PİRHA- Karlıova’nın Kaynarpınar köyünde başlanan JES çalışmasının bölgede yeni bir göçü tetikleyeceğini kaydeden Karlıova Yedisi İlçeleri Yardımlaşma ve Dayanışma Başkanı Nilüfer Uygun, fay hattı üzerine inşa edilecek JES’in ise büyük felaketlerin habercisi olduğunu kaydetti.
Bingöl’ün Karlıova ilçesine bağlı Licik (Kaynarpınar) köyünün yerleşim alanında Jeotermal su arama için 3 Ocak 2023’te yapılan başvuru kapsamında 30 Mart 2023 tarihinde Bingöl Valiliği tarafından “ÇED gerekli değildir” raporu verildi. Köy sakinleri, bu durumdan ancak köylerinin merkezinde sondaj çalışmasını başlatmasıyla haberdar oldu. Otelcilik, sebze ve meyve yetiştiriciliği için yapılan jeotermal su arama başvurusu yapan Kurban Madencilik ve İnşat Şirketi’nin çalışması, 90’larda zorla boşaltılan ve 2000’lerde yeniden köylerine dönen köy sakinlerinin tepkisini çekti.
Jeotermal su arama çalışmasını yerinde inceleyen İzmir Karlıova Yedisu İlçeleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Nilüfer Uygun, projenin Peri Vadisi’nin doğal yapısını bozacağını kaydederek, fay hattı üzerinde inşa edilmek istenen JES’in yeni bir deprem felaketini tetikleyebileğini söyledi.
“KÖYLÜLERİN İMZA VERDİĞİ İDDİASI GERÇEĞİ YANSITMIYOR”
JES projesinin uygulanacağı alanı yerinde inceleyen Nilüfer Uygun, ÇED raporu olmadan çalışmaların başlamasına tepki göstererek, “Bingöl’de halkın geçim kaynağı tarım, hayvancılık ve arıcılık. Köylülerle bir görüştüm ve JES’in yapılacağı alana da gittim. Madenciliğin sahibine de sorduğumuzda ise projenin valilik kararıyla oluştuğunu söyledi. Köylülerin bu JES için imza verdiği iddiası ise gerçeği yansıtmıyor. Bir sabah kalktıklarında makinelerin çalıştığını fark ediyorlar. Konuya dair dava açıldı ve bu sayede birçok evrağa ulaştık. Kurulan madencilik aldığı ruhsatı başka bir yabancı şirkete devrediyor. Ruhsatı devretmediğini söylediler, yalanladılar. Bunun valilik kararı ile yapıldığını ve yabancı bir şirkete devredildiğini aktardılar. ÇED raporu olmadan çalışmaya başlamışlar. Valilik izni ve onayı olmadan bu çalışmanın başlaması olamaz. Firmanın orada adı yok ve yetkili kişiler belli değil” diye aktardı.
“PERİ VADİSİ YOK OLACAK”
Biyolojik çeşitlilik ve kültürel miras açısından Bingöl’ün en önemli doğal alanlarından Peri Vadisi’nin zengin ekolojik çeşitliliğinin yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalacağını kaydeden Nilüfer Uygun, “Peri Vadisi alabalığı ile meşhur bir vadi. Çok sayıda canlıyı besleyen, koruyan bir alan. Bu proje onların yok olmasına sebep olacak. En başta da hayvancılık yok olacak. Bu insanları yeni bir göçe zorlayabilir. Babam 64 yaşında ve bu saatten sonra metropolde yaşayamaz. Kaynarpınar köyü ile aramızda 10 kilometre var ve sadece 3-5 köyü değil; Peri Vadisi’nin tamamını kapsayan bir sorun oluşturacak” dedi.
“FAY HATTI ÜZERİNDEKİ DEPREME YOL AÇABİLİR”
Araştırmacıların bu bölgedeki depremlerin sıklığının, enerji üretimi sırasında yeraltından çekilen ve yeraltına verilen suyun hacmine bağlı olarak değiştiği vurgusuna atıfta bulunan Nilüfer Uygun, Karlıova gibi fay hattı üzerinde bulunan bir alanda inşa edilecek JES’in ise büyük felaketlerin tetikleyebileceği tehlikesine işaret ederek, “Karlıova, ülkedeki en büyük fay hattına sahip yerlerden biri. En ufak bir titreşimin yeni bir depreme yol açma olasılığı var. İnsanlar bunun korkusunu yaşıyor. Yeni bir göç dalgası tehlikesi var ve insanlar evlerini bırakıp çıkabilir. Konuştuğumuz her kişi ‘biz nereye gideceğiz’ sorusunu soruyor. Tedirginlik içerisindeler. Yeraltı sularının kirlenmesi yeni hastalıklara yol açabilir” diye konuştu.
“TOPLUMUN RIZALIĞININ ALINMADIĞI BİR PROJEYİ KABUL ETMİYORUZ”
Toplumun rızasının alınmadığı bu projeyi kabul etmediklerini sözlerine ekleyen Nilüfer Uygun şöyle devam etti:
“Kaynarpınar köyünün üst tarafındaki bir köyde maden arama çalışmasının başladığı biliniyor. Aldığımız duyumlara göre yaşadığım köyde de kameralarla ölçüm yapılyor. Köylüler bu projeyi istemiyor. Bazı köylülere ise ekonomik gelir olması için çalışma teklifinde bulunuyorlar. Orada çalışanların maaşlarını kimin veya hangi şirketin yatırdığı belli değil. Gizli kapaklı işler çevrildiğini düşünüyorum.
Madencilik şirketinin adı Kurban Madencilik olarak geçiyor. Sahibi ise Mustafa Kurban ve kendisi de Kaynarpınar köyünden. 30 yıldır CHP’de siyaset yapmış ve bir dönem de Bingöl il başkanlığı görevini yürütmüş. 2007 yılında ise milletvekili olmuş. Kendisi Alevi ve dede-pir ocağından gelen biri. Kendi köyünün rızalığını almadan böyle bir işe kalkışmasını doğru bulmuyoruz. İnancımız kurttan, kuştan, ağaçtan rızalık almamızı söyler. Toplumun rızasının alınmadığı bu projeyi kabul etmiyoruz ve onların mücadelesinde yanlarındayız.”
Ersin ÖZGÜL/İZMİR
Yoruma kapalı.