Alevi Haber Ajansi

Zini Gediği’nde katledilen 97 kişi Erzincan’ın Kılıçkaya köyünde anıldı-VİDEO

PİRHA-Zini Gediği’nde katledilen 97 kişi katliamın 87. yılında Erzincan’ın Kılıçkaya Köyü’nde anıldı. Anmada yüzleşme çağrısı yapılırken, Alevilerinde daha fazla örgütlenmesi gerektiği ifade edildi.

1938’de Erzincan Kılıçkaya ve çevre köylerinden toplanarak Zini Gediği’nde katledilen 97 kişi anıldı. Zini Gediği İnisiyatifi’in düzenlediği anma programına Zini Gediği İnisiyatifi, Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Mustafa Aslan, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Eşit Başkanı Hüseyin Mat, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Genel Başkanı Ercan Geçmez, DEM Parti milletvekilleri Ayten Kordu ile Celal Fırat, Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) Genel Başkanı Ali Rıza Bilir, siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı.

Anma, Derviş Cemal Ocağı Firaz Yalvaç ve Seyit Derviş Cemal Ocağı evladı Cevahir Altunok’un okuduğu gülbeng ile çerağların uyandırılmasının ardından yaşamını yitirenler için tutulan saygı duruşuyla başladı.

“DERSİM KATLİAMI’NDA YAŞANANLARI İNSANLARA ANLATMAMIZ LAZIM”

‘Dünyada Toplumsal Travmalarla Yüzleşme Örnekleri ve Türkiye’ başlıklı sunum yapan Prof. Dr. Bedriye Poyraz, konuşmasında şunları dile getirdi:

“Acılar yarıştırılamaz, her acı tektir. Ama biliyorsunuz bize benzer çok benzer katliam ve soykırım yaşandı. Amerika kıtasında 90-120 milyon civarında insan katledildi. Ama bunlar dile getirilmiyor. Dünyanın her tarafında katliamlar yaşandı. Katliamlar daha çok ulus devletler tarafından yapılıyor. İspanya’da, Afrika’da, İngiltere’de ve Amerika kıtasında çok büyük soykırımlar yaşandı. Bizim ülkemizin dışındaki ülkelerde yapılan soykırımla yüzleşiliyor ama bizim ülkemizde yüzleşme gerçekleşmedi. En azından helalleşmenin gerçekleşmesi gerekiyor. Bütün mesele bizim dışımızdakilerin aynı acıları yaşamamasıdır. Eğer bir ülke geçmişiyle yüzleşemiyorsa o ülkede demokrasinin olmadığını söylemek mümkündür. Türkiye ve dünya kamuoyu zaten Dersim Katliamı’nı bilmiyor. Bizim yaşananların insanlara anlatmamız lazım.”

“DEVLET, KOLLEKTİF TRAVMALARDAKİ SORUMLULUĞUNU AÇIKÇA ÜSTLENMELİDİR”

Zini Gediği İnisiyatifi adına konuşan Kenan Düzgünkaya, şunları ifade etti:

“Sorgusuz sualsiz, hiçbir yargıya tabi tutulmadan katledilen 97 mazlumu pak canı anmak; onların anısına çerağ uyandırmak, ağıtlar söylemek, yüzleşmek ve toplumu yüzleşmeye davet ederek iyileşmek için, bu kara günün 87. yıl dönümünde bir kez daha buradayız. Eğer o koca yürekler kırıma uğramasaydı, belki de toplumsal belleğimizde silinmeyecek güzelliklere imza atacak, umutlarını ve hayallerini gerçekleştireceklerdi. Ama tarih, susarak iyileşmez!

Zini Kırımı’nı hatırlamak ve hatırlatmak; geçmişin acılarıyla yüzleşmek, adalet duygusunu diri tutmak ve katledilen atalarımızın anısını yaşatmak için buradayız. Taleplerimiz karşılanana dek de burada olacak, mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.

Kayıp yakınları olarak taleplerimiz şunlardır:

– Dereye yuvarlatılan Ateş Çember’i derhal yerine konmalıdır.

– Kılıçkaya Köyü’nde, Zini İnisiyatifi tarafından “Anıt Mekanı” olarak projelendirilen yer için bütçe temin edilmelidir.

– Devlet, kollektif travmalardaki sorumluluğunu açıkça üstlenmelidir.

– Devlet kollektif travmaları tanıdığını, tören, anıt, müze vb. projelerle somutlaştırmalıdır.

– Zini Gediği ve diğer kayıplarla ilgili arşivler mutlaka açılmalı ve bu konu siyasi hesaplar için istismar edilmemelidir.

– Mal ve can kaybı olanların, yerinden edilmişlerin maddi kayıpları , gerçek kayba orantılı bir şekilde tazmin edilmelidir.

– Zini Gediği ve diğer kayıpların ve yakınlarının onurları, itibarları ve haklarını iade eden resmi bir açıklama yapılmalıdır.

– 38 süreci ve sonrasında meydana gelen olaylarla ilgili sorumlulukların kabülünü ve gerçeklerin tanınmasını içerecek şekilde, kamuoyundan özür dilenmelidir.

– Meydana gelen ihlâllerin doğru bir anlatımı, uluslararası insan hakları hukuku ve uluslararası insancıl hukuk eğitimi ve çalışmalarına yönelik dokümanlara dahil edilmelidir.

– En önemlisi ihlâllerin bir daha tekrar etmeyeceğine dair kamuoyuna garanti verilmelidir.”

“ADALET SAĞLANANA KADAR MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ”

DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu da, katliamların zaman aşımına uğratılmak istendiğine dikkat çekerek, “İnsanlık suçu olmasına rağmen bize yaşatılan katliamları zamanaşımıyla unutturmak istiyorlar. Bu ülkede barış ve demokrasi mücadelesi verenler olarak yaşanan katliamlarla yüzleşilmesi için mücadelemizde vazgeçmedik. Hakikatle yüzleşmek bu tekçi ve inkârcı anlayıştan vazgeçilmesi gerekiyor. Adalet sağlanana kadar mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu.

“BARIŞ GELECEKSE YAPILAN KATLİAMLARLA YÜZLEŞİLMELİ”

DEM Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat ise, “İnancımız ve kimliğimizden dolayı geçmişten bugüne katledildik. Bugün Suriye’de on binlerce Alevi katledildi. Bu zihniyetin sonucu olarak 1938 Katliamı’nda Gazi’de ve Gezi’de katledildik. Eğer bu ülkeye barış gelecekse yapılan katliamlarla yüzleşilmesi gerekiyor” şeklinde ifade etti.

“MÜCADELE ETMELİYİZ”

ABF Genel Başkanı Mustafa Aslan, “87 yıl önce katliam yaşandı. Bugün de bu topraklardaki çok kültürlü yapıya bir saldırı var. Hepimizin üzerine büyük sorumluluklar düşüyor. Alevilerin yaşadığı topraklarda asimilasyon kırımına karşı sorumluluk almak gerekiyor. Bu topraklarda bir daha aynı katliamların yaşanmaması için mücadele etmeliyiz” ifadelerine yer verdi.

“KATLİAM YAŞAYAN HERKESLE ORTAK HAREKET ETMELİYİZ”

AABK Eşit Başkanı Hüseyin Mat, katliamları Alevi, Bektaşi, Kızılbaş oldukları için yapıldığının altını çizerek, “Tarihsel bir sorunla karşı karşıyayız. Aleviler hep tehlike olarak görüldü. Çünkü Aleviler her alanda örgütlü. Aleviler kendi ilkelerinden asla vazgeçmemeli. Bu topraklarda sadece Alevilere katliam yapılmadı, o yüzden acılarımızı ortaklaştırmamız lazım. Katliam yaşayan herkesle ortak hareket etmemiz lazım. Aleviler olarak en çok barışı isteyenleriz. Barış sadece Diyarbakır’dan değil Dersim’den ve Zini’den geçer” diye belirtti.

PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe, katliamlar ve soykırımların sadece öldürmekle yaşanmadığını vurgulayarak, “Roboski’de, Sivas’ta, Suruç’ta insanlar katledildi ve katledilmeye devam ediyor. Bugün ülkemizdeki zihniyet Hizbullah ve Sivas katillerini affediyor ama çocuklarımızı hapse atıyor. Bir yandan barış ve demokratikleşmeyi anlatıyorlar bir yandan da bizleri hapislerde çürütüyorlar” dedi.

HBVAKV Genel Başkanı Ercan Geçmez, demokratik bir ülke sağlanacaksa geçmişle yüzleşilmeli diyerek, “1938 üzerinden kaç yıl geçmiş biz halen katledilen yakınları olarak anma yapıyoruz. Toprağa kefensiz düşenlerin huzurunda saygıyla eğiliyorum” diye konuştu.

DEDEF Genel Başkanı Ali Rıza Bilir de, 1937’de Dersim’in imha edilmesi için operasyon kararı alındığını hatırlatarak, “Bunların asıl amacı kendileri gibi yaşamayan Alevi ve Kürtleri katletmektir. Haksız ve hukuksuz yere katledilen atalarımızın hesabını vermek zorundalar” ifadelerini kullandı.

Anma, Metin Sarı, Simge Şahin ve Mikail Aslan’ın okuduğu deyişlerin ardından lokmaların pay edilmesiyle sona erdi.

PİRHA/ERZİNCAN

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.