Alevi Haber Ajansi

‘Sürekli ‘Mehmetçik’ diyorlar; ‘Mehmetçik’ evine döndüğünde evini yakmışlardı’

İSTANBUL- DAD, Maraş ve Roboski katliamına ilişkin düzenlediği etkinlikte, sorumluların yargılanması gerektiği yerde ailelerin yargılandığına dikkati çekerek, sorunun ancak güçlü bir yüzleşme ile aşılabileceğini belirtti.

Demokratik Aleviler Dernekleri (DAD), Maraş ve Roboski Katliamına ilişkin Sultangazi’de bulunan dernek binalarında panel düzenlendi. Moderatörlüğünü Gazi Cemevi Derneği üyesi Nergiz Güzel’in yaptığı panelde konuşmacı olarak katliama tanıklık eden Semira Alma ve Pir Aziz Güler, yazar Mehmet Kömür, Maraş-Elbistan Kaşanlılar Derneği üyesi Derviş Güllü ve Gazi Cemevi Başkanı Hıdır Karadaş yer aldı. Salona, “Maraş, Roboski unutma, unutturma!” pankartı asıldı.

SORUMLULAR YARGILANINCAYA DEK

Panelde ilk olarak söz alan tanıklardan Semira Alma, Roboski Katliamını işleyenlerin bu zamana kadar hiçbir ceza almamasına dikkati çekerek, katliamın o dönemin Başbakanı, Genelkurmay Başkanı, İçişleri Bakanı’nın bilincinde gerçekleştiğini söyledi. Katliamın sınır ticaretini bitirmek için yapıldığını ifade eden Alma, “Katliamdaki amaç Roboski halkını koruculuk sistemine dahil etmekti. Oradaki halk ya sınır ticareti yapacaktı ya da korucu olacaktı. Devlet onlara farklı bir alternatif bırakmamıştı. Onlar sınır ticareti yaptılar ve bedelini de çok ağır bir şekilde ödediler. Orada yaşamını yitirenlerden birisi benim 25 yaşındaki Nadir ağabeyimdi. Olayın üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen hala acılarımız dinmedi. Bu dava da failler ceza almadı. Roboskili aileler ceza aldı. Yargılaması gerekenler yargılandı ve hala yargılanmaya devam ediyor. Ama bizler asla dayanışmamızdan, mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Katliamdan sorumlu herkesin yargılanıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Tanıklardan Pir Aziz Güler, katliamın boyutunu anlattı. Hiçbir zaman insan ayrımı yapmadıklarını belirten Güler, “Biz kimseyi incitmek istemezken bizi incitiyorlar. Bizim de toplum olaraktan birlik beraberlik içerisine girmemiz gerekiyor. Bizler sevgi, barış ile yaşamamız gerekir” dedi.

“SÜREKLİ ‘MEHMETÇİK’ DİYORLAR YA, MEHMETÇİK EVİNE DÖNDÜĞÜNDE EVİNİ YAKMIŞLARDI.”
Söz alan yazar Mehmet Kömür de, devletin kendi sistemini oturtmak için bu katliamı gerçekleştirdiğini söyleyerek, bu anlayışın başında ittihat ve terakki zihniyetinin olduğuna dikkati çekti. Kömür, “Daha sonra hükümetin yeni kadroları bunu şark ıslahat planı ile devreye soktu. Bununla birlikte katliam sürecini biz yaşadık” diye belirtti.

Katliam sırasında askerde olduğunu ifade eden Kömür, “Sürekli ‘Mehmetçik’ diyorlar ya, Mehmetçik evine döndüğünde evini yakmışlardı” ifadelerine yer verdi.

Gerçekleştirilen katliamlara karşı mücadele ettiklerini sözlerine ekleyen Kömür, “Bunlara cevap olsun diye 2 sene önce ‘Yaşamı Yeniden ve Yerinde Kuruyoruz’ diye proje başlattık. Bu projenin amacının kültürel soykırıma bir cevap vermek. Bu proje kapsamında bölgemizi ağaçlandırdık. Bu ağaçlandırma çalışmamızın sayısı yüz binleri buldu. Bu anlamda herkes bölgesinde soykırıma karşı bir tane ağaç diksin. Devletin amacı köylerimizi boşaltmaktı ve bunu kısmen başardı. Bizimde çalışmamız tam olarak buna karşı. Bunu hep birlikte tersine çevirelim” çağrısında bulundu.

‘MÜCADELE HATTI OLUŞTURABİLİRİZ’
Ardından söz alan Gazi Cemevi Başkanı Hıdır Karadaş ise, tüm bu katliamlara karşı birliğin önemine dikkat çekerek, “Kim ne derse desin. Bizi çatıştırmaya çalışanlara dur demek zorundayız. Başka türlü cevap olamayız. Tüm egemenlere karşı bir mücadele hattı oluşturabiliriz” diye vurguladı. Konuşmaların ardından soru cevap bölümüne geçilen panelde, anadilinde konuşan bir katılımcı kendi değerlendirmelerinde bulundu. “Kendi kültürümüzü kaybettikçe bu katliamlara devam ediyoruz. Kendi birliğimize ve kültürümüze sahip çıktığımız gün şehitlerimizin kanı yerde kalmaz” dedi.

Katliamı anmak için panelin ardından dernek binası önünde basın açıklama yapıldı. Açıklamayı okuyan DAD üyesi Mesude Yalçın, katliamların genelde Aleviler, özelde ise Kürt Alevilerin yaşadıkları yerlerin hedef alındığını söyleyerek, amaçlarının bölgenin demografik yapısının değiştirilmek olduğunu vurguladı. Yalçın, katliam politikasıyla yürütülen asimilasyonun, devşirtme devlet sisteminin bir ürünü olduğunu ifade ederek, katliamın ayrıca Türkiye halkları için de bir yüzleşme sorunu olduğunu vurguladı. Bunun ancak güçlü bir yüzleşmeyle aşılabileceğini kaydeden Yalçın, “Hakk yol Alevi halkların bu süreci ancak kendi iç birlikleri ve demokrasi güçleri ile ortak mücadele yöntemleriyle mümkündür” diye vurguladı.

PİRHA/İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak