Alevi Haber Ajansi

TOKDEF Başkan adayı Mahbip Dilek: Kadınların önünü açmak istiyorum-VİDEO

PİRHA-  “Derneklerde kadınları görüyoruz gün yapıyorlar. Gün nedir? Ülkede kadınlara o kadar iş düşüyor ki biraz duyarlı ol. Çoluğunu çocuğunu, torununu düşün ve ülkedeki bütün sorunlara eğil. At kendini sokağa. Ülke gündemine duyarlı ol, oku, çalış hem evinde ekonomik özgürlüğünü al hem de siyaseti takip et.”

Haberin Videosu

Mahbip Dilek, Tokat’ın Almus ilçesine bağlı Görümlü köyünde doğdu. İki çocuk annesi olan Dilek, çocukları büyüdükten sonra iş hayatına atılmaya karar verdi. Önce matbaacılıkla işe başlayan Dilek, Tokat’ın sorunlarını gördükten sonra gazete çıkarmaya karar verdi. 8 yıldır Anadolu’nun Sesi Tokat Gazetesi’ni çıkaran Dilek aynı zamanda alanlarda gazetecilik yapıyor.

Bunun yanı sıra Dilek, Salkavak Köyü dernek başkanı. Şimdi ise Tokat İli Dernekler Federasyonu’nun (TOKDEF) Nisan ayında yapılacak olan genel kurulunda başkanlığa aday. Dilek ile birbirine paralel yürüttüğü dernekçilik ve gazetecilik faaliyetleri üzerine konuştuk.

Kaç yıldır dernek faaliyeti yürütüyorsunuz?

9 yıldır Salkavak derneğinde faaliyet yürütüyorum. Yönetici olarak başladım. Bana ‘derneğe girer misin?’ diye sorulduğunda ben de ‘Sadece burada kadın olsun, bir isim olsun diye girmem. Gerçekten katkı sunabileceksem, çalışabileceksem, buraya bir değer katabilirsem, bir etkim, yetkim olursa yönetime girerim’ dedim. ‘Tamam istediğini yapabilirsin’ dediler. İki dönem yöneticilik yaptım, 5 yıldır da dernek başkanlığı yapıyorum. Tabi ki kadın olarak biraz zor oluyor. Bu zorluğu başarmak çok önemliydi, amacım zaten kadınlara örnek olmaktı. Şu an hala Salkavak Köyü dernek başkanıyım.

“KADINLARIN ÖNÜNÜ AÇMAK İSTİYORUM”

Şu an TOKDEF’in başkan adayısınız. Neden başkan adayı olmaya gerek duydunuz?

Zaten hemen hemen 10 yıldır TOKDEF’in içindeyim. Basın olarak hep derneklerin haberlerini yaptığım için iç içeyiz. TOKDEF’in de ilk kadın delegesiyim. TOKDEF’e derneğimizi üye yapan da benim. Bu anlamda fiili olarak devamlı içlerinde kadınların yanında oldum. Kadın komisyonunu kurdurdum. Ben kadın kollarına aslında karşıyım. Kadınların kol olmasına asla gönlüm razı değil. Kadınların kol olmaktan çıkıp baş olması, üretmesi, yekti sahibi olması lazım. Bu anlamda karşı çıksam da baktım ki kadınlar derneklere gelmiyor. En azından kadınları bir şekilde buraya çekebiliriz diye düşünerek karşı olduğum kolun kurucusu oldum. Orada da kadın yoldaşlarla beraber olduk, güzel şeyler yaptılar hep destek sunmaya çalıştım. Ama benim isteğim kadınların kol olarak değil yönetimlerde yer almasını sağlamak. Amacım kadınların derneklerin yönetimine gelmesi, orada söz sahibi olması. Kadınların önlerini açmak onlara cesaret vermek istiyorum.

Gittiğim her yerde görüyorum kadınlar mutfaktan çıkmamış. Cemevlerinde de öyle.

Bu durum sizin derneğinizde de böyle mi?

Bizim derneğimizde böyle değil. Ben derneğin ikinci dönem başkanlığını kazandıktan sonra kadın yönetici aldım. İlk başkan olduğumda benden başka kadın yoktu. İkinci dönem iki tane kadın aldım, benle beraber üç kadınız. Mutlaka her dernekte sorun vardır. Burada bir sorun olduğu zaman o kadınlar asla bizi yalnız bırakmıyorlar. Kadın haksızlığa karşı durabiliyor. Bu anlamda kadının önemi her zaman ayrı bir yerde.

Karşınızda kaç tane aday var, bunların kaçı kadın kaçı erkek?

Görünürde iki tane var ama kadın aday yok. 80 derneğin içinde kadın yönetici bir tane ya vardır ya yoktur. Ama önceden hiç yoktu. Kadınların öne çıkmasında bir iki kişi bile olsa çok önemli . Ben federasyonun ilk kadın delegesiyim. Benden başka kadın delege yoktu ki 5 yıl da öyle sürdü. Şimdi yavaş yavaş bir artma oluyor. Bu da tabi ki çok umut verici bir şey. Ben de burada hem kadınlara umut olsun, cesaret olsun hem de federasyonumuzu bir yerlere getireyim diye iyi şeyler yapmak adına adayım.

“TOKDEF’İ DÜNYAYA AÇMAYI DÜŞÜNÜYORUM”

Bu arada Avrupa gazetemiz var. Onu da bu sene çıkardık. Avrupa gazetesine haber yapmak için gittiğimde genelde Alevi toplumunun, örgütlerinin içindeyim, onlardan da destek alıyoruz. Gittiğim her yerde Türkiye’nin her ilinden dernekler var. Kürecik, Elbistan başka bir sürü illerden dernekler var. Neden TOKDEF olmasın, neden Almanya’da bir temsilciliğimiz olmasın. Ben TOKDEF’i dünyaya ve Türkiye’nin her yerine açmayı düşünüyorum. Sadece İstanbul’un bir ilçesinde kalmak değil Tokatlıların olduğu her yerde TOKDEF’in olmasını istiyorum ve bunun için mücadele edeceğim. Bunun için arkadaşlarımızla birlikte çalışmalar yürüteceğiz. Gerçekten hedefimiz büyük TOKDEF büyük çünkü.

DERNEKLER TOKAT’IN SORUNLARINA ÇÖZÜM BULMUYOR

Peki yerele dönersek Tokat’ın sorunları neler, sizin TOKDEF olarak bu sorunlara nasıl çözüm önerileriniz var?

Zaten amaçlarımın birisi de bu. Ben bir gazeteci olarak Tokat’ın sorunlarını çok görüyorum. Sivil toplum kuruluşlarımızın da bu yönde duyarsız kalmalarına gerçekten üzülüyorum. Tokat’ın tüm sorunlarını sürekli görüyoruz, çekiyoruz, bunların karşısında neler yapabiliriz? Özellikle HES projeleri içler acısı. Tozanlı Vadisi gitmiş vaziyette. Tokat’ın o kadar dernekleri, federasyonları var. Bunların görevi sanki gidip siyasilerin dediğini yapmak, sözcüsü olmak. Siyasilerin sivil toplum kuruluşlarına yön vermesi değil sivil toplum kuruluşlarının siyasilere yön vermesi gerektiğini düşünüyorum. Siviller olmadan zaten milletvekilleri de olmaz. Bu anlamda milletvekillerine ‘bizim sorunumuz var, bunu çöz’ demek için güçlü bir ekibe, çalışmaya, projeye ihtiyaç var. Bunun için de hep birlikte çalışmak gerekiyor. Eğer o derneğin başkanlığını, yöneticiliğini yapıyorsak bütün sorunlardan haberdar olmamız gerekiyor. O sorunların ileride ne kadar kötüye gittiğini, neler yapılacağını, Tokat ne kadar etkilenir bunları anlatmak istişare etmek, paneller düzenlemek gerekiyor. Bu konularda duyarlı bir federasyon olsun istiyorum.

Peki aynı zamanda gazeteci kimliğinizle de alanlardasınız. Tokat’ın da hemen hemen her köyüne girip çıkıyorsunuz, sorunlarını görüyorsunuz. Bir kadın gazeteci olarak alanda ne tür zorluklar yaşıyorsunuz?

Kadınların tek başına sokakta olmaması ya da bir yerlere tek başına gitmemesi gerektiği zihniyeti hala var. Onları duymuyorum zaten. Kadını kadın olarak, birey olarak bir insan olarak değil de akıllarında başka türlü kurmaya çalışıyorlar. Ben bunları aştığımı düşünüyorum, buna müsaade etmiyorum, duymuyorum. O şekilde yoluma devam ediyorum.

“BU ÜLKENİN KADINLARA İHTİYACI VAR”

Buradan kadınlara ne söylemek istersiniz?

Kimse kimseye koltuk, yetki vermez. Hele de kadınsan hiç vermez. Bu anlamda kimseden beklemeyin. İnatla yönetime girin. Ben köyden gelmiş kadınlara şunu söylemek istiyorum; sizin için en büyük avantaj derneklerinizde yöneticilik yapmak. Dernekte yöneticilik yapmak demek senin ileriki dönemde siyasete atılman, özgüvenini kazanman anlamına geliyor. Bu imkanları kullansınlar. Hem de derneklerine faydalı olsunlar istiyorum. Bunu kol olarak değil ancak yönetici olarak, yetki sahibi olarak yapabiliriz.

Derneklerde kadınları görüyoruz gün yapıyorlar. Gün nedir? Ülkede kadınlara o kadar iş düşüyor ki biraz duyarlı ol. Çoluğunu çocuğunu, torununu düşün ve ülkedeki bütün sorunlara eğil. At kendini sokağa. Ülke gündemine duyarlı ol, oku, çalış hem evinde ekonomik özgürlüğünü al hem de siyaseti takip et. Bizi yönetenler neler yapıyorlar. Bu ülke zaten kötü durumda bunun için kadınların mutlaka derneklerde, siyasette, toplumun her alanında yer alması gerekiyor. Kimse demesin ki ‘ben bunu beceremem, yapamam’. Mutlaka herkesin yapacağı bir şey vardır. O anlamda kesinlikle bu ülkenin kadınlara ihtiyacı var.

Suay ABAK/İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak