PİRHA- Depremlerin ardından HDP heyetiyle Hatay’a giden Songül Tunçdemir, “Hatay diye bir şehir kalmamış, insanlar kaderine terk edilmiş durumda. İmkânı olan şehri terk etti. Arama kurtarma çalışması yok. Bugün gelip hafriyat çalışması başlattılar. Kepçe kaldırdıkça enkazların altından cansız bedenler çıkıyor” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri ve üyeleri, yaşanan depremlerin ardından bölgeye giderek inceleme ve yardımlarda bulunmaya devam ediyor.
HDP Parti Meclisi ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) üyesi Songül Tunçdemir, yaptıkları geziler kapsamında oluşturdukları heyetle Hatay’a gitti.
“AFAD’LILARIN SAYISI ÇOK AZ VE PROFESYONEL DEĞİLLER”
Tunçdemir Hatay’da tanık olduklarını anlatarak şunları dile getirdi:
“Depremin hemen ardından İstanbul’dan yola çıkıp buraya geldik. Ertesi gün buradaydık. Biz buraya geldiğimizde burası enkaz yığını halinde, terk edilmiş bir şehir gibiydi. İnsanlar panik içerisindeydi. Ne kurtarma ekibi vardı ne bir yetkili vardı. Hatay merkezde hiç kimse yoktu. Burada kime dokunsak insanlar, ‘Şu binanın altından ses geliyordu, artık gelmiyor lütfen kurtarın’ diyor. Tek tek binaları gösterdiler, yerleri gösterdiler ama çalışma başlatan hiç kimse yok. Çünkü ekip yok. Dün kısmen AFAD’tan gelenler oldu. Gelen AFAD’lıların sayısı da çok azdı ve profesyonel değillerdi. Gönüllü çalışanlardı. Konuştuk onlarla teknik eleman olmadıkları için eğitimleri olmadıkları için enkaz altından insan çıkartamayacaklarını söylediler. Bugün de artık ‘AFAD’tan nefret ettik’ diyorlar.
“BUGÜN HATAY’DA HAFRİYAT ÇALIŞMASI BAŞLATTILAR”
Burada sadece gıda ihtiyacı karşılanıyor. Antalya Belediyesi 15 tane naylon çadır kurdu buraya. Onun dışında çadır yok. İnsanlar dışarıda geceyi geçiriyorlar ve inanılmaz bir soğuk var. Gündüz yine iyi bir nebze güneş olunca idare ediliyor ama gece çok soğuk. İnsanlar perişan haldeler. Bugün devletin gücünü hissettik burada. Askeri ile polisi ile ve kepçelerle geldiler. Hafriyat çalışması başlattılar. Bunun için gelmişler yani arama kurtarma çalışması doğru düzgün yapılmıyor. Kepçeler enkazları kaldırmaya başladı. Hafriyat çalışması yaparken de cansız bedenler çıkıyor. Burada insanlar kendi çabalarıyla birçok kişiyi, yakınlarını çıkarmışlar.
“HATAY DİYE BİR ŞEHİR NEREDEYSE KALMAMIŞ, İMKANI OLAN ŞEHRİ TERK ETTİ”
İçler acısı bir durum söz konusu. Hatay diye bir şehir neredeyse kalmamış. Binaların neredeyse hepsi yıkılmış. Ayakta olanlar da hasarlı. İmkanları olanlar Hatay’ı tek terk etmiş durumda. İmkanları olmayanlar kalmış. Çeşitli illerden otobüsler geliyor, gitmek isteyenleri götürüyor ücretsiz başka şehirlere. Burada artık yaşayan olmaz. Buralar çok zor kendine gelir. Dün Samandağ’a gittik. Oradaki evler çok katlı değil. İşin ilginç yanı yeni binalar yıkılmış, eskileri duruyordu.
“ÖNCELİKLİ İHTİYACIMIZ ÇADIR, HİJYEN MALZEMELERİ VE ÇOCUK MAMASI”
Buraya acil olarak çadır lazım, sağlık ekiplerinin gelmesi lazım. Gönüllü sağlıkçılar var ama onlar yetersiz kalıyor. Sadece ilaç yardımı yapabiliyorlar ya da pansuman yapabiliyorlar. Burada Devlet Hastanesi’nin bir kısmı yıkılmış durumda. O yüzden yaralılar da kaderine terk edilmiş halde. Bugün bir kadınla karşılaştık. Babasının bacağı tamamen ezilmiş. Enkaz altından çıkartılmış, topuk ayrılmış. Hastanenin oraya götürmüşler. Biz bakamayız demişler. Yaraları tedavi edecek gerekli sağlık personeli ve envanteri de yok. Buranın öncelikli ihtiyacı çadır, hijyen malzemeleri, çocuk maması, bezi, sütü. Ayrıca tuvalet sorunu acilen çözülmeli. çevre kirliliği oluşmaya başladı. Gerekli önlemler alınmazsa salgın hastalıklar başlar.”
Melis CİDDİOĞLU/ANKARA
Yoruma kapalı.