PİRHA- Hüseyin Gazi Dergahı içerisindeki dilek ağacının IŞİD’lilerce yakılmasının ardından ozanlar, yakılan ağaca bağlamalarını asarak saldırıyı protesto edecek. Konuya ilişkin açıklama yapan Ozan Hüseyin Karababa, “Bu kadar köklü tarihi olan bir dergaha ozanlar mutlaka sahip çıkmalı. Bu Yol’a hizmet etmenin yolu oradaki dergahı yaşatmak, uğursuz insanları da bir kenara itmek olmalıdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaretiyle birlikte gündeme gelen Hüseyin Gazi Dergahının bahçesindeki dilek ağacı IŞİD’li iki kişi tarafından 8 Eylül’de yakıldı.
Saldırıyla ilgili gözaltına alınan Sedat Ö. (41) ve Haydar A. (28) isimli iki kişi ‘Terör örgütü IŞİD üyeliği’ suçundan tutuklandı.
“TARİFSİZ ŞEKİLDE SALDIRIYA UĞRUYORUZ, BAĞLAMALARIMIZI YAKILAN DİLEK AĞACINA ASACAĞIZ”
Yapılan saldırıya karşı halk ozanları da harekete geçti. 18 Eylül’de Hüseyin Gazi Dergahına gidecek olan ozanlar, bağlamalarını yakılan dilek ağacına asarak saldırıyı protesto edecek. Yapılacak eyleme dair PİRHA’ya konuşan Hüseyin Karababa, Alevi toplumunun yakın zamanda farklı saldırılarla karşı karşıya geldiğine vurgu yaptı. Karababa, ozanların dergahlara sahip çıkması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
“Hüseyin Gazi bin yıllık bir dergahtır ve dergahların görevi ozan yetiştirmektir. Yani halkın dertlerini dile getiren, bağlamasıyla sohbet eden bireyleri yetiştirmek üzere kurulmuştur bu dergahlar. Yani buralar eğitim kurumudur. Tarifsiz şekilde saldırıya uğruyoruz ve biz de dedik ki dilek ağacı bizim kutsalımız, geleneğimizin bir parçası. Buna karşı, ozanlarla buluşup dilek ağacına bağlamalarımızı asıp, ozanların dilek ağacı ve dergaha sahip çıktıklarını gösterelim istiyoruz. Ve her yıl dilek ağacına sahip çıkmak adına bir etkinlik yapalım dedik. Ayrıca bizler 9 Ekim’de de dergahta bir etkinlik yapacağız ve bunu gelenek haline getirip kutsallarımıza sahip çıkalım istiyoruz. Orada bir cemevi var ve bağlamalar, ozanlar olmadan cem yapılamaz. Bizler burada kilit noktada olduğumuzun farkındayız. Bu farkındalığımızı da orada yansıtmak istiyoruz.”
“AŞ PİŞİRİLEN KAZANLARI BAKIRCILARA SATTILAR”
Hüseyin Karababa, “Ozanlar olarak artık sesimizi biraz daha güçlü çıkartacağız” diyerek Hüseyin Gazi Dergahına yönelik hükümet baskısına da dikkat çekti. Dergaha ait birçok demirbaşın yakın zamanda yağmalandığını ifade eden Karababa şu bilgileri paylaştı:
“Bu kadar köklü bir tarihi olan dergaha ozanlar mutlaka sahip çıkmak zorundadır. Bu yola hizmet etmenin yolu oradaki dergahı yaşatmak, yürütmek, haksız, hukuksuz uğursuz adamları da bir kenara itmek olmalıdır. Ozanların birinci derecedeki görevi türbelere, cemevlerine sahip çıkmak olmalıdır.
Bizler günlerce o dergahta nöbet tuttuk ve kimse de bize ‘Siz neden buradasınız?’ demedi. Hiçbir insan evladı da çıkıp ‘Bu insanlar bir uğraş veriyor, bir merhaba edelim, iyi yapıyorsunuz diyelim’ demedi.
“DERGAH’TAKİ BAŞIBOŞLUĞU GÖREN ERDOĞAN VE ADAMLARI GELİP MÜDAHALE ETTİLER”
Hüseyin Gazi Dergahının sahibi yoktur. Bu dergah başı boştur. 6 ay öncesine kadar dergahın gece bekçisi de yoktu. Yemek piştikten sonra herkes üzerine konuşma yapabiliyor ama yemeğe konabilecek maddeleri getirme konusunda hiç kimsenin bir emek verdiği yok. Hüseyin Gazi Dergahının su deposunu dernekte yönetici olan bir adam alıp götürüyor. Dergahta aş pişirilen kazanları bakırcılara götürüp sattılar. Dergahın en son bir bağlaması vardı, gittiğimde bağlamayı da bulamadım. Yani Hüseyin Gazi Dergahı 6 ay evveline kadar soyulmuş ve içerisinde hiçbir şey yoktu. Bu başıboşluğu, imkansızlığı gören iktidar, Tayyip Erdoğan ve adamları, dergaha bir şekilde gelip müdahale ettiler. Bizler orada kavga verdik. ‘Canımızı alırsınız ama dergahımızı alamazsınız’ dedik. Şimdi bu kadar çok gürültü çıkartan Alevi kurumları neden bir gün ‘Burada ne oluyor?’ demediler.
İnanmadıkları yer üzerinden politika yapıyorlar. Bu dergah Teberlerin dergahı. Yokluktan insanlar burada horoz kurban ediyordu ama dedelerinin dergahlarına da sahip çıkıyorlar.
“DERGAHTAKİ OZANLAR ODASINI HAREKETE GEÇİRMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Vakıflar Genel Müdürlüğü cumhurbaşkanlığına bağlı. Cumhurbaşkanı yukarıdan emredip ‘Burayı dizayn edin’ dediği zaman hangi güçle karşı koyma imkanına sahipsiniz? Öylesine bir ciddiyeti olan var mı? Ama o çileyi ben çekip darbesini yedim. Şimdi de dergahtaki ozanlar odasını harekete geçirmeye çalışıyoruz. Pazar günü oraya sazlarımızla gidip bir toplantı yapacağız. Ardından konuşmalar yapıp dilek ağacımıza sahip çıktığımızı belirteceğiz.”
EREN GÜVEN/ANKARA
Yoruma kapalı.