Alevi Haber Ajansi

Veli-Der Şube Başkanı Aydın: Okullara imam atanmasına güçlü şekilde karşı koymalıyız-VİDEO

PİRHA- Veli-Der İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Turgut Aydın, iktidarın siyasi-ideolojik biçimlendirme girişimlerinin bir parçası olarak tanımladığı okullara imam atanması uygulamasına karşı güçlü bir şekilde karşı konuması için çağrı yaptı. Aydın, karşı konulmaması durumunda toplumu daha vahim bir tablonun beklediğini söyleyerek, demokratik kitle örgütlerinin topyekün olarak bir karşı koyuşu örgütlemesi gerektiğini kaydetti.

AKP iktidarında eğitim politikaları, büyük oranda dini eğitim ve ‘tek din-mezhep’ öncelenerek oluşturuldu. Öğrencilerin ve velilerin tercihlerini görmezden gelen eğitim politikaları nedeniyle dini eğitimin ağırlığı, hemen her yıl katlanarak arttı.

Kamuoyunda büyük tepki çeken “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” (ÇEDES) adı altında okullara imam atanması projesi, eğitimin daha da dinselleştirilmesi tartışmalarını alevlendirdi. Öğrencilerin adeta Diyanet’e tesliminin önünü açan proje kapsamında Eskişehir ve İzmir’de yer alan 842 okula, “manevi danışman” adı altında imam, müezzin ve vaiz gibi din hizmetlerinde çalışan kişiler atandı.

Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Turgut Aydın, çocukların ÇEDES ve benzeri projelerle siyasi iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerinin parçası haline getirilemeyeceğini dile getirerek, bu süreçte güçlü bir karşı koyuşla bundan geri adım attırılması çağrısında bulundu.

“DİN GÖREVLİLERİ OKULLARDA KALICILAŞTIRILMAK İSTENİYOR”

Eğitimin bütün kademelerinde eğitimin niteliğini yükseltmek, çocukların özgür ve sağlıklı bireyler olarak yetiştirilmesi için somut adımlar atılması gerektiğini vurgulayan Aydın, eğitim bilimine aykırı olan bu protokolün kalıcılaştırılmak istendiğini söyledi.

Aydın,  şöyle devam etti:

“Bu uygulamanın yönetmenliği 2021’de sessiz sedasız çıkarıldı ve pek tepki gelmedi. Hukuki sürecin başlatılması için geç kalınmış olundu. Diyanet, Milli Eğitim ve Gençlik Spor Bakanlığı’nın birlikte hazırladıkları proje ile protokol imzalandı. Bu protokolün geçici olduğu söylense de asıl amaç bu durumu kalıcılaştırmaktır. Bu din görevlilerinin okullarda kadrolu hale getirilmesi bunun göstergesidir. Bu din görevlilerinin ‘manevi danışman’ olarak istihdam edilerek kadrolaştırılması ileride uzman rehber öğretmenlerinin yerine ikame ettirilmesi anlamına gelir. Bunların herhangi bir pedagojik formasyonu yoktur. Bu uygulama eğitim bilimlerine, anayasaya, milli eğitim temel kanununa aykırıdır.”

“TOPLUM MÜHENDİSLİĞİNİN ARACI OLARAK  EĞİTİM KULLANILIYOR”

Turgut Aydın, iktidarın eğitim sistemini siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda bir araç olarak kullandığını ifade ederek, “AKP, kendi siyasal ideolojisi doğrultusunda toplumu dönüştürmek istiyor ve bu ideolojiyi kalıcılaştırmak gibi bir hedefi var. Uyguladığı toplum mühendisliğinin bir aracı olarak da eğitimi kullanıyor. Bütün bu gerici uygulamalar bu hedefe ulaşmak için yöntem olarak kullanılıyor. Bu 2012 yılında 4+4+4 uygulamasıyla zorunlu ama kesintili eğitim sistemine geçilmesiyle başladı. Daha sonra müfredatın içeriği değiştirilerek, bilim dışı bilgilerle tekrar oluşturularak birkaç adım daha ileriye gidildi. Bütün bu uygulamaların AKP’nin 21 yıllık iktidar döneminde görülen toplumun siyasal İslam ideolojisi doğrultusunda dönüştürülmesi ve bu ideolojinin kalıcılaştırılmasına yönelik olduğunu görüyoruz” diye konuştu.

“TATİL SÜRECİNDE TEPKİLER ÖLÇÜLMEK İSTENİYOR”

Okulların kapanmasına yakın uygulamaya konulan bu proje ile yaz döneminde gelecek tepkilerin ölçülmek istendiğine değinen Aydın, şunları kaydetti:

“Okulların kapanma arifesinde bu uygulamanın başlatılması manidardır. Çünkü gelecek olan tepkiler ölçülüyor. Bu tepkiler eğer çok güçlüyse önümüzdeki öğretim yılında yeni bir strateji ile yönetilecek, eğer tepkiler güçsüz ise sessiz sedasız bunu uygulamaya sokacaklar. Okullar kapanmış olsa da eğitim sendikaları, veli dernekleri, eğitimin tüm bileşenleri ve diğer demokratik kitle örgütleri bu yaz dönemini boş geçirmemek durumunda. Bununla ilgili imza kampanyaları, velileri bilgilendirme amaçlı el broşürleri basılabilir. Çocuklarını bu uygulamadan muaf tutmak isteyen velilerin okul idarelerine dilekçe verdirmelerini sağlamak gerekiyor.”

MÜCADELE ÇAĞRISI 

Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Turgut Aydın, eğitim sendikaları, demokratik kitle örgütleri ile bu süreçte topyekun bir karşı koyuşun örgütlenmesinin hayati önem taşıdığını vurgulayarak, “Topyekun bir tepkiyi okullar açılmadan başlatmak gerekiyor. Bu adımı eğitim sendikaları başta olmak üzere birlikte hareket ederek atmak istiyoruz.  Yurtseverler, demokratlar, sosyalistler, demokratik kitle örgütleri bu uygulamalara karşı topyekun bir karşı duruş sergileyerek bu saldırıyı püskürtmek zorundadır. Başarılı olamaz isek bunun bir adım ötesi karma eğitimin kaldırılması, medrese eğitimimin zorunlu eğitim kapsamına alınmasıdır. Ülkemizin geleceği için laik, bilimsel, kamusal eğitim mücadelemizi tüm velilerden destek olmalarını bekliyoruz” çağrısında bulundu.

Ersin ÖZGÜL/İZMİR

İLGİLİ HABERLER

> ‘Okullara imam atanması bilimsel, laik eğitimi ortadan kaldırır’-VİDEO

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak