Alevi Haber Ajansi

İşkence ile katledilen Barış Büyuksu dosyası Yunanistan ve Türkiye bürokrasisi çıkmazında!-VİDEO

PİRHA- ÇHD ve Legal Centre Lesvos, Barış Büyüksu’nun Yunanistan’da işkence sonucu katledilmesi sonrası hukuki sürece ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, Yunanistan ve Türkiye bürokrasisi arasında kaybolan dosya için sorumluluk alma çağrısı yapılarak etkin bir yargılama süreci başlatılması talep edildi.

Yunanistan merkezli hukuk örgütü Legal Centre Lesvos ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şubesi, Türkiye’den Yunanistan’a düzensiz yollarla geçen Barış Büyüksu’nun Yunanistan’da işkence sonucu katledilmesi ve sonrasındaki hukuki sürece ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Kos Adasında maruz kaldığı ağır işkence sonrası Yunanistan tarafından Türkiye’ye geri itilen ve Bodrum Turgutreis sahilinde cenazesi bulunan Büyüksu için İzmir Barosu konferans salonunda  düzenlenen toplantıya Büyüksu’nun yakınlarının yanı sıra insan hakları savunucuları da katıldı.

Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi Avukat Nergis Tuba Aslan, Barış Büyüksu’nun durumuna dair bilgilendirmede bulundu. Aslan, Büyüksu’nun 22 Ekim 2022 tarihinde Bodrum açıklarında 15 Filistinli göçmenle beraber yelkensiz bir can salı içinde Türk Sahil Güvenliği tarafından bilinci kapalı şekilde bulunduğunu ve tıbbi müdahale için ambulans beklenirken yaşamını yitirdiğini söyledi.

KOS ADASINDA KABA DAYAK VE ELEKTRİKLİ İŞKENCEYE MARUZ KALDI

Aslan, Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ceza soruşturması kapsamında Büyüksu ile birlikte olan Filistinli göçmenlerin tanık sıfatı ile ifadelerinin alındığını hatırlatarak, “Tanıkların ifadeleri, olayın Yunanistan devlet güçleri tarafından gerçekleştirildiğine ve göçmenlere sık sık uygulanan ‘geri itme’ (pushback) pratiğinin bir parçası olduğuna işaret etmektedir. Tanık ifadelerine göre, Barış, Kos Adası’nda kaba dayak ve elektrik yoluyla işkenceye maruz kalmıştır. Soruşturma kapsamında düzenlenen Adli Tıp Raporu da tanık beyanlarını doğrular içeriktedir. Adli Tıp Kurumu 1. Adli İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporda Barış Büyüksu’nun ölüm sebebinin ‘genel beden travmasına bağlı çoklu kot kırıkları ve yaygın yumuşak iç doku kanaması’ olduğu belirtilmiştir. Yani, Büyüksu’nun maruz kaldığı travmayla ölümü arasında illiyet bağı bulunduğu Türkiye’de yürütülmüş ceza soruşturması kapsamında tespit edilmiştir” diye belirtti.

“DEVLETLER ARASI BÜROKRASİ YÜZÜNDEN ADALETE ERİŞİLEMİYOR”

Barış Büyüksu’nun ailesinin başvurusu üzerine Çağdaş Hukukçular Derneği ve Legal Centre Lesvos (Midilli Hukuk Merkezi) olarak hukuki süreci birlikte yürüttüklerini çalıştıklarını kaydeden Aslan, Büyüksu’nun sınır politikaları yüzünden yaşamını kaybettiğini ve ailenin ise devletler arası bürokrasi yüzünden adalete erişemediğini vurgulayarak şöyle devam etti:

“Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan dosyanın tamamının Yunancaya çevrildikten sonra adli yardımlaşmanın sağlanabilmesi için Yunanistan yetkili adli makamlarına gönderilmek üzere Adalet Bakanlığı’nın Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü’ne iletildi. Bodrum Cumhuriyet Savcılığı tarafından açılan soruşturmada faillere yöneltilen suçlama; “canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme” (TCK m.82/1.b) ve “neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence” (TCK m.95/4) olarak tanımlanmıştır. Ancak Legal Centre Lesvos tüm sistematik uğraşlarına rağmen dosyaya Yunanistan’da ulaşamamaktadır.”

“SES ÇIKARMAK İNSANİ ÖDEVDİR, KAMUOYU ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALIDIR”

1 yıla aşkın süredir aydınlatılamayan Büyüksu’nun dosyasının hala ‘kayıp’ olduğunu söyleyen Aslan, dosyanın iki devlet bürokrasisi arasında arafta kaldığını ifade etti. Aslan, göçmenlere uygulanan bu kuralsız politikaya karşı ses çıkarmanın hukuki sorumluluk olduğu kadar bir insani ödev olduğuna vurgu yaparak, “Açık ki Barış’ın yaşadıkları bir istisna değildir. Yunanistan aleyhine geri itme bağlamında gerçekleşen hak ihlalleri nedeniyle hala yürüyen onlarca dava AİHM önünde beklemektedir. Ege Denizi her yıl yüzlerce göçmene mezar olurken, bir şekilde hayatta kalarak karaya çıkabilen göçmenlere işkence uygulandığına ilişkin haberler ve raporlar son dönemde sıklaşmıştır. Göçmenlere uygulanan bu kuralsız politikaya karşı ses çıkarmak hukuki sorumluluğumuz olduğu kadar bir insani ödevdir. hukukçular ve insan hakları savunucuları olarak tüm yetkilileri, kamuoyunu ve basın mensupları üzerine düşeni yapmalıdır” şeklinde konuşarak çağrıda bulundu.

BÜYÜKSU’NUN ABLASI: DAVANIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ!

Açıklama sonrasında söz alan Barış Büyüksu’nun ablası Dilan Bıyık, “Annemin pamuklara sarmaya kıyamadığı evladını, pamuklarla iyileştirilemeyecek yaralarla gönderdiler” diyerek kardeşinin dosyasının tozlu raflarda kalmayacağını kaydederek, “Barış ile son konuşmamız 20 Ekim 2022 idi. Atina’ya oradan Fransa’ya geçmek istiyordu. Türkiye’de bulamadığı ekonomik çıkış yolunu Fransa’da aramak istiyordu. Kos Adasında feribot beklerken tutuklanıyor. Ağır işkencelere maruz kalıyor ve katlediliyor. Bu bir vahşettir. Barış öldü, öldürüldü. Bir yıldır aile olarak adalet arayışı içindeyiz. Yetkililere sesleniyorum, bu tıkanmış bürokrasiye bir çözüm bulun ve dosyamızı bize verin. Biz bunun arkasını bırakmayacağız. Hayatta olduğum sürece abime son görevimi yerine getireceğim. Yeterince acı çekti, artık rahat uyumasını istiyorum. Ağabeyimin dosyasının bizimle paylaşılmasını istiyoruz. Yoksa AİHM’e gitmeyi düşünüyoruz. 150-200 sayfalık bir savcılık dosyası var, işkenceye dair Filistinli göçmenlerin ifadeleri var. Barış’ın dosyası tozlu raflarda olmayacak. O tozlu rafları aşındırmayı çok iyi biliyoruz” dedi.

AGGELİDOU: YUNANİSTAN YASADIŞI FAALİYET YÜRÜTÜYOR

Legal Centre Lesvos Temsilcisi Avukat Vicky Aggelidou ise, Yunanistan hükümetinin geri itme ve işkence vakalarını inkar ettiğine işaret ederek, “Geri it vakaları Yunanistan sınırlarından ülkeye giriş yapan kişilerin Yunanistan vakalarına tabi özel gruplarca yakalanıp işkence edilip yasadışı şekilde ülke dışına çıkarılmasını ve Türkiye’ye gönderilmesini içerir. Yunanistan hükümeti geri itme vakalarını inkar etmektedir. Fakat Yunanistan Avrupa Birliği’nin göz yummasıyla bu yasadışı faaliyetleri yürüttüğü defalarca delillerle ortaya konulmuştur. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’nın farklı departmanlarına defalarca eposta göndermiş olmamıza rağmen ne yazık ki dosyanın içeriğine dair bilgi edinemedik” ifadelerini kullandı.

YUNANİSTAN İNKAR ETTİ: BÜYÜKSU YUNANİSTAN’A GİRMEDİ VE KAYDI YOKTUR!

Türkiye’nin Atina Büyükelçiliği’nden Barış Büyüksu’nun davasına ilişkin gönderdiği notaya karşılık olarak Yunanistan Dış İşleri’nin Büyüksu’nun Yunanistan’a girişi olmadığı ve kaydının bulunmadığı yönündeki cevabını hatırlatan Aggelidou, “Geçen hafta ise Yunanistan dış işlerinin sorumlu mevkilerince ilk defa net bir şekilde bilgilendirildik. Kurum bize Türkiye’nin Atina Büyükelçiliği’nden nota aldığını ve bu notanın içeriğinde Barış’ın davasına dair aktif bir soruşturma olup olmadığının sorulduğu iletildi. Yunanistan dış işlerinin buna cevabı ise Barış Büyüksu isminde bir Türkiye vatandaşının Yunanistan’a girişinin olmadığını ve herhangi bir kurumda kaydının bulunmadığı yönünde oldu” diye belirti.

Ersin ÖZGÜL/İZMİR

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak