Alevi Haber Ajansi

‘Siyanürlü maden projesi geri dönüşü olmayan tahribatlara yol açacak’-VİDEO

PİRHA-TMMOB tarafından, İliç’te Anagold Madencilik tarafından işletilen altın madeninin kapasite artışı için verilen ÇED Olumlu Kararı’na karşı açılan davanın duruşması Erzincan İdare Mahkemesinde görüldü. Duruşma sonrasında Makina Mühendisleri Odası Erzincan Temsilciliği’nde yapılan açıklamada, “ÇED olumlu kararının ve telafisi imkânsız zararlara neden olacağı açık olan kapasite artırımı işleminin acilen iptal edilmesi, durdurulması ve işletmenin kapatılması hayati öneme sahiptir” denildi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından, İliç’te Anagold Madencilik tarafından işletilen altın madeninin kapasite artışı için verilen ÇED Olumlu Kararına karşı açılan davanın duruşması Erzincan İdare Mahkemesinde görüldü. Mahkeme tarafından verilen karar 15 gün içerisinde açıklanacak.

Duruşma sonrasında Makine Mühendisleri Odası Erzincan Temsilciliği’nde açıklama yapıldı. Açıklamaya, TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül, TMMOB İl Koordinasyon Kurulu, Metalürji Mühendisi Cemalettin Küçük, Türkiye Barolar Birliği Çevre Komisyonu’ndan Gökhan Halis, Elif Özer, Barış Yıldırım, HDP PM Üyesi İbrahim Kasun, Mezopotamya Ekoloji Hareketi’nden Özen Meral Uç, EMEP Erzincan İl Başkanı Haydar Polat, Sivas-Erzincan Tabip Odası, Erzincan Ziraat Odası Başkanı Tamer Geyik ve Sedat Cezayirlioğlu katıldı. Açıklamayı TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül okudu.

“ÇED OLUMLU KARARI TELAFİSİ İMKANSIZ ZARARLARA NEDEN OLACAK”

Siyanürlü maden işletmeciliğine ilişkin projenin  çevre ve insan sağlığı üzerinde geri dönüşü olmayan tahribatlara yol açacağını belirten TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül, “Ortaya çıkan somut çevresel etkiler ve riskler göz önünde bulundurularak, bilimsel ve hukuksal açıdan birçok sorun barındıran ÇED olumlu kararının ve telafisi imkânsız zararlara neden olacağı açık olan kapasite artırımı işleminin acilen iptal edilmesi, durdurulması ve işletmenin kapatılması hayati öneme sahiptir. Bu proje faaliyete başladığı yıllardan itibaren buradaki doğal çevrenin tahribata uğramasına, tarımsal faaliyetlerin hayvancılığın zarar görmesine yol açan yürütülen sömürge madenciliği ile ülkemizin kaynaklarının yabancı şirketlere aktarılmasına yol açan bir projedir. Siyanürlü altın işletmeciliği niteliği itibari ile çevre açısından çevre ve insan sağlığı açısından göze alınamayacak riskler barındıran, risk unsurunun ön planda olduğu bir yöntemdir” dedi.

“ÇED SÜRECİNİN YÜRÜTÜLME BİÇİMİ HUKUKA AYKIRI”

ÇED sürecinin yürütülme biçiminin hukuka aykırılıklar ve ihlallerle dolu olduğunu vurgulayan Gül, şöyle devam etti:

“ÇED Raporunda, çevresel etki değerlendirmesi sürecinin temelini oluşturan çevresel süreçlere katılım hakkının göz ardı edilmiştir. Faaliyetin parçalanarak çevre mevzuatına ve çevresel etki değerlendirmesi ile hedeflenen amaca aykırı biçimde farklı ÇED süreçlerine konu edilmiş ve böylece de etkilerinin sınır değerlerin altında gösterilmiştir. Pek çok etki değerlendirme dışı tutulduğu, bilimsel ve teknik terminolojiden uzak, güvenirliği olmayan bir rapora dayalı bu süreç bütünüyle hukuka aykırılık taşımaktadır. Umuyoruz ve diliyoruz ki mahkeme tüm bu hukuksuzluklar karşısında kamu yararını, bilimsel ve teknik esasları daha fazla göz ardı edemeyecek ve tüm toplumu ilgilendiren bu davada sermayeden yana değil bilimden, hukuktan ve halktan yana karar verecektir. Ne karar verilirse verilsin bu sürecin takipçisi olmaya; bilimi ve tekniği, emperyalizmin ve sömürgenlerin değil, emekçi halkımızın hizmetine sunmak için her çabayı güçlendirerek sürdürmeye devam edeceğiz.”

PİRHA/ERZİNCAN

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak