Alevi Haber Ajansi

Sosyalistler Maraş, hapishaneler ve Roboski katliamlarını protesto etti-VİDEO

PİRHA- Partizan, Alınteri, Devrimci Parti ve ESP’nin de araladında olduğu sosyalist çevreler, Kartal Meydan’ında Maraş, Roboski ve 19 Aralık hapishane operasyonlarını protesto etti. 

Partizan, Alınteri, Devrimci Parti, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Mücadele Birliği ve Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), HDP Kartal İlçe Örgütü, Kartal Meydanı’nda Maraş Katliamı’nı, 19 Aralık hapishaneler ve Roboski Katliamı’nı ortak bir açıklama yaparak protesto ettiler.

Açıklamada, “Maraş’tan 19-21 Aralık ve Roboskiye katliamların hesabını soracağız! Aynı takvim yaprağına üç katliam yazdıran bir ülke gerçekliği ile karşılaşırız Aralık ayında denilerek şöyle devam edildi:

“1978 Maraş Katliamı bu gerçekliğin tipik ifadesidir. Bu katliama giden yol, aylar önce Malatya, Sivas, Erzincan ve Elazığ ‘da gerçekleştirilen mezhepçi kışkırtmalar, ölümlerle sonuçlanan provokasyonlarla adım adım örüldü.
Faşist devletin temsilcileri de o günlerde yükselen toplumsal hareket karşısında kâbuslar görüyor, üst üste biriken kriz dinamiklerini yönetemiyorlardı. Tüm bunların üstesinden gelebilmeleri yükselen halk hareketini kanlı kıyımlarla ezmelerine, yolundan saptırmalarına, yormalarına bağlıydı.
Bu kart, devletin kirli tezgahlarıyla devreye sokuldu. Yükselen toplumsal hareket ve devrimci etki karşısında yaşanan acizlik bir askeri cunta için altyapı hazırlamayı zaruri hale getirmişti. Nitekim Maraş Katliamı bu zaruret için gerekli altyapıyı hazırlayacak kirli tezgahlar zincirinin bir parçası olarak icra ediliyor, hemen ardından ilan edilecek sıkıyönetim için gerekçe haline getiriliyordu.

Bir haftaya yayılan ve nedense (!) devletin ortalıkta görünmediği bu kanlı katliamın bilançosu fotoğraf karelerine düşen sarsıcı görüntülerle dile geldi. 1978’in 19-26 Aralık günleri arasında yaşanan kanlı saldırılarda resmi rakamlara göre yüz on bir kişi, tanıkların anlatımına göreyse yüz elli kişi katledildi. Alevilere ait 200’ün üzerinde ev yakıldı, 100’e yakın işyeri tahrip edildi. Bugün Alevi emekçilerin önemli bir kesiminin sahip çıktığı CHP, o alışılmış devlet refleksleri ve sistemin cankurtaranı rolleriyle bu katliamın emrini verenlerden biri olan faşist Alparslan Türkeş’in eşini hem de katliamın gerçekleştiği tarihte ziyaret etti. Bu ziyaretiyle nasıl bir sınıfsal özel ve duruşu sahip olduğunu bir kez daha kanıtlarken, Alevi emekçilere de “seni temsil etmiyorum” mesajı vermiş oldu.”

19-22 ARALIK HAPİSHANE KATLİAMI 

Açıklamada, 19-22 Aralık hapishane katliamına da değinilerek, “Hapishaneler devrimci mücadelenin en kararlı bir şekilde yürütüldüğü, bu mücadelenin en sert şekilde yaşandığı yerlerin başında geliyordu. Toplumsal mücadele büyüdükçe, bu mücadele sokaklara yansıdıkça hapishaneler, mücadelenin önemli alanından biri haline geliyor Devletin dışarıda kontrolü sağlama politikaları içeriye de yansıyordu. Dönemin başbakanı Bülent Ecevit’in ağzından çıkan “Cezaevlerini kontrol altına alamazsak IMF programlarını uygulayamayız” itirafı, denetimi sağlamak için önce devrimci tutsakların teslim alınması gerektiğine işaret ediyordu. 19-22 Aralık 2000, bu toprakların tarihinde bir milattır. Devletin şiddet ve zorbalığının en açık göstergesidir. Devletin 20 zindanda birden eş zamanlı olarak gerçekleştirdiği bir katliamın tarihidir. Adına alçakça “Hayata Dönüş” dedikleri operasyonla 28 devrimci tutsak katledildi, yüzlercesi yaralandı-sakat kaldı. Ilitlerin gaz odalarını aratmayan, çeşitli kimyasallarla, ağır silahlarla devrimci tutsaklar diri diri yakıldı, sağ kalanlar ise vahşice işkencelerden geçirilerek F Tipi’ne götürüldü” ifadeleri kullanıldı.

ROBOSKİ KATLİAMI

34 Kürt köylüsünün savaş uçaklarıyla vurulduğu Roboski Katliamı’nın da protesto edildiği açıklamada, şunlar kaydedildi:

“19’u çocuk 34 Kürt köylüsünün bedeni TSK’ya ait savaş uçaklarıyla tıpkı ülkeleri gibi paramparça edilerek inkarcı, asimilasyoncu, katliamcı politikalardaki devamlılık hatırlatılmıştır. Tek geçim kaynakları sınır ticareti olan Kürt köylülerinin bu şekilde paramparça edilmeleri “benim İçin her Kürt potansiyel tehlikedir” mesajının altının kanla çizilmesi anlamına geliyordu. Çocuğu, kadım, genci, yaşlısıyla tüm bir halkın bilincine ihlal edildiği söylenen sınırların surları bir kez daha yükseltilmeye çalışılıyordu.
Faşizmin Kürt halkına, Alevilere, muhalif ve devrimcilere, kadın ve LGBTİ+lara, yaşam alanlarına sahip çıkan köylülere yönelik saldırıları biçim değiştirse de aynı şekilde devam ediyor.”

PİRHA/ İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak