PİRHA- Cezaevlerindeki hak ihlallerinin sona ermesi talepleriyle 281 gündür ölüm orucu eylemini sürdüren Sibel Balaç, Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Hastanesi’nin mahkum koğuşunda 20 gündür kötü koşullarda tutuluyor. Hastanenin sağlık kurulu Balaç hakkında “cezaevinde kalabilir” görüşünü verirken aynı zamanda tek başına hayatını idame ettiremeyeceği görüşünü bildirdi.
Sibel Balaç, adil yargılanma, hasta tutukluların serbest bırakılması ve cezaevlerindeki hak ihlallerinin sona ermesi talepleriyle 281 gündür ölüm orucu eylemini sürdürüyor.
Sibel Balaç, 7 Eylül’de ölüm orucunun 265’inci günündeyken Ankara Yıldırım Beyazıt Dışkapı Hastanesi’ne sevk edildi. Tetkikleri için Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Hastanesi’ne sevk edilen Sibel Balaç, 20 gündür zorla hastanenin ek binasındaki mahkûm koğuşunda tutuluyor.
Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Hastanesi Sağlık Kurulu, Sibel Balaç hakkında “cezaevinde kalabilir” görüşünü verirken aynı zamanda Sibel’in tek başına hayatını idame ettiremeyeceği görüşü bildirdi.
Sibel Balaç’ın avukatı Ceren Yılmaz, Balaç’ın durumuna ilişkin PİRHA’ya konuştu.
“VERİLEN KARARLA SİBEL’İN HASTANEDE ZORLA TUTULMASININ ÖNÜ AÇILMIŞ DURUMDA”
Sibel Balaç’ın sağlığının hapishanede kalmaya elverişli olmadığı için 6 Eylül’de infaz erteleme başvurusu yaptığını söyleyen Balaç’ın avukatı Ceren Yılmaz, “Sibel Balaç, 7 Eylül tarihinde Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Hastanesi mevki binasında bulunan mahkûm koğuşuna götürülerek burada tetkitleri yapılmaya başlandı. 16 Eylül tarihinde Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Hastanesi Sağlık Kurulu’nun bir rapor hazırladığını 23 Eylül’de öğrendik. Alınan kararda infaz ertelemesi gerekmez, hapishanede hayati tehlikesi bulunmaz, tek başına hayatını idame ettiremez, hapishane ile hastane şartlarında tedavisi uygundur kararı verilmiş. Bir yandan müvekkilimizin tek başına kalamayacağı söyleniyor bir yandan da infaz ertelemeye gerek yoktur deniliyor. Bu kararla müvekkilimizin hastanede zorla tutulmasının önü açılmış durumda” diye belirtti.
“SİBEL’İN DURUMU ÇOK HIZLI BİR ŞEKİLDE KÖTÜLEŞTİ”
Sibel Balaç’ın 19 Eylül’de dosyasının ATK’ya gönderildiğini ancak şimdiye kadar bir karar verilmediğini belirten Yılmaz, “Müvekkilimiz 20 gündür mahkûm koğuşunda tutuluyor ve 20 gün bir insanın hayatının tehlikesini ölçmek için çok uzun bir süre. Müvekkilimizin ilk tetkitleri 7 Eylül’de yapıldı ve bir hafta içerisinde 3 kilo verdi ancak şimdi kendisi tartılamadığı için kaç kilo olduğunu bilmiyoruz. Müvekkilimizin hastanenin mahkûm koğuşunda tutulma koşulları çok kötü olduğu için durumu çok hızlı bir şekilde kötüleşti. Bu yüzden bir an önce müvekkilimiz hakkında karar verilmesini istiyoruz çünkü infaz erteleme kararı verilse bile çok geç olabilir ve müvekkilimizin tedavisi yapılamayabilir. Sibel, her görüşmemizde bize şunu söylüyor ‘ben bu mahkum koğuşundaki koşulların iyileştirilmesini amaçlamıyorum ben buradan çıkmak istiyorum. Ben hasta değilim, ben ölüm orucu direnişindeyim bu direnişimin de talepleri var bu taleplerimin kabul edilmesini istiyorum. Ben hasta gibi bu hastanede tutulmak istemiyorum.’ Sibel hakkında bir an önce infaz erteleme istiyoruz, tahliye istiyoruz” dedi.
Sibel Balaç’ın talepleri şöyle:
– Dijital delillerle gizli tanık ve itirafçı tanıklarla yürütülen yargılamalara son verilsin.
– Keyfi disiplin cezalarına son verilsin.
– Hasta mahpuslar serbest bırakılsın.
– Hapishanedeki kitap, dergi kısıtlamalarına son verilsin.
– Hapishanedeki sohbet hakkının eksiksiz uygulanması.
– Yozlaştırmaya karşı mücadele edenlere verilen cezalar iptal edilmeli.
– Tarafımıza verilen hapis cezaları iptal edilmeli.
– Halkımızın hak ve özgürlükler adalet mücadelesi engellenmemeli.
– Ağırlaştırılmış müebbet infaz yasası tutsaklar lehine değiştirilmeli.
Cihan BERK/PİRHA
Yoruma kapalı.