Alevi Haber Ajansi

Yazarlardan, AKP’nin Alevi politikasına eleştiri: Bu bir ‘açılım’ değil, bir kapanım hamlesi!

PİRHA – Hükümetin açılacağını duyurduğu ‘Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na yazarlardan da tepki geldi. Ayhan Aydın “Bu cemevlerini minaresiz camiiye çevirme gayretidir” derken, Ali Duran Topuz ise “Hedeflenen şey basitçe Aleviliği zimmete geçirmek” yorumunu yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, İstanbul’daki Şahkulu Sultan Dergahı’nda duyurusunu yaptığı ‘Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’ projesine tepkiler sürüyor.

Araştırmacı Yazar Ayhan Aydın, “Şahkulu Sultan Dergahı’nda Ortaya Konan Oyun…” başlığı ile konuyu kaleme aldı. Yazar Aydın, “Buraları zaman zaman işgal eden kişilik bozukluğu olmasına rağmen kendisine başkan, dede, baba diyen sözde öncüler buraların aydınlığını karartamamışlardır” ifadesini kullandı.

“ALEVİ ASİMİLASYON HAREKETİNİN SON HALKASIDIR”

Ayhan Aydın, asıl amaçlananın “Topluma bir şey vermek değil, AKP’ye bağımlı bir zümre yaratma” olduğunu vurgulayarak şunları aktardı:

“Recep Tayyip Erdoğan ve onun yarattığı rejim, bu ülkede demokratik yaşamı felç eden, insanlar arasında nifak tohumları eken, laikliğin, çağdaş eğitimin düşmanı politikaları yürütmüş, bu ülkenin tüm varlığını kendi yarattığı bir kesime peşkeş çekerek ülkeyi yokluğa ve yıkıma sürükleyen despot bir yöneticidir.

Çocuklarımızı yatağa aç sokan, milyonlarca genci işsiz ve umutsuz bırakan, Berkin Elvan’ın annesini yandaşlarına yuhalatan, ırkçı, mezhepçi politikalarla, konuşmalarıyla, Türkiye’yi karanlık bir çağa sokan gerici bir insandır.

Ülkeyi imam hatipilere teslim edip; kurnaz, yandaşlarıyla din, millet, mezhep edebiyatı yapıp ülkeyi soymaya devam eden Recep Tayyip Erdoğan’ın samimi olduğuna inanmak imkansızdır.

Bugünkü AKP tek adam rejiminin tüm hamleleri gibi, sözde Alevilik açılımı da tümüyle kendi siyasi amaçları doğrultusunda, kurnazlıkla hazırlanmış bir tertiptir.

Alevi – Bektaşî geleneksel yapısını parçalayıp, çıkar için kişiliğini satabilecek sözde dede, baba, kurum temsilcilerini elde edip, onlar üzerinde Alevi – Bektaşî kesime hükmetme, yandaş bir AKP’li bir Alevi – Bektaşî kitlesi yaratıp, halkı birbirine düşürme amacı taşıyan bu tertip; devletin Osmanlı’dan bu yana devam eden Alevi asimilasyon hareketinin son halkasıdır.

Alevi – Bektaşi inanç ve öğretisinin yapısına tümüyle aykırı; memuriyet, para, mevkiyle devlet yönetiminde diğer her şeyi dejenere eden AKP’nin zihniyetinin toplumu kendi ideolojisi ekseninde yeniden şekillendirme projesinin bir devamı olan bu son gayret, Alevi – Bektaşî toplumu için bir çıkar yol değil, yıkım projesidir.

Dedelerin, babaların nasıl hizmet yürüttükleri, ocaklarda / dergahlarda, tüm Alevi yerleşimlerde Aleviliğin Bektaşiliğin iç işleyiş yapısı; pir / rehber / mürşit ilişkileri bin yıldır bu topraklarda bellidir.

Bunları yok edip, kendi ideolojisine göre bir birim oluşturan AKP’li tek adam yöneticisi Recep Tayyip Erdoğan rejiminin dayatmasına hiçbir Alevi – Bektaşî onay vermemelidir.

Bu bir dayatma, zorlama, inancı siyasete alet etme, yandaş dedeler, babalar, kurumlar yaratma gayretidir.

Bu cemevlerini minaresiz camiye çevirme gayretidir.

Aleviliği özüyle kabul etmeyen, onun inanç ve tarihi derinliklerini inkar ederek siyasetin emrine sokmayı amaçlayan bu tertibe Alevi – Bektaşî toplumu tepkisini ortaya koymalıdır.

Türkiye’de örgütlü Alevi kurumları, tabanlarına hakim olacak şekilde, bu konuda çok kararlı, ilkeli, genel geçer kararlar alıp, tavırlarını çok özlü ve net bir şekilde ortaya koymalı, inkarcıları, çıkardıkları, haramzadeleri, düşkünleri de meydana sermelidirler.”

“TURİSTİK ALEVİLİK?”

Yazar Ali Duran Topuz da ‘Siyasetteki DNA ve Aleviliği zimmete geçirmek’ başlığı ile konuyu değerlendirdi. Topuz, “Açılım değil kapanım” diyerek şu yazıyı kaleme aldı:

“Şimdi gelelim “başörtüsü” tartışmasına ve içinden çıkan Alevi açılımına. Açılan paketten ne çıktı? “Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı.” Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde. Niye? Niye Gençlik ve Spor Bakanlığı değil? Hatta niye Hazine ve Maliye Bakanlığı değil, oranın bakanı “heterodoks” demeyi biliyor ya neden olmasın! Kültürü diyelim anladık, neticede o bir yanıyla da bir “kültür” ve fakat ya turizm? Turistik Alevilik?

Erdoğan’ın sözlerine geçmeden önce Aleviliğin cumhuriyet sonrası konumlandırılışına az bakmakta fayda var:

Diyanet’in kuruluşundan sonra, yani devlet onaylı bir Sünniliği “resmi din” olarak benimsedikten sonra Aleviliğe biçilen konum açıktı: Sünnileşmeyecekse, bir tür folklorik öğe olarak ne kadar yaşayabilirse o kadar yaşasın. İnancın kendisini yeniden üretebilmesinin bütün yolları itinayla tıkandı. Devletin arzuladığı Sünnilik ile onun dışında kalan ve devleti arzuladığı hale getirmek isteyen Sünnilik arasındaki çekişmede en son Erdoğan’ın AK Parti’sinin iktidarının zuhur ettiği finale geldik.

EŞİT VATANDAŞLIK TALEBİNİ ÇÖZER Mİ?

Laiklik, devletin inançlara kör olmasını değil, bir inancı özenle kayırması anlamında kabul edilip uygulanınca daha farklı bir yere gitmek zaten şaşırtıcı olurdu. Şimdi artık laiklik kaygısı hiç olmayan ve yenilenen devletin arzuladığı Sünniliği yerleştirmeye çalışan iktidar iş başındayken, Alevilik konusunda yeni bir hazırlık başlatılıyor anlaşılan.

Bu açılımda Kızılbaş/Alevi toplulukların taleplerini karşılayan ne var? Zorunlu din dersleri kalkıyor mu? Hayır. Alevilerin Aleviliği yeniden üretmesini sağlayacak eğitim/öğretim kurumları öngörülüyor mu? Hayır. Alevilerin eşit ve özgür yurttaşlar olarak inançlarını arzuladıkları gibi yaşamalarının önü açılıyor mu? Hayır. Peki ne yapılıyor? Görmek zor değil: Taleplerin bazı ekonomik görünümleri devlet eliyle karşılanabilir hale getiriliyor, elektrik su filan gibi faturalar, bazı kadrolar filan. Kurulan bürokratik birim, Alevilerin eşit yurttaşlar olarak görülmediğini teyiden ilan edecek biçimde, bir bakanlık bünyesine yerleştiriliyor. Diyanet İşleri Başkanlığı mesela doğrudan Cumhurbaşkanlığına, yani hükümet başkanına bağlı, Alevilik ise bu yerleştirmede Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı kalıyor.

Teklifin özeti şu: Gelin bu başkanlığa bağlanın, elektrik su faturalarını öderiz, arzu edenlere dede, baba filan maaş da bağlarız. Kültürünüz kabul, turizm de var işin içinde, misler gibi yaşar gidersiniz. Kapiş?

Ne bu? Alevi/Kızılbaş toplulukları tek kuruma bağla. O kurumu bir bakanlık bünyesine yerleştir. Aleviler toplansın gelsin. Soran olursa, canım kültürel turistik işler de, inanç meselesini soracak olursan, onu başkanının elinde kılıçla gezdiği Diyanet İşleri Başkanlığı belirleyecek elbette. Daha doğrusu, kılıcı başkanın eline tutuşturan kimse o belirleyecek.

Çocuk kandırmak için bile daha çok efor sarfetmek lazım. Hedeflenen şey basitçe Aleviliği zimmete geçirmek. Devletin ödediği faturalara ve vereceği maaşa ikna olacak birileri çıkar muhakkak fakat bu bir “açılım” değil, bir kapanım hamlesi. Alevileri devlete kapatmak hedeflenen şey. Kabinede Kürt bakan var madem, Kürt sorunu bitmiştir. Devletin Alevi başkanlığı var madem, Alevi sorunu bitmiştir. İktidar, devletin DNA’sını yenilerken, eski DNA’daki kusurları allayıp pullayıp cilalayıp yeniden dolaşıma sokma peşinde. Tabii bir fark olacak: önceki DNA’da Alevilerin payına düşen dışlanmaktı, yenisinde devlet zimmetinde Sünni üstünlüğünü açık biçimde kabul ederek susma mecburiyeti olacak.

Açık ki bu Sünni üstünlükçü anlayış sahipleri için bir açılım: Bakın, Alevileri de devlete/maaşa bağladık, hegemonik Sünniliğimize şirk koşacak kimse kalmadı. Beraber cemevlerinde semah izlemek için turlar düzenleyebiliriz artık rahat rahat.”

(HABER MERKEZİ)

İLGİLİ HABERLER

>Erdoğan’dan Alevi inancıyla bağdaşmayan ‘müjde’ler; Alevi hakları yine yok!

>Alevi örgütlerinden Erdoğan’a: Aç kalır ama bir avuç buğdaya tamah etmeyiz!

>Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ilk tepki: Rızalığımız yoktur, Aleviliği bir inanç olarak görmüyor

>FEDA: Alevilerin bu projeye kanması halinde Alevi inancından eser kalmayacaktır!

>Alevi dedelerinden Erdoğan’ın açılımına tepki: Devlet tüm inançlardan elini çeksin

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak