PİRHA- Dersim’deki tarikat örgütlenmelerine tepki gösteren Kureyşan Ocağı pirlerinden Hamza Takmaz, 80 darbesinden sonra Dersimli çocukların imam hatiplere yetiştirilmek üzere gönderildiğine dikkat çekti. Takmaz, “Yola zarar verip çocuklarımızı asimile edemezsiniz. Bu cemaatlerin orada cirit atmasında kimin eli var? Neden ses çıkarmıyoruz? diye sordu. Takmaz, Dersimliler ve dostlarını bu örgütlenmelere karşı durmaya çağırdı.
Dersim Araştırmaları Merkezi’nin (DAM) kent genelinde tarikatların örgütlenmesine dair araştırmasında, Dersim’de tarikatların örgütlendiği ortaya çıktı.
Konuya ilişkin PİRHA’ya konuşan Kureyşan Ocağı pirlerinden Hamza Takmaz, Dersim’in inancı, ziyaretleri, dili ve coğrafyası ile bir kuşatma altında olduğuna vurgu yaparak, yereldeki ocakzadeler ve cemevlerinin bu örgütlenmelere alan açmamaları uyarısında bulundu.
“80 DARBESİ İLE DERSİMLİ ÇOCUKLAR İMAM HATİPLERE YOLLANDI”
1980 darbesi sonrasında Dersim’deki çocukların eğitilmek üzere imam hatip okullarına gönderildiğini hatırlatan Takmaz, bunun daha sonradan Dersim’e kötü sonuçlar getirdiğini söyledi.
Fethullah Gülen tarzı cemaatlerin kentte bıraktığı örgütlenmelerin yerinin hızlıca doldurulduğuna işaret eden Takmaz , “Kenan Evren cuntası gelmeden önce Dersim’de gizli de olsa bir Alevilik yaşanıyordu. O dönemden sonra çocuklar alınıp imam hatiplere yetiştirilmek üzere yollandı. Çokta güçleri yetmedi. Daha sonraları asimilasyon daha kötü sonuç getirdi. Fetullah Gülen’in Arap Yarımadası’ndaki toplantıları sonrasında ılımlı İslam ile bu mesele çözülmek istendi” diyerek kent yerelinde menfaat ve çıkarlar üzerinden kimi Dersimlilerin bu örgütlenmelere ön ayak olarak alan açtığını ifade etti.
“KÖYLERDE NAMAZ KILAN ÇOCUKLAR ÇIKMAYA BAŞLADI”
“1995’ten sonra cemevleri kuruldu. Cemevlerinin Dersim’e tamamıyla zarar getirdiğini düşünüyorum” diyen Takmaz, Alevilerin kendinden giderek uzaklaştığına vurgu yaptı. Dersimli gençlerin selefi örgütlere yönelmeye başladığının altını çizdi.
Takmaz, “Hiç görülmemiştir ki Dersim’in gençleri İŞİD’in içerisinden çıksın Hiç görülmemiştir ki devrimci bir ismi olan bir gencin selefi örgütlerin içerisinde olması. Bundan 40 yıl önce söyleseler insana küfrederlerdi. Siz Dersim’e hakaret mi ediyorsunuz derlerdi. Bugün köylerimizde namaz kılan çocuklarımız çıkmaya başladı. Eskiden Dersim Alevilerinde böyle bir şey olmazdı. Devletin Aleviler üzerine baskısı zaten görülüyor. Alevilerin hiçbir hakkı verilmez iken Almanya’nın Alevilere hakkını vermesinden utanç duymalılar” diye konuştu.
“İNANCINIZI, DİLİNİZİ, ZİYARETLERİNİZİ KORUYUN”
Diyanet ile ile işbirliği içerisinde bulunan bazı ocakzadelerin yola zarar verdiğini dile getiren Takmaz bir an önce bundan vazgeçilmesi gerektiğine değindi. Takmaz, Dersim’ de inanç ile birlikte ziyaretler dil, doğa ve canlıların da kuşatıldığını söyleyerek, şöyle devam etti.
“Kimsenin bir diğerinin inancı ile oynama hakkı yok. Ama ben Alevileri eleştiriyorum. Devletle, Diyanet ile işbirliği içinde olanları, gri pasaportları görmek gerek. O ocaklara ihanettir bu. Derhal bundan vazgeçmeliler. Dedeyi dede yapan talipleridir. Talipler hiçbir zaman dedelerini yolda bırakmamışlardır. Aç da, susuz da bırakmamışlardır. Taliplerin rızalığını almadan adım bile atılması doğru değildir. Yola zarar verip çocuklarımızı asimile edemezsiniz. Bu cemaatlerin orada cirit atmasında kimin eli var? Neden ses çıkarmıyoruz? Kendi anadilinizi, ziyaretlerinizi, suyu, geyikleri koruma altına alın. Bu vadilerle geyikler su içemeden geri gidiyor, her taraf kuşatılmış. Sadece insanlar asimile edilmiyor. Bütün canlılar, coğrafyamız mağdur ediliyor. Mezar taşları arapçalaştırılıyor. Cenazelerde Düzgün Baba, ocaklar, ziyaretler, gülbenkleriniz varken Arapça koyuyorsunuz. Cemaat içinde anlamadığınız bir dil var. Bundan bir an önce vazgeçilmeli.”
PİRHA/İZMİR
Yoruma kapalı.