PİRHA- Darbe girişiminin ardından çıkarılan KHK’lerle kamu alanında çalışan çok sayıda emekçi işlerinden ihraç edildi. Bir gece yarısı çıkarılan KHK ile görevinden ihraç edilen Selçuk Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nuriye Gülmen ve Veli Saçılık 120 gün süren oturma eylemliliğinin ardından görevlerine iade edilmedikleri için açlık grevinin 25. gününde yaşadıklarını PİRHA’ya anlattılar.
Ankara İnsan Hakları Anıtı önünde 6 kişi işlerine geri dönebilmek için açlık grevindeler. Kamu emekçileri oturma eylemi ile başlayan ardından açlık grevi ile devam eden eylemlerinde defalarca gözaltına alınıp darp edildi. Tüm bunlara rağmen mücadelelerinden geri adım atmayan kamu emekçileri PİRHA’ya konuştu.
Selçuk Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nuriye Gülmen, KHK ile işinden ihraç edilen 100 bin kamu emekçisinden sadece biri. Açığa alındıktan sonra ‘işimi istiyorum’ diyerek İnsan Hakları Anıtı önünde başlattığı eyleminden 3 ay sonra 6 Ocak günü görevinden ihraç edildi. Semih Özakça ile başlattığı eylemine Acun Karadağ, Veli Saçılık, Esra Özakça ve Mehmet Ersoy’la birlikte devam ediyor. Nuriye Gülmen ile işlerinden ihraç edilen kamu görevlilerinin eylemi 145. gününde. Oturma eylemlerinin 120. gününde ise Acun Karadağ ile birlikte açlık grevine başladılar. Eylemlerindeki temel talep ise işlerine geri dönebilmek.
DEFALARCA GÖZALTINA ALINDILAR
Art arda toplamda 27 kez gözaltına alınan Nuriye Gülmen şöyle konuşuyor:
“Eylemin görünür olmasından çok korkuyorlar. AKP iktidarı 1 kişinin bile eline döviz alıp ‘işimizi istiyoruz’ denmesine, bir yerde oturulmasına bile tahammül edemiyor. Tahammülsüzlüklerini anlıyoruz. Bu talebin görünür olmasını istemiyorlar. 100 bin kişiyi işten attılar. 100 bin kişi bir araya gelse ne olabileceğini çok iyi biliyorlar. Onların bu korkularını bilerek alanlara çıkmaya başladık. Burada eyleme başladıktan sonra defalarca polis saldırısı oldu ve defalarca gözaltına alındık.”
Önce oturma ardından pankart sonrasında slogan atma hakkını kazandıklarını söyleyen Gülmen, “Burası büyüdükçe, güçlendikçe, insanlar bizleri sahiplenince onlar bu meseleden daha çok korkar oldular ve daha çok saldırdılar” ifadelerini kullanıyor.
EYLEME AÇLIK GREVİ İLE DEVAM EDİYORLAR
İnsan Hakları Anıtı önünde 6 arkadaşla birlikte 120 gündür yaptığımız oturma eyleminden sonra açlık grevine başladığını belirten Gülmen neler yaptıklarını şöyle anlatıyor:
“Hiçbir gerekçeleri yokken gelip gözaltına alıyorlar. Eylemin 121 gününe kadar biz her türlü yol ve yöntemi deneyerek direndik. Oturma eylemi yaptık. Buradan geçer herkese bütün insanlara neden burada olduğumuzu anlattık. Bildiriler dağıttık, imza topladık, mahallelere gittik, kapıları çaldık topladığımız imzaları kurumlarımıza teslim ettik; ama bir sonuç alamadık. İmzaları teslim etmeye gittiğimizde bizleri içeri almamaya kalktılar. Böyle bir muamele ile karşı karşıyayız ve biz bunu asla kabul etmiyoruz.”
“Onurumuz için bedenimizi açlığa yatırdık” diyen Gülmen, süresiz olarak ilan ettikleri açlık grevine işlerine geri dönene kadar devam edeceklerini vurguluyor.
Gülmen halka da çağrıda bulunuyor: “Küçük büyük mutlaka yapabileceğiniz bir şey vardır. Buraya gelip bizi ziyaret edin. Ne yapabileceğimizi beraber düşünelim. Sizlerin desteği ile işimize geri dönebileceğimizi düşünüyoruz.”
“İŞİMİZİ GERİ İSTİYORUZ”
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda Sosyolog olarak çalışırken ihraç edilen Veli Saçılık da açlık grevinde. Veli Saçılık’ın kamuoyunda ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ olarak bilinen Burdur Cezaevi’nde, 5 Temmuz 2000’de mahkûmlara yönelik operasyonda cezaevi duvarını yıkmaya çalışan dozerin kepçe darbesiyle kolu koparılmıştı.
22 Kasım günü işinden ihraç edilen Saçılık, gerçekleştirdikleri oturma eyleminde defalarca gözaltına maruz kaldığını söylüyor. “Her gün burada işimizi geri istiyoruz, emekçiyiz haklıyız kazanacağız sloganı ve talebi ile direnişi sürdürdük, sürdürüyoruz” diyen Saçılık, “Avrupa’ ya gidip mağduriyet yaratan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı hiçbir yasaya ve hukuka uymadan bir gece KHK’si ile beni işimden attı” ifadelerini kullandı.
Saçılık sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mutlaka işimize döneceğimizi biliyorum. Burada Nuriye Gülmen ve Semih Özakça açlık grevinin 25. gününde. 8 saat aç kalanlar koşa koşa evlerine giderken bu insanlar burada açlar ve onları ve bizleri işten atanlar sesimizi duymak istemiyorlar. Bizler direne, direne kazanacağız. İşimize geri döneceğiz. Onlar kaybedecekler. Kulakları kapalı, biz sesimizi daha yüksek sesle söyleyeceğiz.”
Cebrail ARSLAN/ANKARA
HABERİN VİDEOSU
Yoruma kapalı.