Alevi Haber Ajansi

Yunanistan’da 74 yıl hapisle cezalandırıldı: Kaçakçı değil, sığınmacıyım-VİDEO

PİRHA- Türkiye’de siyasi nedenlerle yargılanan Barış Erhan, iltica amacıyla gittiği Yunanistan’da insan kaçakçılığıyla suçlanarak 74 yıl hapse mahkûm edildi. Siyasi kimliği, sağlık durumu ve dosyasındaki deliller görmezden gelindi. Ailesi ve hak savunucuları, hukuksuz yargılamaya karşı uluslararası destek çağrısı yapıyor.

Barış Erhan, lise yıllarından itibaren sosyalist yapılarda aktif yer aldı. SGDF, ESP ve HDP çatısı altında çalıştı. Bu süreçte hakkında çok sayıda dava açıldı, polis takibi ve baskılar yaşamının sürekli parçası haline geldi. Barış, “Uzun süre hayatımın merkezine politikadan başka birşey koymadım. Belki başarılı bir devrimci olamadım. Bazı hatalar yaptım. Sonraları politikadan uzaklaştığımda oldu. Fakat faşizm benden hiç uzaklaşmadı. Bu yüzden bedel ödedim” diyor.

2024 Temmuz’unda, Türkiye’de hakkındaki süren davalardan biri ağır ceza mahkemesinde son aşamaya gelince, yaklaşık 30 yıl ceza alma riskiyle yüz yüze kaldı. Yıllar süren baskılar, ekonomik zorluklar ve umutsuzluk içinde Avrupa’ya gitmeye karar verdi. İzmir’de ulaştığı bir kaçakçıya 4.500 Euro ödeyerek Yunanistan’a gitmek üzere 67 kişiyle birlikte bir tekneye bindi. Tilos kıyılarına ulaştıklarında tekne karaya oturtuldu ve Yunan Sahil Güvenliği tarafından gözaltına alındılar. Ardından Barış Erhan ve geminin kaptanlığını yapan Ahmad Alkodmy, Atina Korydallos Cezaevi’ne gönderildi.

CEZAEVİNDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

Barış Erhan, bipolar rahatsızlığı olmasına rağmen cezaevinde haftalarca tedavi göremedi. Yanında getirdiği ilaçlara el kondu, her gün farklı bir renk ve şekilde gelen ilaçlarla psikolojisi daha da bozuldu. Bu süreçte intihar girişiminde bulundu. Cezaevi içinde midesi yıkandıktan sonra hastaneye sevk edildi. Ancak polislerin baskısı nedeniyle psikiyatri ekibiyle doğru düzgün görüşemedi, muayene edilmeden geri gönderildi.

11 Haziran 2025’te Rodos’ta görülen duruşmada, tamamen iltica etmek amacıyla Yunanistan’a geldiğini anlatan Erhan, ifadesinde şunlara yer verdi:

“Ben komünistim, sosyalistim, devrimciyim, Aleviyim, sanatçıyım, insan hakları için mücadele eden bir bireyim. İşsiz kaldığım dönemlerde dahi bu hukuk dışı işlerle para kazanmayı düşünmedim, yapmadım, yapmam da. Amacım tamamen iltica etmekti, maalesef bu Suriyeli arkadaş ve göçmenlerden bazıları aleyhime tanıklık yaptılar bundan dolayı ceza almak üzereyim”

Erhan’ın hem kendisi hem de ailesi, Türkiye’deki avukatı, Atina’dan gelen bir akademisyen ve dostları duruşmada tanık olarak ifade vermek istedi. Mahkeme bu tanıklardan yalnızca avukatı ve akademisyeni dinledi. Barış Erhan’a toplamda 74 yıl 1 ay hapis ve 700.500 Euro para cezası verildi. Aynı davada Ahmad Alkodmy ise 69 yıl 1 ay hapis ve 650.000 Euro ceza aldı. Kararlar temyize taşındı.

YARGILAMA DEĞİL, GÖZDAĞI

Cezaevinde yaklaşık bir yıldır tutuklu bulunan Erhan’ın ailesi ve avukatı, dosyadaki delillerin dikkate alınmadığını, tanıkların dinlenmediğini ve sürecin siyasi saiklerle yürütüldüğüne dikkat çekiyor.

Erhan’ın annesi Sabahat Özcan Çaldemir, oğlunun Türkiye’de yıllardır devam eden siyasi davalar, polis baskısı, ajanlık teklifleri ile tehdit altında olduğunu belirterek, “Bu karar siyasi bir karar. ‘Buraya gelmeyin, ceza veririz’ demek için oğlum üzerinden mesaj verdiler. Gözlerini kapatıp peşin hükümle karar verdiler” diyor.

“Oğlum insan kaçakçısı değil. Ona güveniyorum.” diyen Anne Özcan Çaldemir şöyle devam ediyor.

“Türkiye’de Barış’ın davalarından, dolayı Alevi olmamızdan dolayı her türllü iş konusunda sorun yaşadık. Sinema sektörüne girdi çekim yapılacaktı resmi bir yerde, sicilinde görünen davalardan dolayı o sete alınmadı ve işten çıkarıldı. Zülfikar Ali kolyesi var. Alevi olduğumuz için dışlandık yıllarca, oğlum dövmeli olduğu için dışlandı, saçı, sakalı uzun olduğu için, kulağına küpe taktığı için dışlandı. Özgürce Türkiye’de hayatını yaşayamadı. Polis sürekli takipteydi hatta evimize dahi geldi. ‘Oğlunuza sahip çıkın yanlış yollarda gözaltına alınacak, siz de durumdan etkileneceksiniz, sizden de şikayetçi olunacak siz de ceza alabilirsiniz’ diye tehditler savurdular. Çok baskı gördü çok takip edildi. Çok fazla baskı yapıldı itirafçı olması için. Maalesef şuan ki durumumuz bu”.

Çaldemir, cezaevi koşullarının insanlık dışı olduğunu belirterek, şunları söylüyor:

“Yunan devletinde adalet olduğuna inanarak gelmişti ama maalesef onlarda da yoktu adalet. Çok üzgünüm çok sinirliyim. Benim tek oğlum var başka bir çocuğum yok, olmasının imkanı yok. Onun geleceğiyle, hayatıyla oynadılar. Hayat Türkiye’de de kötüydü burda da kötü oldu. AB’ye ülke bir ülkenin Türk siyasetinden kaçan çocukların hepsine aynı suçu yükleyip bir şekilde ceza vermesi doğru değil. Sadece AB’ye ‘mültecileri kabul ediyoruz kaçakçıları da cezalandırıyoruz’ diyorlar. Benim çocuğum üzerindern AB’den yaklaşık 100-200 Euro para alıyorlar ama hiçbir yiyecek içecek vermiyorlar. Sadece tek öğün yemek veriliyormuş cezaevinde, geri kalanında ben her hafta para gönderiyorum. Göndermek zorundayım tek evladım, para göndererek orda ayakta tutmaya çalışıyorum. Ben emekliyim başka gelirim yok eşim çalışıyor asgari ücret. Ama kredilerle kredi kartlarıyla ondan ona devrederek bir şekilde götürmeye çalışıyorum. Şimdi çıkacağını düşünüyordum. Çıkamadığı için mecburen çalışmak zorundayım“

HUKUKİ SÜREÇ VE DESTEK ÇAĞRISI

Barış Erhan’ın avukatı karara itiraz etti. Ancak yeni duruşma tarihinin ne zaman verileceği belli değil. Sabahat Özcan Çaldemir sürecin hızlandırılması ve Barış’ın serbest bırakılması için uluslararası kamuoyunun desteğini bekliyor.

Bu süreçte kimi siyasi partilerden destek görmediğini ifade eden anne Çaldemir, şöyle devam etti.

“ ‘İnsan kaçakçısı olarak yargılanıyor biz bu işe karışamayız’ dediler. Benim oğlum insan kaçakçısı değil, bunu biliyorlar konuya müdahil olmak istemiyorlar. Avukat Katerina hanımla diyalog halinde olacağız. Elimizden gelen neyse, nereye başvurmamız gerekiyorsa, ne yapmamız gerekiyorsa onu yapacağız. Şu an adını bilmediğim nereye danışmam gerekiyorsa, hangi kapıyı çalmam gerekiyorsa hepsini yapacağım. Ben herkesten yardım istiyorum. Benim oğlum gibi şu an en az 20 kişi ve bilmediğimiz daha ne kadar çok devrimci çocuk var. Hepsi insan kaçakçısı olmakla ceza yiyor. Bizim çocuklarımız bunları hak etmedi. Kimisi öldü, kimisi sakatlandı, işsiz güçsüz oldu, kimisi cezaevlerinde yıllardır eziyet gördü, görüyor. Bizim çocuklarımız bunları hak etmedi. Herkesten desteklerini bekliyorum”

Öte yandan Barış Erhan’ın haksız tutukluluğuna son verilmesi için bir imza kampanyası da başlatıldı.

İmza kampanyasına buradan ulaşabilirsiniz.

EZGİ ÖZER/YUNANİSTAN

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.