Alevi Haber Ajansi

Prof. Dr. Yalçınkaya: Alevi hareketi tekrar ayağa kalkmaya kararlı olmalı-VİDEO

PİRHA – ‘Aleviler Bugünü ve Geleceği Tartışıyor’ çalıştayı aydın, yazar ve Alevi kurum temsilcilerinin konuşmaları ile devam ediyor. Davetlilerden Prof. Dr.  Ayhan Yalçınkaya yaptığı konuşmada “Alevi hareketi tekrar ayağa kalkmaya ve siyasal bir özne olmaya, dilenen değil dilenciliğe mahkum edilen değil, kendi varlığını gösteren ve taleplerini her platformda fail olmaya kararlı ise o zaman burada olmalıyım. O zaman bu manzara anlamlı” dedi. 

‘Cumhuriyetin İkinci Yüz Yılı İçin Aleviler Bugünü ve Geleceği Tartışıyor’ çalıştayının ilk günü, Alevi kurum temsilcileri, akademisyenler ve yazarların yaptığı konuşmalar ile sürüyor.

‘Alevilerin geleceği nasıl olmalı?’ başlığını değerlendiren konuşmacılardan biri de Prof. Dr. Ayhan Yalçınkaya oldu. “Önemli bir fotoğraf veriyorsunuz ama bu önemli fotoğrafta benim kafam çok karıştı. Ben neden buradayım?” diye soran Yalçınkaya, “Ben hiçbir zaman Alevilerin sürekli dillerine pelesenk ettiği ‘birlik ve beraberlik’ söylemini asla savunmadım. Tam tersine, dağılın. Birleşmeyin mümkünse” ifadelerini kullandı.

“BU BİRLİK GERÇEKTEN NASIL DOĞDU?”

Akademisyen Ayhan Yalçınkaya, çalıştayda okunan akademisyenlerin öneri mektubunu da eleştirerek şu konuşmayı yaptı:

“ ‘Dağılın’ diyen birini neden çağırıyorsunuz ki? Bu benim için mutlu bir fotoğraf değil. Acı bir fotoğraf, trajik bir fotoğraf. Hele hele akademisyen arkadaşlarımın yazdığı bildiri okununca daha çok üzüldüm. Sanki bu ülkede 30 yıldır bir Alevi hareketi yok, sanki minimize edilmiş talepler, çarşaf çarşaf, yeni hiçbir şey söylemeyen, tersine Alevi hareketini olabildiğince talepleri minimize etmek derken hareketi minimize etmeye yöneltecek bir bildirge.
İkinci kafa karışıklığı şurada; burada konuştuğumuz şey gerçekten ne? Bizler gerçekten neyi konuşmak istiyoruz? Eğer bütün toplantının amacı Şahkulu’nda olabileceği söylenen olası bir görüşme ise bu kadar masrafa, emeğe kesinlikle yazık. Hatta hatta makro planda bütün toplantının amacı eğer sadece ve sadece devletle ilişkilerimize bundan böyle nasıl şekillendireceğimiz, taleplerimizi hangi diplomatik üsluplarla ya da hangi kanallarla sunabileceğimiz ise gerçekten gene masrafa da emeklere de yazık. Ancak toplantının amacı şu ise ki o zaman bu resim daha manidar oluyor ve bütün muhalefetime rağmen bu birlik resmini o zaman onaylamaya hazırım. Alevi hareketi tekrar en azından son 10 yıldır ölü toprağı atılmış gibi duran yerden ayağa kalkmaya ve siyasal bir özne olmaya, dilenen değil dilenciliğe mahkum edilen değil, kendi varlığını gösteren ve taleplerini her platformda fail olmaya kararlı ise o zaman burada olmalıyım. O zaman bu manzara anlamlı.

Peki bunca farklı örgüt; Alevi dernekleri Federasyonu, Alevi Vakıfları Federasyonu, sağ kanat Alevi hareketiyle nasıl oldular da demokratik sol kanat hareketi bir araya gelebildi? Bu birlik gerçekten nasıl doğdu? Siyasal iktidarların, Alevilere sürekli olarak çalıştaylarından bu yana gündeme getirdiği şey ‘Yani kardeşim sizde bin parçasınız. Hanginizin taleplerini dinlendirelim?’ Ki bu fotoğraf ona bir yanıtsa bize yazıklar olsun. Çünkü ister Alevi sağ kanat ister Alevi sol kanat olsun talepler konusunda hiçbir zaman bir ayrılık zaten yoktu. Yöntemler, anlayışlar, örgütlenme tarzları farklıydı. Dolayısıyla hükümete bir yanıt oluşturmak ya da devlete ‘Evet biz birliğiz’ görüntüsü vermek istiyorsanız boşuna. Bu argümanı kabul etmiş oluyoruz sadece ve sadece.”

“HANGİ KURUM TAVİZ VERDİ DE BUGÜN BURAYA GELEBİLDİNİZ?” 

“Biz bin bir parça olabiliriz ve bir Alevi kendi Aleviliğini istediği gibi tanımlayabilir. Alisiz, Hacı Bektaşsız olunabilir. Bu bireyin hakkıdır ve kendisini böyle tanımlıyorsa o bir kişide oluşan dil diğer bir milyon kişide oluşan dinlerin aynı haklarına sahip olmalıdır. Ama biz bunun yerine birlik oluyoruz. Birlik olmak şu demek; örgütlenme tarzları, üslupları, üye profilleri, dedeler, pirler ile ilişki kurma biçimleri farklı farklı olan o örgütlerden hangisi kendi durduğu pozisyondan taviz verdi de bugün buraya gelebildiniz? Cem Vakfı mı taviz verdi? Alevi Vakıflar Federasyonu mu ADFE mi? Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı mı taviz verdi? Birinizin taviz verdiği kesin. Çok temel kurallar; kimyada reaksiyon yavaş olana göre işler. Siyasette reaksiyon ise sadece sağa göre işler. Sağ ve sol kanatlar bir araya geliyorsa kesinlikle solcular sağa yanaşmıştır. Dolayısıyla ‘Solcular sağa yanaşmıştır’ derken, bunun en somut örneği bizzat akademisyen arkadaşlarımızın hazırladığı bildirinin ta kendisidir. Orada bu somutlaşmıştır ne yazık ki.”

“DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI DERİN DEVLETİN TA KENDİSİDİR”

Bildirideki talepler cemevlerinin statüsü ki Alevilerin üzerinde uzlaştığı talepler bunlardan çok daha fazla. Ama talepler 4 maddeye indirgenmiş. Zorunlu din dersleri, kamudaki ayrımcılık ve Diyanet İşleri Başkanlığının mevcut anayasal sınırlarına çekilmesi. ‘Diyanet İşleri Başkanlığı mevcut anayasal sınırlarına çekilmeli’ dediğiniz anda bir şeyi ihmal ediyorsunuz. Zaten anayasal sınırları içerisinde. Sorun o değil. Sorun, Diyanet İşleri Başkanlığı derin devletin ta kendisidir.”

PİRHA/HACIBEKTAŞ

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak