PİRHA – Ankara Tuzluçayır’da 4 yıldır çilingirlik yapan Ali Yılmaz, “Anahtarın kalıbını krizden önce 1 TL’ye alıyorduk şu an 2 TL olmuş, yüzde yüz artmış. Şu an ürün vermiyorlar asıl sıkıntı o zaten” dedi. Yılmaz, “Eskiden açtığım bir kapıyla alış verişe gidiyordum evin alış veriş işlerini yapıyordum. Şu an baktığımızda ise evin alış verişi 150 liraya mal oluyor” diye konuştu.
Ankara Mamak Tuzluçayır’da 4 yıldır çilingirlik yapan, sistem geliştiği için daha çok akıllı kilit üzerine çalışma yürüten, gidip kapıları açan ve aynı zamanda araba kontakları da yapan Çilingirci Ali Yılmaz, gün geçtikçe her şeyin fiyatının arttığını gelirlerinin artmadığını belirtti. Yılmaz, ülkedeki ekonomik krizi ve bu krizin kendilerini nasıl etkilediğini Pir Haber Ajansı’na anlattı.
Anahtarın kalıbını krizden önce 1 TL’ye aldıklarını şu an ise 2 TL’yi bulduğunu ve yüzde yüz arttığını belirten Yılmaz, “Dolar %80 artmış olmasına rağmen şu an ürün vermiyorlar. Normalde toptancılarla aylık veya iki ayda bir ödeme yapmaya çalışırız. Bu onlar için de bizim için de iyi oluyordu. Çünkü bir dalgalanma yoktu. En fazla 1 veya 2 kuruş belki artıyordu bu da adamın gözünde görünmüyordu. Ama şu an sıkıntımız ürünü 1 TL ye aldığınız zaman haftaya 1,5 TL olma ihtimali var. Ya peşin almak zorunda kalıyorsunuz, ya da peşin paranız olsa bile mal alamıyorsunuz” dedi.
“ÜLKEDE ASIL SIKINTI KİMSENİN ÜRETİM YAPMAMASI”
Yılmaz, “Bu ülkede asıl sıkıntı ciddi anlamda kimse üretim yapmıyor. Çünkü malın fiyatı ortada yok. Pahalılık ayrı bir sorun. Bir ürünü bir liraya aldıysanız 1,5 liraya satmayı düşünürsünüz. Ama aldığımız ürünün net fiyatı olmayınca örneğin bir ürünü sattığımızda onu aynı fiyattan alamayacağınızı düşünüyorsanız bu sefer daha büyük bir sıkıntı oluyor. Genelde esnaf ve toptancılar bu yüzden batıyor. Ürünü sattığında yerine koyamıyor. Bu yüzden ciddi anlamda kimse yatırımda yapmıyor. Çünkü ortada bir muğlaklık var” dedi.
“Bir şekliyle gidip yerli firma ürününü alayım diyorsunuz ancak yerli firma aynı kuru uyguluyor” diyen Yılmaz, “Burada bazen insanları yönlendirmeye çalışıyorlar. ‘İthal mal kullanmayın, kendi malınızı kullanın’ diye. Adamın her şeyi yerli, işçi ücreti yerli, malı ülkeden alıyor. Ama o adamı da etkiliyor. İthal ürünlere yansıyan zam, yerli ürünlerden daha az aslında” diye konuştu.
“BOL BOL KAPIDA KALSINLAR BİZİ ARASINLAR”
Çilingircilik sektörü olarak daha çok mal satmak yerine emek sattığımız için şu an dükkân kapatmak gibi bir zorunluluğumuz yok. Krizi en çok yaşayanlar mal alıp mal üzerinden kendisini var eden, para üzerinden para kazanan insanlar” diyen Yılmaz, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Biz kapıları 30 veya 40 liraya açıyoruz. Eskiden açtığım bir kapıyla alış verişe gidiyordum evin alış veriş işlerini yapıyordum. Şu an baktığımızda ise evin alışverişi 150 liraya mal oluyor. Mantıken ben kapıyı 150 liraya açmam lazım. Bunu yapmadığın koşulda krizi sen de hissediyorsun zaten. Ondan bağımsız bir şey değil. Her yerde harcamaların artmış ama gelirin aynı şekilde. Eskiden anahtarlardan daha çok kar ederdik, ama şu an malzeme o kadar pahalı ki bunu müşteriye yansıtman lazım Anahtarı 6 TL yapmam lazım ki kar edeyim. Bu imkansız bire şey. Anahtara 6 TL yaparsam insanlar sana pahalıcı gözü ile bakıyorlar. Ama bir şekilde biz idare etmeye çalışıyoruz. Edebiliyor muyuz? Edemiyoruz. Bir şekilde yaşamın bir yerinden ödün veriyoruz. Bu nedenle bol bol kapıda kalsınlar bizi arasınlar.”
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.