PİRHA- Yazar Abbas Tan, Aleviliğin varlığın birliği ilkesini temel alan bir inanç olduğu için yüzyıllar boyunca hedef haline getirildiğinin altını çizerek, “Dersim Alevi inancının merkezidir. Asimilasyona uğratılırsa Alevilik yok olur. Alevi kurumları bir bütün olarak Dersim’e sahip çıkmalıdır” dedi.
Dersim Araştırmaları Merkezi’nin (DAM) tarikat örgütlenmesine dair saha çalışmasının ardından tepkiler gelmeye devam ediyor.
Araştırmacı- Yazar Abbas Tan, tarikat yapılanmalarının Dersim’i hedef almalarının temel nedeninin Alevi inancının merkezi olmasından kaynaklı olduğunun altını çizerek, “Aleviliği ortadan kaldırmak ve asimile etmek için zaman zaman Alevileri, Alevi kanaat ve inanç önderlerinin kullandılar” dedi.
30-40 yıldır örgütlenen Alevilerin önünü kesebilecek devletin desteğiyle cemaat örgütlenmesinin Dersim’de yeniden canlandırmak istendiğini belirten Tan, “Günümüzde hala mücadele veriyorlar. Çok başarılı olamadılar ama zaman içerisinde eğer Aleviler bu konuda duyarlı bir politika sergilemez ve Dersim’i sahiplenmezlerse söz sahibi olacaklar. Çünkü Dersim’de birçok Ocakzadeyi şu an o cemaatlerin içerisinde görüyoruz, duyuyoruz” diye konuştu.
OCAKZADELERE DUYARLILIK ÇAĞRISI
Munzur Üniversitesi’nin cemaat örgütlenmesinde önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden Tan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu yüzden de cemaatlerin Dersimdeki çalışmaları kaygı vericidir. Yeni bir politika değil, bu geçmişte de vardı. Düşününüz 1890’larda Osmanlı’nın kurduğu aşiret mekteplerine özellikle Dersim bölgesindeki Ocakzadelerin ve aşiret reislerinin en zeki çocuklarını en zeki çocuklarını götürdüler. Orada Türk İslamcı bir anlayışı öğrettiler. O zeki çocuklara Kur’an öğreterek müslümanlaştırma politikasını o günden başlattılar, günümüzde de bunu çok iyi bir şekilde değerlendiriyorlar. Dersimdeki Ocakzadeler halk dili ile dede çocuklarını bir şekilde bu işin içerisine çekmeye çalışıyorlar. Bunun içinde Ocakzadelerin bu konuda duyarlı olması gerekiyor.”
“ALEVİ KUURMLARI DERSİM’İ SAHİPLENMİYORLAR”
Alevi kurumlarının Dersim’i sahiplenmesi gerektiğini vurgulayan Tan, “Alevi kurumları Dersim’i sahiplenmiyorlar. Örgütlü Alevilerin Türkiye’de en çok söz sahibi olan Alevi Bektaşi Federasyonu ve bileşenlerinin bu konuda yeterli olmadığını gördük. Tavır geliştiremiyorlar. Bireysel tavırlar bireysel açıklamalarda yetmiyor. Dersim’i Aleviliğin merkezi sayıyoruz. Her tepesi, dağı, taşı, kuşu, hayvanı, bitkisi, ormanı, hepsinin bir kutsiyeti vardır. Bu kutsaliyetleri bilmek ve sahiplenmek lazım. Aleviler tavır koymaz ve ciddi bir çalışma yapmazken pandemiyi bahane ederek bunu fırsat bilen cemaatler önce Dersim sonra Türkiye’nin her tarafındaki Alevi örgütlerinin içerisine girecekler. Bu kaygının aşılabilmesi için de Alevi kurumlarının bir araya gelmesi gerekir. Çözüm tabanın sesini dinleyerek, sorunlarını tespit ederek bir mücadele verilmesi gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
Diren KESER/MERSİN
Yoruma kapalı.