Alevi Haber Ajansi

PSAKD Başkanı Kaplan: Sivas davası Alevilerin vicdanında bitmemiştir-VİDEO

PİRHA – Adalet Bakanlığı’nın Sivas Katliamı’na ilişkin Anayasa Mahkemesi’ne vermiş olduğu savunma ile ilgili PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan PİRHA’ya konuştu. Kaplan, “Sivas davası Adalet Bakanlığı nezdinde bitmiş olabilir, Alevilerin vicdanında hiçbir zaman bitmemiştir, kesin sonuç alınıncaya kadar bu davanın arkasındayız” dedi.

Adalet Bakanlığı, Sivas Katliamı davasının zamanaşımı ile düşmesi nedeniyle AYM’ye yapılan bireysel başvuruya savunma gönderdi. Bakanlık, savunmasında katliamdan “olay” diye bahsetti.

Katliamdan sağ kurtulan başvurucuların “yaşam hakkı ihlali” iddiasının tartışılır olduğunu savunan bakanlık, başvurucuların artık “mağdur sıfatını” taşımadıklarını öne sürdü.

“SANIK AVUKATLARI BUGÜN ÖDÜLLENDİRİLMİŞ DURUMDA”

Konuya ilişkin PİRHA’ya konuşan PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan, Sivas Katliamı’nın üzerinden 25 yıl geçmesine rağmen, hala katliamın izlerini yaşamakta olduklarını belirterek şöyle devam etti:

“13 dönem GYK’mız tarafından o zamanki ilgili avukat arkadaşlarımız tarafından Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı kullanılarak, Sivas Katliamı’nda mağduriyetin yaşandığı belirtilip dava açıldı.
Bu dava da geçenlerde herkesin bildiği üzere gazetelerde yayınlandı. Adalet Bakanlığı’ndan Anayasa Mahkemesi savunma istemiş, orada katliam söyleminden Adalet Bakanlığı özellikle kaçınmış. Davanın yürütülmesi aşamasında ve daha sonraki olaylarda da Adalet Bakanlığı’nın, devletin Sivas Katliamı davası ile ilgili davranışlarını hepimiz biliyoruz. Hepinizin bildiği üzere bu davada sanıkların savunmasını yapanlar bugün ödüllendirilmiş durumda.
Kimdir bunlar? Zamanında bakanlık yapanlar, şu anki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı aynı davada sanık avukatlarıydı. Devletin ve iktidar partisinin bu sanıkların avukatlarını ödüllendirdiğini görüyoruz. Ellerinden gelse sanıkları da ödüllendirecek noktaya gelmiş durumdalar.”

“SANIKLAR, BİZİM AVUKATLARIMIZIN ADRESLERİNDE ARANIYOR”

Kaplan, bakanlığın katliamdan sağ kurtulan başvurucuların “yaşam hakkı ihlali” iddiasının tartışılır olduğunu bildirmesi üzerine şunları dile getirdi:

“Bilakis orada PSAKD’nin düzenlemiş olduğu etkinliklerde yaşanan bu katliamda 35 insan ve 2 otel görevlisinin, etkinliğe katılan yazarlarımız, karikatürist ve aydınlarımız, semahcılarımız 12 yaşındaki küçük Koray Kayamız orada yaşamlarını kaybettiler, katledildiler. Burada yaşam hakkı ihlali yok diyen bakanlık belki kendi görevini yerine getiriyor. Alevi halkına sorduğumuz zaman orada yaşam hakkı ihlali olmuştur. Bakanlığın bu konuda, ihmal konusunda katliam sözcüğünden kaçınarak kendisine verilen görevi bizzat yerine getirdiğini görüyoruz.”

Davada 3 sanığın hala yakalanamadığını dile getiren Kaplan, “Bu yakalanamayan sanıkların arama yerlerini mahkeme tutanaklarından ve mahkemeden öğreniyoruz ki sanıkları bizim avukatlarımızın adreslerinde arıyorlar. Bu davaya adalet bakanlığının da, devletinde, ne kadar ciddi yaklaştığının örneğidir. Sanıkları bizim avukatlarımızın ofislerinde aramak ciddiyetsizliktir. Bu Alevilere yapılan en büyük hakarettir” dedi.

“KATLİAMLARDA ANA FAKTÖRLER HEP AYNI KİŞİLER”

“Sivas davasının arka perdesi açıklanmadığı müddetçe kimlerin bu davada rol oynadığına dair şimdiye kadar bir araştırma yapılmadığı için Sivas Katliamı’ndan sonraki katliamlarda da faktörlerin ve ana kişilerin hep aynı kişiler olduğunu görüyoruz” diye konuşan Kaplan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yıllar sonra bu karşımıza Gar katliamı, Antep katliamı, Diyarbakır katliamı olarak çıktı. Maalesef ki Türkiye’de yaşanan bu katliamlarla ne yüzleşildi, ne de ana faktörleri, ana unsurları kim, kimler bir türlü açıklanmadı.

Devlet yıllardır hep katledilenlerin suçlu olduğu üzerinden bu davları yürüttü. Oysaki bugün 12 yaşındaki Koray’ın suçu ne olabilirdi. Sadece oradaki Pir Sultan’ın anma etkinliğine katılmaktan başka. Etkinliğe semah dönenlerin ne suçu olabilirdi. O katliamda nasıl bir rol oynayabilirdi. Pir Sultanı Sivas’la buluşturma 1500’lü yılların yarılarında asılarak katledilen idam edilen Pir Sultan’ı Sivas’la buluşturmaktan başka bir şey değildi bu etkinlik. Maalesef ne bunu Sivas halkı anlayabildi, ne de devlet anlayabildi.”

“ALEVİLERİN VİCDANINDA BU DAVA BİTMEMİŞTİR”

Kaplan, Alevilerin yapacağı etkinliklerde devlete güvenmeyeceklerini belirterek, “Burada tertip komitesinden birisi de bizzat devlet. Bu işin içerisindeydi. Kültür Bakanlığı hem desteklemişti hem de İl Kültür Müdürlüğü aracılığı ile tertip komitesinin içerisindeydi. Bu bize şunu gösteriyor ki biz yaptığımız etkinliklerde devlete güvenmeyeceğiz. Devletin o aklına hiçbir zaman güvenmeyeceğiz. Devletin derinine hiçbir zaman güvenmedik, güvenmeyeceğiz” dedi.

Alevilerin devletle olan ilişkisini bir kez daha gözden geçirmesi gerektiğini belirten Gani Kaplan, şunları kaydetti:

“Nasıl ki Sivas’ta 1. gününde etkinliklerin çok güzel gittiği, halkın büyük destek verdiği etkinlikte 2. günü kan gölüne çevrildi. Demek ki devletin bizimle olan, ilişkilerini Aleviler bir kez daha gözden geçirmelidir.
Sivas davası Adalet Bakanlığı nezdinde bitmiş olabilir. Katliamın 25. yılına girdiğimiz bugünlerde Aleviler nezdinde Alevilerin vicdanında Alevi kurumlarının yöneticilerinin vicdanında, Sivas davası hiçbir zaman bitmemiştir. Kesin sonuç alıncaya kadar bu davayı sürdüreceğiz ve bu davanın arkasındayız.”

Cebrail ARSLAN/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak