PİRHA-BDP Dersim eski il eşbaşkanı Ergin Doğru’nun Alevi dedesiyle görüşme talebi Elazığ Cezaevi yönetimi tarafından reddedildi. PSAKD Genel Merkezi Hukuk Sekreteri Avukat Cafer Koluman, “Bu talebin reddedilmesi esasında devletin Alevi kimliğini, Alevi inancını tanımadığını Alevileri yok saydığını, haklarının tanınmadığını gösteriyor” dedi.
BDP Dersim eski il eşbaşkanı ve Dersim Gazetesi kurucularından Ergin Doğru, Elazığ Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunuyor.
PSAKD Genel Merkezi Hukuk Sekreteri Avukat Cafer Koluman, cezaevinde bulunan BDP Dersim eski il başkanı ve Dersim Gazetesi kurucularından Ergin Doğru‘nun Alevi dedesiyle görüşme talebinin reddedilmesini PİRHA‘ya değerlendirdi.
“ALEVİ AKTİVİSTİ ERGİN DOĞRU’NUN DOSYASI HALA YARGITAY’DA”
Ergin Doğru‘nun daha önce Alevi hareketi içerisinde çalışan biri olduğunu hatırlatan Koluman, “Alevi aktivisti bir arkadaşımız. Aynı zamanda BDP Dersim eski il eş başkanlığını da yapan bir arkadaşımız. Sonuçta Alevi kimliğiyle verilen bir mücadelesi var. Bu mücadeleyi yürütürken hukuksuz bir şekilde tutuklandı, yargılandı ve Dersim Ağır Ceza Mahkemesi’nin vermiş olduğu karar sonucu 10 yıl üzerinde bir cezaya mahkum edildi. Bu dosyası halen Yargıtay’da temyiz aşamasında. Onun sonucunu beklemekteyiz” dedi.
“ALEVİ DEDESİYLE GÖRÜŞME TALEBİ ALAYCI ÜSLUPLA REDDEDİLMİŞ”
Koluman, Doğru’nun Elazığ’da yüksek güvenlikli kapalı cezaevinde bulunduğunu belirtirken, cezaevi yönetimine Alevi dedesiyle görüşme talebinde bulunduğunu söyledi. Koluman şöyle konuştu:
“Tek kişilik hücrede infazı gerçekleştiriliyor. Zaman zaman yapmış olduğumuz görüşmelerde kendisinin Alevi olmasıyla kaynaklı Alevi piriyle, dedesiyle görüşmesi de hayatın olağan akışına uygun bir şey. En son yapmış olduğumuz görüşmede tabii ki prosedürü kendisine izah ettim. Cezaevi bünyesinde sonradan oluşturulan manevi hizmetler birimi denen bir birim var. Bu kapsamda kendisi cezaevi idaresine başvuru yapıyor.
Alevi kimliğini taşıdığından, Alevi inancına mensup olmaktan kaynaklı “Benim bir Alevi piriyle, dedesiyle görüşmeye ihtiyacım var” diyerek, sohbet etme adına bir görüşme talebinde bulunmuş. Tabii ki oradaki memurlar haddini aşarak böyle bir inancın olmadığını, böyle bir dinin olmadığını, bir imamla görüştürebilecekleri konusunda alaycı bir üslupla talebini reddetmişler.
Buna istinaden Ergin Doğru adlı arkadaş infaz hakimliğine başvuruyor. Yani sonuçta bu tür talepleri değerlendirecek merci bağlı bulunduğu cezaevinin infaz hakimliğidir. Dolayısıyla bu ret kalemine ilişkin itirazda bulunuyor. Elazığ İnfaz Hakimliği vermiş olduğu kararda bu talebini reddediyor.”
“ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURACAĞIZ”
Konuya ilişkin Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne de itirazda bulunulduğunu belirten Koluman, “Elazığ 1.Ağır Ceza Mahkemesi talebi incelemek için doğrudan reddediyor. Evrakların bize geç ulaşır olmasından kaynaklı Anayasa Mahkemesi’ne başvuramadık. Sonradan yapmış olduğumuz görüşmede bu süreci yeniden başlatması gerekiyor. Yeniden bir başvuru yapması gerekiyor. Böyle bir talebinin olduğunu ve bu talebin de gerçekten de hukuka, Anayasaya uygun, Anayasanın el verdiği çerçevede bir başvuru yapması gerektiğini ilettik. Bu talep de muhtemelen reddedilecek. Bu reddin üzerine bizim yapmamız gereken tek yol Anayasa Mahkemesi’ne başvurmaktır” ifadelerini kullandı.
“DEVLET NAZARINDA ALEVİ İNANCININ YOK SAYILDIĞINI GÖSTERMEKTEDİR”
Av. Cafer Koluman, talebin reddedilmesini “Devlet nazarında Alevi kimliğinin tanınmadığını ortaya çıkarmaktadır” şeklinde yorumlarken, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu talebin reddedilmesi esasında hala devlet nazarında Alevi kimliğinin, Alevi inancının tanımadığı ve dolayısıyla Alevilerin yok sayıldığı, haklarının tanınmadığı, haklarının görmezlikten gelindiği, ötekileştirildiği konusunda bir durum ortaya çıkmaktadır. Bu da şunu gösteriyor: Hala devletin her alanında asimilasyon politikasının olabildiğince devam ediyor. Bu doğal, hayatın olağan akışına uygun bir taleptir ve oldukça da masumane bir taleptir. Dolayısıyla burada yapılması gereken şey bir an önce Ergin Doğru adlı arkadaşımızın bu talebinin karşılanmasıdır. Bu ihtiyacının inanca uygun bir şekilde giderilmesi bizim talebimiz olacaktır. Dolayısıyla yapmamız gereken husus Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapmaktır. Anayasa Mahkemesi’nde bu talebe yönelik olumsuz bir karar verilmesi halinde takip eden süreçte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmayı düşünüyoruz.”
PİRHA/DİYARBAKIR
Yoruma kapalı.