PİRHA – Sosyalist Emekçiler Partisi (SEP) Genel Başkanı Güneş Gümüş Alevilere yönelik baskı ve asimilasyon politikalarını değerlendirdi. Gümüş, “Alevi açılımları, yasal statüler söyleminde bulunsalar da Alevilere karşı kinlerini gizleyemiyorlar, bir şekilde oradan, buradan patlıyor” ifadelerini kullandı.
Alevilere yönelik baskı ve asimilasyon politikalarına ilişkin PİRHA’ya konuşan SEP Genel Başkanı Güneş Gümüş, “Siyasi iktidarın büyük düşmanlık odaklarından biri de Aleviler. Zaten siyasal İslam kökenli o ideolojik perspektifi belli ölçülerde korumaya çalışan bir iktidar var karşımızda. Dolaysıyla sapkın diye nitelendirilen ve bu nedenle de bir şekilde görünürlü olmak isteyen bir inanç karşısında saldırgan olması onlarca şey yaşandığı için bizi şaşırtmıyor” dedi.
“BİR YANDAN ALEVİ AÇILIMLARI YAPSALAR DA KİNLERİNİ GİZLEYEMİYORLAR”
“İslamcıda şöyle bir bakış açısı var: Eğer yaratmaya çalıştıkları inanç dünyasının dışında bir şey görünür olursa çekicilik kazanabilir, başka eğilimlere kapı açabilir, dolayısıyla başkasına demokrasi ve hoşgörü sağlama şansı yok. Siyasi islamcının programında, geleneklerinde bu yok” diye konuşan Gümüş, şunları kaydetti:
“Ama Alevi kimliği ile yaşamaya devam ederseniz cemevlerini kullanacaksa, cenazelerini oradan kaldıracaksa, cemlerini yapacaksa, din dersi almayacağım diyecekse, bastırılması gereken unsurlar olarak görüyorlar. Bu çerçevede gizleyemiyorlar. Bir yandan Alevi açılımları yapsalar da kinlerini gizleyemiyorlar. Ve bir şekilde oradan, buradan patlıyor.
Türkiye’de kendi güçlerine güvendiklerinde artık böyle toplumsal meşruiyet kazanmak için çeşitli mutabakatlara ihtiyaç duymadıklarında bu çok daha net açığa çıkıyor. Burada Alevilerin hem kimliklerine sahip çıkması dolaysıyla böyle bir baskı karşısında biz varız, bu toprakların gerçeğiyiz. Bir yere de gitmeyeceğiz. Biz bu topraklarda olmaya devam edeceğiz söylemesi lazım. Hem de aslında bunun bir toplumsal bir söyleme dönüşmesi lazım. Bu sadece Alevilerin de değil, bu her türlü farklı olanın ezilmesidir. AKP dışında düşünen, yaşayan, kimseye alan tanınmaması, demek.
Buna imkan vermemek için hep birlikte bu söylemin yani, her türlü farklılığı ezmeye çalışan yok etmeye çalışanlara karşı, farklı kimliklerin birarada ortak bir mücadele yürütebilmesi ve AKP’yi geriletmek için onun yaratmaya çalıştığı baskıcı otoriter rejimi geriletmesi için mücadele edilmesi gerekiyor.”
“BU TOPRAKLARIN ASLİ UNSURLARIYIZ”
“Aleviler her zaman toplumsal mücadelenin doruk noktalarından, önemli bileşenlerinden biri oldu. Bundan sonrada böyle olacak” diyen Gümüş, “Zaten iktidar başka da bir çıkış sunmuyor, yol tanımıyor. Yani sinmeden mücadeleye devam etmek, kimliğinin yok sayılmasına karşı hayır buradayız, biz bu toprakların asli unsurlarıyız, hiç bir yere de girmiyoruz. Siz bizi kabul edeceksiniz ve siz bizi tanıyacaksınız ve biz bu topraklarda yüz yıllardır olduğu gibi bugün de kimliğimizle yaşamaya devam edeceğiz, diye sesimizi çıkarmak gerekiyor” şeklinde konuştu.
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.