PİRHA – Pir Vedat Tekten, cemevlerini Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlayan kararı eleştirerek “Cemevlerimizi ibadethane saymayan bir zihniyetin, bizi bu şekilde yönlendirmeye kalkması hakarettir. Bu teklifleri içerisinde Alevilik yok, inancımızla ilgili hiçbir kabul yok” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde ‘Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın kurulmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yoplumun tüm tepkisine rağmen Resmi Gazete’de yayımlandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan kararnameyle Kültür Bakanlığı bünyesinde Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kuruldu. Ancak Alevi toplumunun, söz konusu oluşuma dair eylem ve itirazlarının süreceği de belirtilmekte.
“BU TÜR RÜŞVETLERLE BİZİ YOL’UMUZDAN DÖNDÜREMEZLER”
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Ayvalık Şube Başkanı ve Ağuçan Ocağı evladı Pir Vedat Tekten, sürecin “oldu-bitti” ye getirildiğini belirterek alınan kararların “Onur kırıcı bir uygula” olduğunu söyledi. Tekten, Alevi sorununun Osmanlı İmparatorluğu’ndan bugüne geldiğinin altını çizerek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Cumhuriyetin ilk 100 yılında bizi yok saymış bir zihniyetin, 2’nci yüzyıla girerken bugüne kadar ibadetimize ‘Cümbüş’ cemevimize ‘Cümbüşhane’ diyen bir zihniyetin, bir olup bitti ile Alevileri önemsiyor gibi gözükmesi seçim yatırımıdır.
Utanmadan inancımızla hiç alakası olmayan konuları içeren bir torbaya bunu dahil ettiler. Bizim inancımız torbaya girmez. Yani bu uygulamaları gündeme getirip hayatımıza dayattıklarında Alevilerin bunlara oy vereceklerini hesaba katıyor olabilirler. Evet, içimizde bunlarla yakın temas içinde olan bir grup azınlık olabilir ama toplumumuzun büyük bir kısmı bu Ebu Suud düşüncesine geçmişte nasıl direndiyse bugün de bu direncini devam ettirecektir.
Hiçbir Alevi dedesi, hiçbir Yol önderi, bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da devletin kendisine vereceği rüşvete boyun eğip, devletin dedesi ya da Alevisi olmak istemez. Yol buna manidir. Eğer Yol’u önemsiyorsak bugüne kadar olan yaşamımızı Yol’a uygun sürdürmüşsek bundan sonra da Yol’un emrettiği şekilde yaşamımızı devam ettireceğiz. Bu tür rüşvetlerle bu tür kafa kol hareketleri ile ne bizi yolumuzdan döndürebilirler ne de kendilerine bağlayabilirler.”
“BU TEKLİFLERİ İÇERİSİNDE ALEVİLİK YOK”
Alevilerin sorunlarının çözüm adresinin Alevi kurumları ve inanç önderleri olduğunun altını çizen Tekten, “Alevilerin eşit yurttaşlık taleplerini bugüne kadar karşılamamış, hatta yok saymış bir zihniyet, cemevlerimizi ibadethane saymayan bir zihniyet, cemimizi ibadetten saymayan bir zihniyet, bizi bu şekilde yönlendirmeye kalkması hakarettir. Bu teklifleri içerisinde Alevi yok, Alevilik yok, inancımızla ilgili hiçbir kabul yok. Bu nasıl bir Aleviliği tarif eden ya da onu dizayn etmeye çalışan bir anlayıştır?” diye sordu.
“YOL’UMUZU BUNLARA DA YEM ETMEYİZ”
Aynı zamanda olan Vedat Tekten, önce ibadethane statüsünün kabul edilmesi gerektiğini vurguladı. Cemevi Başkanlığı üzerinden ‘Laiklik’ vurgusu da yapan Tekten, “Bazı çevreler bizi laiklik konusunda eleştiriyorlar. Evet din işlerini Diyanet İşleri Başkanlığı eliyle, devlet şemsiyesi altında toplayan bu cumhuriyet anlayışı laikliğe aykırıdır. Türkiye Cumhuriyeti hayatının hiçbir döneminde, varoluşundan bugüne kadar laik olmamıştır” diye vurguladı.
İktidarın planının “‘Alevi din adamlarını’ da; ‘Dede’ demiyorum bakın bir benzer Diyanet yapılaşması için de bütünleştirme gayretindeler” diye değerlendiren Tekten, “Yol’umuz buna izin vermez. Yol cümleden uludur. Yol’umuzu biz pamuklara sarıp pek çok mücadelelerle, bedeller ödeyerek bugünlere getirdik, bunlara da yem etmeyiz” ifadelerine yer verdi.
Eren GÜVEN – Melis CİDDİOĞLU / ANKARA
Yoruma kapalı.