PİRHA- TV10 eyleminin 67. haftasında eyleme destek veren Alevi kurumları gözaltında olan TV10 yöneticileri Veli Büyükşahin ve Veli Haydar Güleç ile tutuklu TV10 kameramanı Kemal Demir’in serbest bırakılmasını talep etti.
Haberin Videosu
TV10 çalışanlarının başlattıkları eylem 67. haftasında Galatasaray Meydanı’nda devam etti. Eyleme destek veren Alevi kurumları TV10 çalışanlarının serbest bırakılmasını istedi. Eyleme Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSKAD) İstanbul Şubeleri, HBVAKV İstanbul ve körfez şubeleri ile Okmeydanı Cemevi, Demokratik Alevi Derneği (DAD), Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği, Alevi Kültür Derneği (AKD) Sultangazi Şubesi Pir Sultan Abdal Cemevi, Seyit Süleyman Aziz Baba Cemevi Yaptırma ve Yaşatma Derneği, Garipdede Dergahı, Tüm TOK-DER, Zülfikar Dergisi, araştırmacı-yazar Mehmet Kabadayı, Ayhan Aydın, Bülent Felekoğlu, sanatçı Mehmet Ekici, Cumartesi Anneleri, insan hakları savunucuları ile TV10 çalışanları destek verdi.
Alevi kurumlarının “Hakikat yol yürüyecek, nehak devranı çökecek” pankartı ile alanda yerini aldığı eylemde, “Özgür basın susturulamaz”, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Yaşasın onurlu mücadelemiz” sloganları atıldı.
“TV10 KURULDUĞUNDAN BERİ BARIŞA HİZMET ETTİ”
Açılış konuşmasını yapan TV10 programcısı Hüseyin Kelleci, Kerbela’dan bu yana Alevilere yönelik baskıların devam ettiğine vurgu yaptı. TV10’un da bir Muharrem ayında kapatıldığını belirten Kelleci, TV10’un kurulduğundan beri sevgiden, barıştan vazgeçmediğini, farklı dilleri ve kültürleri ekranda buluşturduğunu ifaden etti. Kelleci, 1 Aralık 2017’den beri tutuklu bulunan TV10 kameramanı Kemal Demir ile geçtiğimiz günlerde gözaltına alınan TV10 yöneticileri Veli Büyükşahin ve Veli Haydar Güleç’in suçsuz yere alındıklarını belirtti.
“TUTUKLAMA VE GÖZALTILAR YÜREĞİMİZİ DAĞLIYOR”
Kelleci’nin ardından söz alan Garip Dede Dergahı Başkanı ve İmam Rıza Ocağı Piri Celal Fırat, TV10 çalışanlarına dönük gözaltı ve tutuklamaların yüreklerini dağladığını söyleyerek, TV10 çalışanlarıyla birlikte uzun süredir Alevi toplumuna hizmet ettiklerini kaydetti. Cumhurbaşkanının “OHAL sürecinden kimse etkilenmiyor” açıklamalarını hatırlatan Fırat, kendilerinin OHAL sürecinden çok etkilendiklerini vurguladı.
Fırat, tutuklanan TV10 kameramanı Kemal Demir’in henüz 6 aylık bir çocuğu olduğunu hatırlatarak “Bu biz zulümdür” dedi.
“BÜYÜKŞAHİN, GÜLEÇ VE DEMİR ONURUMUZDUR”
Fırat’ın konuşmasının ardından Baba Mansur Ocağı Piri Eren Yıldırım gülbeng okudu. Gülbengin ardından Alevi kurumları adına basın açıklamasını okuyan ABF Genel Başkanı Muhittin Yıldız, “Gözaltılar derhal serbest bırakılsın. Veli Büyükşahin, Veli Haydar Güleç ve Kemal Demir onurumuzdur” dedi.
“MUHALİFLERE KARŞI MÜCADELE YÜRÜTÜLÜYOR”
OHAL ve KHK’ler aracılığıyla muhaliflere karşı bir mücadele yürütüldüğüne dikkat çeken Yıldız şöyle devam etti:
“Yaşadığımız süreçte düşünce ve ifade özgürlüğü neredeyse ortadan kaldırılmış, AKP’nin haksız, hukuksuz, keyfi uygulamalarına eleştiri getiren, muhalefet eden tüm kesimlerin susturulması için OHAL seferber edilmiştir. Darbe ve darbecilerle mücadele adı altında çıkarılan OHAL bir buçuk yıldır uygulamadadır ve gerçek anlamda Cemaatle bir mücadele yürütülmemekte ve hatta aynı anlayışla devlete yerleşmeye çalışan cemaatlere fırsatlar sunulmaktadır.”
“ASIL AMAÇ ALEVİLERİ ESİR ALMAKTIR”
Mesleğini onuruyla yapan gazetecilerin ters kelepçe ile gözaltına alınmasının baskı ve sindirme rejiminin devamı olduğunu vurgulayan Yıldız şöyle konuştu:
“Alevilerin katkıları ile kurulmuş ve AKP iktidarı eliyle kapatılmış olan TV10 yöneticilerinin de bulunduğu birçok kişi gözaltına alınmıştır. Bunlardan biri TV10 Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Veli Büyükşahin bir diğeri de yine aynı televizyonun Yayın Kurulu Üyesi ve programcı Sayın Veli Haydar Güleç’tir. Veli Büyükşahin aynı zamanda bir Alevi dedesidir. Bu durum; muhalif basına ve demokratik kamuoyuna yönelik bir sindirme operasyonudur. FETÖ ile her türlü duygusal, düşünsel ve ekonomik ilişkisi olan ve devletin her kademesinde görev yapanlarla ilgili hiçbir şey yapmayan siyasi iktidar; ömrünü bu tür gerici, şeriatçı ve işbirlikçi cemaat örgütlenmelerine karşı mücadele ile geçirmiş aydın, gazeteci, yazarlara zulüm etmektedir. Bu zulmü gerçekleştirirken de bilinçli bir biçimde Alevileri ve onların kurumlarını hedef alarak provokasyon ortamı hazırlamak istemektedir.
Bizler yoldaşlarımızın gözaltına alındığı ilk günden beri biliyoruz ki asıl amaç Alevileri esir almaktır. Onlar, Pir Sultan’ın direnciyle Alevi hak mücadelesine emek veren canlarımızdır.”
“TEK YARGI MAKAMIMIZ DARI MANSUR MAKAMIDIR”
“Bizim inancımızda, Analar, Dedeler, kanaat önderleri barışa ve barıştırmaya hizmet eder. Yolumuzun gereğidir barıştırmak” diyen Yıldız, Veli Büyükşahin, Veli Haydar Güleç ve Kemal Demir’in barışa elçilik yaptıkları için özgürlüklerinin çalındığını, kimsenin inancının gereği olan barış elçiliği yaptığı için esir edilip yargılanmayacağını vurgulayarak “Bizim tek yargı makamımız Darı Mansur makamıdır.” dedi.
Alevi toplumu olarak zulme boyun eğmeyeceklerini dile getiren Yıldız, “Biz kadimden gelen inancımızın yolcularıyız. Kendi mürşidimiz dışında kimseye baş eğmedik ve bundan sonra da baş eğmeyiz. Alevi toplumu olarak, var olduğumuz günden beri demokrasiyi, özgürlükleri, laikliği ve en önemlisi de barışı savunduk. Savunduğumuz bu değerler uğruna da çok ciddi bedeller ödedik. Ancak, barış, demokrasi, eşit yurttaşlık ve laiklik mücadelesinden asla vazgeçmedik” ifadelerini kullandı.
“ALEVİLER VARDIR VE ALEVİLİK HAKTIR”
Veli Büyükşahin, Veli Haydar Güleç ve Kemal Demir başta olmak üzere gözaltına alınan tüm canların serbest bırakılmasını talep eden Yıldız sözlerini mücadele vurgusu ile tamamladı:
“AKP iktidarı, Aleviler üzerinden ülkeyi içine sokmaya çalıştığı politikadan bir an önce vazgeçmelidir. Siyasal iktidarı defalarca uyardık. Uyarmaya da devam edeceğiz. ‘Aleviler vardır ve Alevilik Haktır.’ Bunu artık kafanızın içine sokun. Yeter artık değerlerimize, maneviyatımıza saldırmaktan vazgeçin. Alevi Bektaş Federasyonu olarak Alevi Kurumları başta olmak üzere bütün demokrasi güçleri ile birlikte kol kola bu ülkeyi karanlıktan aydınlığa çıkaracağız. Tarihimizden ve ulularımızdan aldığımız mirasla yol yürümeye devam edeceğiz. Size de sizin karanlık emellerinize de boyun eğmeyeceğiz. Bu ülkeye onurlu ve kalıcı barış gelinceye kadar, demokratik ve laik bir Cumhuriyet inşa edilinceye kadar mücadele edeceğiz.” (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.