı. Tüm sınıfın ifadesinin alındığı olayın ardından PİRHA’ya konuşan C.E ise psikolojisinin bozulduğunu ifade etti. Okula gitmek istemediğini de belirten C.E, günlerdir yaşadıklarının etkisinde olduğunu dile getirdi.
Şehit Demet Sezen Çok Programlı Anadolu Lisesi’nde din dersinde bir öğrencinin “Aleviler neden oruç tutmuyor? Neden namaz kılmıyor” sorusuna öğretmen M.Y’nin “Çünkü onlar Peygamber’e inanmıyorlar, Hz. Ali’ye inanıyorlar. O yüzden namaz kılmıyor, oruç tutmuyorlar” gibi Alevilere yönelik ayrımcı ifadeler kullandığı iddia edildi. Öğretmenin bu sözlerine tepki gösteren C.E adlı bir öğrenci sınıftan dışarı çıkartıldı. Ayrıca teneffüs olana kadar dışarıda bekleyen C.E’ye din öğretmeni M.Y. tarafından “notunu kıracağım” tehdidinde bulunduğu belirtildi.
OKULA GİTMEK İSTEMİYOR
C.E, sınıfta yaşadığı bu olayın benzerinin başka arkadaşları tarafından da dile getirildiğini söyledi.
27 Aralık’ta gerçekleşen bu olayın ardından psikolojisi bozulan ve ailesine ‘bugün okullar tatil’ diyerek okula gitmeyen C.E, “Her defasında gündeme gelen bu konunun bir an önce kapanmasını istiyorum. Her yerimden sivilce çıktı. Yine tartışma çıkacak diye okula gitmek istemiyorum.” ifadelerini kullandı.
BAŞKA BİR SINIFTA DA AYNI İFADELERİ KULLANMIŞ
Başka bir sınıfta olan ve olayı doğrulayan bir başka öğrenci ise S.K.
S.K. de kendi sınıfında din dersi öğretmeninin benzer ifadeleri kullandığını dile getirdi. C.E.’nin yaşadığı bu olayı ailesine ve konuya duyarlı kişilere kendisinin de aktardığını belirtti. Bu olayı ortaya çıkarmasının ardından okul koridorlarında yürürken dahi kendini kötü hissettiğini söyleyen S.K. “Koridorda gezemiyorum utanıyorum.” dedi.
Yaşananların ardından S.K ve C.E’nin okul yönetimi tarafından ifadelerinin alındığı da kaydedildi.
“HER YERDE HOR GÖRÜLÜYORUZ”
C.E’nin annesi Yeter Kelemci de 27 Aralık günü okuldan gelen kızının moralinin çok bozuk olduğunu aktardı. Anne Kelemci, Alevilere yönelik bu tür ayrımcı ifadelerin kullanılmasına tepki gösterdi.
Kelemci, kızının bu yaşananlardan sonra psikolojisinin bozulduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Bir sürü öğrencinin içinden benim çocuğumu dışarıya atmış hoca. Kızımın morali çok bozuktu eve geldiğinde. Ama çocuğumu öğretmenleri yanına çağırıp olayı toparlamaya çalışmış. Kızım da vicdan yapıyor. Olayı kapatmak için. Benim kızıma niye hor bakıyorlar Alevi diye. Neden? Kızım okulu bırakmak istiyor. Çünkü benim kızım sınıftan atıldı. Yanına gelen diğer öğretmeni kızıma neden moralinin bozuk olduğunu söylediğinde yaşananları anlatıyor kızım. Hoca da, ‘Nasıl oluyor sen bizimle mescide gelip namaz kılıyorsun Alevi olduğun halde.’ diyor. Biz her yerde hor görülüyoruz. Okulda, işyerinde, toplumda. Neden? Din derslerini de ayrımcılık yapmadan anlatsınlar.”
Engelli olduğu için çocuğuna yeterince destek veremediğini ve bu sürecin kendisini yorduğunu söyleyen anne Kelemci, “Öğretmenle karşı karşıya gelmek isterim. ‘Benim kızım size uyduğu halde neden hor görülüyor’ demek isterim. Ama şu an yürüyemiyorum. Tüm çocuklarıma ben tek başıma bakmak zorundayım.” dedi.
“ALEVİLER SIKINTILARINI DİYANET’E BORÇLU”
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, kaymakamlık ve okul müdürü ile konuya ilişkin görüşen Arnavutköy Cemevi Başkanı Yüksel Yılmaz da, “İlçe milli eğitimi bu konuya can siperane yaklaşmadı. Bize ‘bu konuyu araştırdıklarını’ söylediler. Ama bu insan burada çocukları zehirliyor. Aleviler şu anda yaşamış oldukları bu sıkıntıları iki kuruma borçlular. Birincisi Diyanet ikincisi ise İlahiyat fakülteleri” ifadelerini kullandı.
İsmet SEFER/Sevim KAHRAMAN
İSTANBUL
Tüm bunların sorumlusu kimdir diye sormak hiç aklımıza gelmiyor ama. Sanki Diyanet çalışıp para dağıtıyormuş gibi cehaletin eseri, Aman dedelere Diyanetten maaş verilecek diye ödümüzün koptuğu O AİHM kararları yukardaki benzeri onbir tane temel sorunu çözecek, içimizden hala bölünmeye çalışanlar acaba kime çalıştıklarını anlayabilecek mi? O çocuğa Avrupa’da olduğu gibi Alevilik dersi verilse bu sonuçla karşılaşılır mıydı? Ve benzeri onlarca sorun. Yazık ki basit hesaplarımızı kimlerin sırtına yüklediğimizden dahi haberimiz yok.