Alevi Haber Ajansi

‘Öğretmenlere giydirilmek istenen önlük tek tipleştirmedir, bedenimize müdahaledir’ – VİDEO

PİRHA – Eğitim Sen Genel Toplu İş Sözleşmesi ve Hukuk Sekreteri Arzunur Şimşek, öğretmenlere önlük giydirilmesine tepki gösterdi. Şimşek, “Ne planladıklarını, ne yapmak istediklerini elbette anlıyoruz. Bu uygulama tek tipleştirmeyi arttıran bir yola hizmet etmekten başka bir şey değil” dedi. Şimşek, “Hangi tekstil firmasını zengin etmeye çalışıyorsunuz?” sorusunu da gündeme getirdi.

Milli Eğitim Bakanı (MEB) Yusuf Tekin, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde tüm öğretmenlere önlük hediye edileceğini duyurdu. Konuya dair okul müdürlüklerine gönderilen yazıda ise “Bakanımız Yusuf Tekin tarafından bakanlığımıza bağlı okul/ kurumlarda görev yapan öğretmenlerimize ‘öğretmen önlüğü’ hediye edilecektir. Bu nedenle beden ölçüsü bilgi formunun doldurulması gerekmektedir” ifadeleri yer aldı.

MEB tarafından gönderilen yazıda önlüklerle ilgili bilgilerin 25 Eylül’e kadar eksiksiz yapılması gerektiği bildirildi. Bakan Tekin’in “hediye önlük” çıkışına Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) karşı geldi.

“BAKANIN KİŞİSEL İSTEĞİ”

Eğitim Sen Genel Toplu İş Sözleşmesi ve Hukuk Sekreteri Arzunur Şimşek, “Tek tip öğretmen inşası amaçlanıyor” diyerek Bakan Tekin’in kararını eleştirdi.

“Öğretmenlerin aynı önlüğe girmeye değil aynı haklara ihtiyacı var” vurgusunu yapan Evren, “Öğretmenleri ‘Ücretli, uzman, başöğretmen’ olarak ayrıştırırken önlükle aynılaştıramazsınız. Eğitim alanının kırık camlardan, hijyen sorunlarından, sağlıklı yemek olmamasından bir çok fiziksel sorunları mevcutken; eğitim öğretim malzemelerine kadar çok fazla ihtiyacı varken, önlük gibi gündemde olmayan bir konu, bakanın kişisel isteği olur ancak. Eğitim kritik önemde bir alandır ve kişisel isteklerinizle biçimlendiremezsiniz” ifadelerini kullandı.

“EĞİTİMİN SORUNU ÖNLÜK DEĞİL”

Arzunur Şimşek, sendika olarak karara karşı çıkmalarının detaylarını şu sözlerle açıkladı:

“Öğretmenlerin gündemi bu değil. Okulların da ihtiyacı olan önlük değil. Yani burada sahte bir gündem yaratarak eğitimin diğer sorunlarının üstünün örtülmek istendiğini görüyoruz. Mesela okulda fiziksel birçok sorun var. Eğitim öğretime başlandı ama kırık camlar bütçe gerekçesiyle yapılmıyor. Okulların kaleme ihtiyacı var. Ayrıca öğrencilerin ücretsiz sağlıklı yemeye, ulaşım hizmetine ihtiyacı var. Öğretmenler olarak bir toplu iş sözleşmesi süreci geçirdik ancak öğretmenlerin acele ihtiyaç olarak talep ettiği birçok sorun olmasına rağmen ‘teşvik’ adı altında böyle bir önlük dayatmasını görüyoruz. Öğretmenlerin böyle bir talebi yok. Eğitimin sorunu bu değil, öğretmenlerin gündemi de bu değil.”

“NE YAPMAK İSTEDİKLERİNİ ELBETTE ANLIYORUZ”

Beyaz önlüğün öğretmenler için hiçbir fayda barındırmadığını söyleyen Arzunur Şimşek, “Tek tipleştirme, üniformaya sıkıştırma mantığı” diyerek şöyle devam etti:

“Öğretmenlerin bir önlüğe girmeye değil aynı haklara sahip olmaya ihtiyaçları var. ‘Sözleşmeli, ücretli, uzman, başöğretmen’ biçimlerinde çalıştırılan öğretmenler, bu farklılıkların yarattığı sorunlar görünmek istenmiyorsa demek ki çözümden yana değiller. Geçmiş yıllarda kimi laboratuvar dersi öğretmenlerini önlük tercih edebiliyordu ya da tebeşir sorunundan kaynaklı bazı eğitmenler önlük giyiniyordu. Günümüzde de hala giyinmeyi tercih eden öğretmenlerimiz var ama burada herhangi bir ihtiyaç, talep olmadan bakanın bunu teşvik ediyor olması tamamen bakanın kişisel bir isteği üzerine şekillenmiş. Burada ne planladıklarını, ne yapmak istediklerini elbette anlıyoruz. Bu uygulama tek tipleştirmeyi arttıran bir yola hizmet etmekten başka bir şey değil.”

“KADIN BEDENİNE MÜDAHALEDEN BAĞIMSIZ DÜŞÜNÜLEMEZ”

Önlük dayatmasının özellikle kadınlara yönelik bir uygulama olduğunun altını çizen Arzunur Şimşek, eğitimin dinselleştirildiğini söyledi. Karma eğitime yönelik tartışmaları işaret eden Şimşek, şöyle devam etti:

“Milli Eğitim Bakanı değiştikten sonra kısa süre içerisinde karma eğitimin, kız çocuklarının okumasına engel olduğu söylendi. Hiçbir bilimsel yanı olmayan, kız çocuklarının okuldan uzaklaşması için bütün bilimsel çalışmaların, ekonomik sorunların öncelikli olduğunu işaret etti. Yani önleyici çalışmaların bunun üzerinden yürümesi gerekirken ayrımcı, tek tip okulların gündeme geldiğini görüyoruz. Bilimselmiş gibi, sanki ihtiyaçmış, bir çözümmüş gibi yansıtılması, din derslerinin zorunlu seçmeli hale getirilmesi, yani burada kadın bedenine müdahaleden bağımsız düşünülemez elbette. Burası bir eğitim alanı, gelen bakanın keyfi düşüncelerine, isteklerine, ideolojik arka planına göre ne düşünüyorsa bu şekilde müdahale edebileceği bir alan değil.

ÖNLÜKLERİ DİKECEK FİRMA KİME AİT?

Arzunur Şimşek, önlük dayatmasına karşı ne yapacaklarına dair de şunları kaydetti:

“Özelliklede 24 Kasım’da önlüklerin hediye edileceği belirtiliyor. 12 Eylül’den sonra öğretmenler gününe dönüşmüş olan 24 Kasım’ı da burada bir öne çıkarma girişimi var. Önlükleri, bu şekilde bir uygulama dayatmayı kesinlikle reddediyoruz. Ölçü de beden de vermiyoruz. Bütün öğretmen arkadaşlarımızı da böyle bir dayatmaya karşı durmaya çağırıyoruz. Gelecek olursa eğer o önlükleri de elbette iade edeceğiz. Ciddi bir yoksulluk düzeyi mevcut. Çocuklar aç, kantindeki masraflar da belli. Yani bütün okullarda acil olması gereken ücretsiz yemek ihtiyacıdır. Eğitim emekçilerinin de kiradan tutun okul içerisindeki okul malzemelerine kadar ihtiyaçları o kadar çok ki bunları görmeyip böyle bir şeye girmek gerçekten akıl almaz. Yani insan, ‘Hangi tekstil firmasını zengin etmeye çalışıyorsunuz?’ diye sormaya kendini alamıyor.”

Eren GÜVEN/ANKARA

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak