Alevi Haber Ajansi

Şahkulu Vakfı Başkanı Çamur: 1 Mayıs dayanışma günüdür-VİDEO

PİRHA- 1 Mayıs’a ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şahkulu Sultan Vakfı Başkanı Mehmet Çamur, “1 Mayıs işçilerin dayanışma günüdür. Haklarını elde etmek ve seslerini ilgili makamlara duyurmak için yapılan bir etkinliktir. Bu insanların en demokratik hakkıdır. Toplumda sermaye sınıfı varsa işçi sınıfı da var” diye konuştu. 

Şahkulu Sultan Vakfı Başkanı Mehmet Çamur yaklaşan 1 Mayıs İşçi Bayramı ile ilgili PİRHA’ya konuştu.

1977 yılında 1 Mayıs kutlamalarında Taksim Meydan’ında yaşanan katliama tanıklık ettiğini belirten Çamur, “Toplumda insanlar haklarını arar. Yetkililere taleplerini dile getirip ve duyuracak. Bunlar demokratik platformda olacak işler. Bu topla, tüfekle, silahla olacak iş değil. İşçilerin dünyanın her tarafında toplu ve örgütlü olarak kentin etkili meydanlarında gösteri yapması kadar doğal hiçbir şey yoktur. Taksimde Suriyeliler yılbaşını kutluyor ama bizim insanımıza, işçimize bu yasak. Oysa Taksim’de katledilenler emekçi insanlardı” dedi.

“TAKSİM KATLİAMININ KİMLER TARAFINDAN YAPILDIĞI BİLİNİYOR”

1 Mayıs 1977 yılında Taksim’de yaşanan katliamı kimlerin yaptığını artık herkesin bildiğini belirten Çamur, “Otelin ismi, otelin hangi odasında bu işlerin kimler tarafından yapıldığı ve arabaların rengine kadar belliydi. Ben şuna tanık oldum. Kurşunlar üstümüze yağarken, o kurşunları direk halkın üzerine sıkmadılar. O kurşunlar havaya sıkıldı eğer o kurşunlar direk insanları hedef alsaydı orada binlerce insan ölürdü. Buna bizzat tanığım, insanların paniğe kapılması için kurşunları havaya sıktılar” şeklinde konuştu.

“1 MAYIS BAYRAM DEĞİL DAYANIŞMA GÜNÜDÜR”

1 Mayıs’a bayram denilmesine tepki gösteren Çamur, “Esasında ben niye bayram deniliyor bunu bir türlü anlayamıyorum. 1 Mayıs işçinin dayanışma günüdür. Haklarını elde etmek ve seslerini ilgili  makamlara duyurmak için yapılan bir etkinliktir. Bu insanların en demokratik hakkıdır. Toplumda sermaye sınıfı varsa işçi sınıfı da var” ifadelerini kullandı.

“TÜM MEDYA TEKELCİ, İŞBİRLİKÇİ SERMAYENİN ELİNDE”

Tüm televizyonların tekelci, işbirlikçi sermayenin elinde olduğunu ve hiç kimseye söz hakkı vermediklerini dile getiren Çamur, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İnsanlar seslerini nasıl, nerede duyuracak? Sen devlet olarak gerekli güvenlik önlemlerini alacaksın. Ama gidip bir takım kişilere camları kırdırıp ‘bunu işçiler, solcular kırdırdı’ demeyeceksin. Görevlendirdiğin adamlar gidip birilerinin arabasını yakmayacak bunlar sola yarar getirmez. Senin benim arabam olabilir. Yani birimizin arabasını devirmek, yakmak, hasara yol açmak bize ne kazandırabilir. Bir şey kazandırmaz. Ve orada o kadar talepler oluyor hiçbiri dile getirilmiyor. Dikkat edin televizyonlar sadece bu bankanın camı kırıldı, şu arabayı yaktılar gibi 1 Mayıs’ın negatif yönlerini gösteriyorlar. Ama onun o meydanda hangi taleplerle bulunduğuna dair bir kelime bile vermiyorlar.”

“SOSYAL MEDYA DIŞINDA KENDİMİZİ YANSITACAK BİR YER KALMADI”

Basın alanının tekçileştiğine Cumhuriyetçilerin, yurtseverlerin, laiklerin, demokratların, yurdunu seven güçlerin elin de sosyal medya dışında kendilerini yansıtacakları başka bir alanın olmadığına dikkat çeken Çamur, “Olanaklarımız az. Televizyonlarımıza el konuluyor, kapatılıyor. Sözde RTÜK tarafından inanılmaz cezalar kesiliyor, sorgusuz sualsiz kapatılıyor. Peki bu toplum hangi kanalda sesini duyuracak. Yarın internetlerin de fişini çekerler. Gerçekten serin kanlı olmalıyız, demokrasinin değerini bilmeli ve demokrasiye sahip çıkmalıyız. Demokrasi kentlidir, köylü değildir. Bugün bakıyorsun nüfusun yüzde seksen küsürü kentlerde yaşıyor. Ama köydeki alışkanlığını aynen devam ettiriyor. Herhangi bir kültürel faaliyete katılmaz, kentin hiçbir olanağından yararlanmaz. Köyden bir evden kalkmıştır varoşlarda bir evde hayatı o elli atmış metrekarelik evde geçirir. Bir şey değişmiyor. Adam televizyonun karşısına geçiyor tek tip çok kanallı tek sesli bir medya düzeni var. Gazetelere bakıyorsun hepsi yalan” dedi.

“YURTTAŞ OLAN İNSAN SORGULAYAN, ELEŞTİREN KİŞİLERDİR”

Herkese terörist ve her farklı düşünene düşman gözüyle bakmanın yanlış olduğunu kaydeden Çamur, “Bu toplumda herkes benim gibi düşünmek zorunda değil. Biz farklı düşüncede, farklı inançta, farklı etnik kimlikte olabiliriz. Bunlar bizim alt kimliğimiz, bizim birde üst kimliğimiz var. Biz bir ulusun yurttaşlarıyız. Yurttaşlık bilincine ermezsen anca mürit olursun, biat edersin sorgulayamazsın. Yurttaş olan insan sorgulayan, eleştiren, analiz eden, bilimsel çözümlere ulaşan kişilerdir. Bizim tartışmadan korktuğumuz yok. Ama eğer her farklı düşünene şiddet uygulanıyorsa bilmem Silivri’nin bilmem neyin yolu gösteriliyorsa burada demokrasinin olduğu söylenemez” diyerek sözlerini tamamladı.

PİRHA/İSTANBUL 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak